Müjde, müjde, müjde? Resmi kayıtlarında 200 baş sığırı, 270 bin domuzu olan ve ülkemize 12 bin kilometre uzaklıktaki Singapur'dan inek ithal edeceğiz.
İçtiği suyu, kullandığı elektriği bile denizin diğer tarafında ki Malezya'dan gelmekte olan, ineği sadece Hinduların tapınaklarındaki figürlerde gören, hayvanat bahçelerinde bile hayvanı olmayan; resmi kayıtlarında 200 baş sığırı, 270 bin domuzu olan bir ülkeden inek ithal etmek neyin nesidir?
FAO'nun verilerine göre hiç koyunu olmayan Singapur'da sadece 200 büyük baş ve 270 bin domuz bulunmaktadır. Bu şekilde bir hayvan varlığına sahip bir ülkeden sıfır gümrük vergisiyle hayvan ithalatı yapmanın mantığı elbette olamaz.
İthal edilecek et olsa olsa domuz eti olur.
Bu baştankara gözü dönmüş anlayış yakın zamanda adı-sanı duyulmayan; coğrafyamıza, huyumuza, suyumuza uygun olmayan başka ülkeciklerden de hayvan ithal eder ve bizlere de ilkleri yaşatmaya devam ederse şaşmayın?
İthalin hiçbir zaman çözüm olmadığını bizzat Hükümet yetkilileri dile getirmesine rağmen, kapsamlı bir çözümden bahsedilmemesi, çözüme yanaşılmaması ithalatın hiçbir zaman bitmeyeceği anlamına geliyor.
Bir zamanların kendi kendine yetebilen ve canlı hayvan-karkas et ihraç eden ülkesi Türkiye, şimdilerde yanlış tarım ve hayvancılık politikası ile her konuda dışarıya bağımlı hale gelmiş durumda. Bu gidişat elbette tersyüz edilebilir. Sevgili Bakanımız ve tarım yetkilileri bu toprakların sesine, köylü Mehmet Ağa'ya kulak verdi mi işler kökünden hallolur.
Geçtiğimiz günlerde bir Tarım Bakanlığı yetkilisi yazmış olduğum yazıdaki rakamsal verilerden dolayı bizleri bizzat arayarak bilgilendirme yoluna gitmişti. Bu hassasiyetlerinden dolayı yetkililere teşekkür ediyoruz. Tekrar arasınlar onlara bu ülkenin tarım ve hayvancılığı nasıl ayağa kalkar, nasıl tekrar ihracatçı oluruz, nasıl bu millete ucuz et yediririz, hayvan sayımızı nasıl üçe-beşe katlarız konusunda bilgi verelim, yönlendirelim.
Sayın Tarım Bakanımız şen şakrak ve olumlu bir kişi. Her sabah güzel tweetleri ile sektöre gülücükler dağıtıyor. Ama bu işler tweetlerle, gülücüklere olmuyor Sayın Bakanım. Sektör temsilcilerini, köylüleri bu işin duayenlerini çağırın; akıl danışın ve gereğini yapın. Bu iş bu kadar kolay ve basit.
İçtiği suyu, kullandığı elektriği bile denizin diğer tarafında ki Malezya'dan gelmekte olan, ineği sadece Hinduların tapınaklarındaki figürlerde gören, hayvanat bahçelerinde bile hayvanı olmayan; resmi kayıtlarında 200 baş sığırı, 270 bin domuzu olan bir ülkeden inek ithal etmek neyin nesidir?
FAO'nun verilerine göre hiç koyunu olmayan Singapur'da sadece 200 büyük baş ve 270 bin domuz bulunmaktadır. Bu şekilde bir hayvan varlığına sahip bir ülkeden sıfır gümrük vergisiyle hayvan ithalatı yapmanın mantığı elbette olamaz.
İthal edilecek et olsa olsa domuz eti olur.
Bu baştankara gözü dönmüş anlayış yakın zamanda adı-sanı duyulmayan; coğrafyamıza, huyumuza, suyumuza uygun olmayan başka ülkeciklerden de hayvan ithal eder ve bizlere de ilkleri yaşatmaya devam ederse şaşmayın?
İthalin hiçbir zaman çözüm olmadığını bizzat Hükümet yetkilileri dile getirmesine rağmen, kapsamlı bir çözümden bahsedilmemesi, çözüme yanaşılmaması ithalatın hiçbir zaman bitmeyeceği anlamına geliyor.
Bir zamanların kendi kendine yetebilen ve canlı hayvan-karkas et ihraç eden ülkesi Türkiye, şimdilerde yanlış tarım ve hayvancılık politikası ile her konuda dışarıya bağımlı hale gelmiş durumda. Bu gidişat elbette tersyüz edilebilir. Sevgili Bakanımız ve tarım yetkilileri bu toprakların sesine, köylü Mehmet Ağa'ya kulak verdi mi işler kökünden hallolur.
Geçtiğimiz günlerde bir Tarım Bakanlığı yetkilisi yazmış olduğum yazıdaki rakamsal verilerden dolayı bizleri bizzat arayarak bilgilendirme yoluna gitmişti. Bu hassasiyetlerinden dolayı yetkililere teşekkür ediyoruz. Tekrar arasınlar onlara bu ülkenin tarım ve hayvancılığı nasıl ayağa kalkar, nasıl tekrar ihracatçı oluruz, nasıl bu millete ucuz et yediririz, hayvan sayımızı nasıl üçe-beşe katlarız konusunda bilgi verelim, yönlendirelim.
Sayın Tarım Bakanımız şen şakrak ve olumlu bir kişi. Her sabah güzel tweetleri ile sektöre gülücükler dağıtıyor. Ama bu işler tweetlerle, gülücüklere olmuyor Sayın Bakanım. Sektör temsilcilerini, köylüleri bu işin duayenlerini çağırın; akıl danışın ve gereğini yapın. Bu iş bu kadar kolay ve basit.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023