Sokak hayvanları sorunu büyüyor
Sokak hayvanları konusunda yapılan zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Daha ne bekliyorsunuz, adım atın çok şikayet alıyoruz" diye kızdığı öğrenildi. Peki, kuduz riskini de beraberinde getiren bu sorunu gelişmiş ülkeler nasıl çözüyor?
19.05.2024 17:54:00
Fahri Fatih Özcan
İktidarın sürekli gündemde tuttuğu ancak bir türlü adım atamadığı sokak hayvanları konusunda son bir zirve yapıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bakan ve bürokratlardan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Erdoğan'ın "Daha ne bekliyorsunuz, adım atın, çok şikayet alıyoruz" diye kızdığı öğrenildi.
Gelişmiş ülkelerde bu sorun nasıl çözülüyor?
Sokak hayvanları, dünya genelinde birçok ülke için önemli bir konudur ve gelişmiş ülkeler bu sorunu çeşitli yöntemlerle ele alıyorlar.
Bazı ülkeler, sokak köpeklerinin neredeyse yüzde 100'ünü kısırlaştırarak ve aşılayarak sokak hayvanı popülasyonunu başarıyla yönetiyor. Bu programlar, hayvanların sağlık ve refahını korurken, aynı zamanda insanlarla barış içinde bir arada yaşamalarını sağlıyor.
Gelişmiş ülkelerde, sokakta bulunan kedi ve köpekler genellikle hayvan barınaklarına alınır. Bu barınaklar, hayvanların geçici olarak bakımını üstlenir ve onları kalıcı yuvalar bulmaya çalışır.
Sokak hayvanlarıyla ilgili sorunlar sadece hayvan refahı ile sınırlı değildir; aynı zamanda halk sağlığı ve güvenliği ile de yakından ilgilidir. Gelişmiş ülkeler, halkı sokak hayvanları ve onlarla güvenli etkileşim kurma konusunda eğitmek için kampanyalar düzenler.
Birçok gelişmiş ülke, hayvan haklarına saygı gösteren ve hayvan refahını koruyan yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu yasalar, hayvanların korunmasını ve insanlarla uyum içinde yaşamalarını sağlamak için tasarlanmıştır.
Toplumun aktif katılımı, sokak hayvanları sorununun çözümünde kritik bir rol oynar. Gönüllüler ve yerel topluluklar, hayvanların bakımı ve korunması konusunda önemli katkılarda bulunabilir.
Bu örnekler, sokak hayvanları sorununun çözümüne yönelik kapsamlı ve çok yönlü bir yaklaşımın gerekliliğini vurgulamaktadır. Türkiye'de de benzer stratejilerin uygulanması, sokak hayvanları sorununun hafifletilmesine yardımcı olabilir. Özellikle, kısırlaştırma ve aşılama programlarının yaygınlaştırılması, hayvan barınaklarının kapasitesinin artırılması ve halkın bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca, hayvan haklarına saygı gösteren yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi, sokak hayvanları ile insanlar arasındaki uyumu artırarak toplumun genel refahına katkıda bulunacaktır.Atatürk'ün katıldığı son 19 Mayıs kutlaması
Ankara'da 19 Mayıs 1938'de düzenlenen etkinlikler, Atatürk'ün katıldığı son 19 Mayıs kutlaması oldu. Atatürk, bu törenin ardından Hatay meselesiyle alakalı olarak Mersin'e seyahat etti
19.05.2024 13:22:00 / Güncelleme: 19.05.2024 13:28:17
AA
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele'yi başlatmak için 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışının 105. yıl dönümünde kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında tüm Türkiye'de çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Bandırma Vapuru ile 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ulaşan Mustafa Kemal Paşa, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini de başlatıyordu. Samsun'da yakılan istiklal ateşi tüm Anadolu'yu saracak ve yaklaşık 3,5 yıl süren Milli Mücadele, 9 Eylül 1922'de düşmanın vatandan çıkartılmasıyla başarıya ulaşacaktı.
Türk milletinin kurtuluşunun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilk adımı olan 19 Mayıs, Türk tarihinin özel günleri arasında yerini aldı.
Samsun halkı 1926'dan itibaren 19 Mayıs'ı "Gazi Günü" olarak kutlamaya başladı. Mustafa Kemal Paşa'nın Atatürk soyadını almasından sonra 19 Mayıs 1935'ten itibaren ise bu günün adı, "Atatürk Günü" oldu. 1937 yılında yurt geneline yayılan kutlamalar için "İdman Bayramı", "Jimnastik Bayramı" isimleri de kullanıldı.
Ankara'da 19 Mayıs 1938'de düzenlenen törenlerde ise bu özel günün adı artık "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak ilan edildi.
Törenden kısa bir süre sonra Dahiliye Vekaletinin hazırladığı yasa tasarısı, Meclis Başkanlığına sunuldu. 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun'a 20 Haziran 1938'de yapılan ekle, mayıs ayının 19'uncu günü "Gençlik ve Spor Bayramı" oldu. 1981 yılında yapılan son değişlikle 19 Mayıs günü "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adını aldı.
19 Mayıs 1938'de düzenlenen etkinlikler
Ankara'da 19 Mayıs 1938'de düzenlenen etkinlikler, Atatürk'ün katıldığı son 19 Mayıs kutlaması oldu. O günkü kutlamalar haberlerde şu ifadelerle yer aldı:
"Bütün şehir daha dünden beri baştan başa bayraklarla bütün caddeler dövizlerle süslenmiş bulunuyordu. Bu sabah saat yedide Atatürk'ün bundan 19 sene evvel 19 Mayıs günü, Samsun'da karaya çıktıkları saatte atılan 21 pare top ile ve yine bu dakikada bütün fabrikaların düdüklerini çalmak suretiyle tesidine başlanmış olan gün fevkalade bir dekor içinde devam edip gitmiştir. Günün en büyük tezahürü Ankara orta ve yüksekokulları ile spor kurumlarının statta yaptıkları spor gösterileri olmuştur. Statta yapılacak bu gösterilerde hazır bulunabilmek için halk daha sabahın erken saatlerinden itibaren stada giden yollara dökülmüş bulunuyordu."
Gençlerin bandolar eşliğinde ana yollardan geçerek Zafer Abidesi'ne çelenk koyduğu anlatılan haberde, "Zafer Abidesi önündeki bu tezahürden sonra yürüyüşe devam eden alay, stadyuma geldiği zaman bütün stat, sayısı elli binden fazla tahmin edilen kalabalık bir halk ile dolmuş bulunuyordu" ifadelerine yer verildi.
Stadı saran alkış tufanı içinde Atatürk şeref tribününe girdi
AA'nın 19 Mayıs 1938'de yayımlanan bültenlerine göre, bu konuşmanın ardından çeşitli okulların gösterileriyle kutlamalar devam etti. Haberde, Atatürk'ün kutlamaya katıldığı anlar şöyle anlatıldı:
"Mektep kızlarımızın idman hareketleri başlamıştır. Bu hareketlerin devamı esnasında bütün stadı saran alkış tufanı içinde Büyük Şef Atatürk, şeref tribününe girmişlerdir. Atatürk burada hazır bulunmakta olan zevata ayrı ayrı iltifatta bulunmuşlar ve Yugoslav Harbiye ve Bahriye Nazırı General Mariç ile de görüşmüşlerdir. Gençlerimizin büyük günlerini canlandıran idman tezahüratının bundan sonraki kısımları Büyük Şef'in huzurunda geçmiştir. Atatürk merasimin sonlarına doğru stattan ayrılırken gelişlerinde olduğu gibi büyük bağlılık tezahüratıyla uğurlanmıştır."
Haberde, Ankara Stadı'nda 5 saat süren törenlerin baştan sonuna kadar büyük bir alaka ve sempatiyle takip edildiği bildirildi.
Atatürk, bu törenin ardından Hatay meselesiyle alakalı olarak Mersin'e seyahat etti.Tokat'ta fener alayı ertelenirken, konser iptal edildi
Tokat'ta bir bağ evinde meydana gelen 5'i jandarma personeli 7 kişinin yaralandığı olay nedeniyle bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle yapılması planlanan "Fener alayı" ertelenirken konser ise iptal edildi.
19.05.2024 11:14:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı Karayaka beldesi Hürmüzlü mahallesinde bulunan bir bağ evinde meydana gelen patlamada 5'i jandarma görevlisi 7 kişinin yaralandığı olay nedeniyle bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle yapılması planlanan "Fener Alayı" yürüyüşü ertelendi.
Ayrıca Tokat Belediye Başkanlığı tarafından yapılması planlanan konser de iptal edildi.
İmamoğlu'ndan Ahmet Hakan'ı rahatlatan adım: Aman çok şükür!
“Artık bizim de binecek uçağımız var” duygusu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağındaki gazeteciler” geyiğinin sonunu getirecektir.
19.05.2024 11:00:00
Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İstanbul'da düzenlenecek olan 2027 Avrupa Olimpiyat Oyunları'nın imza töreni için Roma'ya 73 kişilik grupla birlikte gitti.
İmamoğlu'nun kafilesinde 3 gazetecinin yer alması ve THY'den kiralanan uçakla yapılan seyahat kamuoyunun tepkisini çekerken, kendisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının müdavimleri arasında yer alan Ahmet Hakan'ı ziyadesiyle mutlu etti.
Ahmet Hakan, ortaya çıkan görüntüden duyduğu memnuniyeti şu şekide kaleme aldı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağındaki gazeteciler" konulu geyikler çevirmeye bayılan gazeteciler vardır. Bunların işleri güçleri uçaktaki gazetecileri çekiştirmektir.
Neyse ki artık bu çekiştirmenin, bu geyiğin de pek bir anlamı kalmadı.
Çünkü Ekrem İmamoğlu da yurtdışı gezilerine özel uçak kaldırmaya ve uçağına gazetecileri almaya başlamış.
Roma'ya yapılan seferin tantanasını görüyoruz, okuyoruz.
"Artık bizim de binecek uçağımız var" duygusu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağındaki gazeteciler" geyiğinin sonunu getirecektir.
Aman çok şükür. Aman ne iyi."