logo
21 MAYIS 2024

Türkiye’m... “Elazığ”

22.04.2024 00:00:00

Merhaba dostlar! Doğu Anadolu Bölgesi'nin tarih ve kültür mozaiğinde önemli bir yere sahip olan Elazığ, bu haftaki köşe yazımızın konusu oluyor. 

Elazığ, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasının yanı sıra kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve misafirperver insanları ile de dikkat çekiyor. Harput Kalesi'nden, Hazar Gölü'ne, tarihi Ulu Camii'nden, Buzluk Mağarası'na kadar pek çok tarihi ve doğal güzellikleri bünyesinde barındırıyor.

Elazığ'ın kültürü, geleneksel Elazığ müzikleri, yöresel yemekleri ve el sanatları ile zenginleşiyor. "Harput Köftesi", "Gömme" ve "Kaburga Dolması" gibi yöresel lezzetler, kentin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Ayrıca, her yıl düzenlenen geleneksel festivaller, yerel ve ulusal sanatçıları bir araya getirerek, şehrin kültürel hayatına canlılık katıyor.

Elazığ, tarih ve doğanın iç içe geçtiği, kültürel değerlerin yaşatıldığı, misafirperver insanların sıcaklığını hissedebileceğiniz nadide yerlerden biri. Tarihi dokusuyla ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkaran bu güzel şehir, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Elazığ'ı keşfetmek, Anadolu'nun kadim tarihine ve zengin kültürüne dokunmak demektir.

Tabi ki Elazığ'a gidip de Harput'a çıkmadan Elazığ'ı gezdim demek gerçekten mümkün değildir. Harput, Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dikkat çeken bir yerleşim yeridir. Yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Harput, bu nedenle derin ve zengin bir tarihe sahiptir. 

Harput Kalesi, Ulu Cami, Sara Hatun Cami, Harput Müzesi gibi tarihi yapılarıyla ünlüdür. Ayrıca, bölgenin doğal güzellikleri ve özellikle de Balakgazi anıtından şehrin manzarası da ziyaretçilere ayrıcalıklı bir şehirde olduklarını hissettirmektedir.

Harput, Urartular'dan Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan geniş bir zaman diliminde birçok farklı kültür ve medeniyetin izlerini taşır. Özellikle Osmanlı döneminde önemli bir eğitim ve kültür merkezi haline gelen Harput, birçok alim ve sanatçıyı yetiştirmiştir. 

Harput'un tarihi dokusunu günümüze taşıyan en önemli yapıtlarından biri de Harput Kalesidir, bu kale şehrin simgesi haline gelmiştir. Kale, farklı dönemlerde yapılan eklemelerle genişletilmiş ve güçlendirilmiştir. Burada Harput Kalesi'nin efsanelerinden en bilinenini sizlere yazacak olursam, Harput Kalesi'nin bir adı da "Süt Kalesi"dir. Bu kaleye Süt Kalesi denmesinin ilginç bir hikayesi vardır. 

Kalenin temelleri atılır. Kale duvarları yükselmeye başlar. Ancak o yıl başlayan su kıtlığına bir çare bulunamaz. Aynı yıl bu su kıtlığının aksine hayvanların sütleri oldukça boldur. Zamanın hükümdarı emir verir. Harç için süt kullanılacaktır. Hayvanlar sağılır. Harç süt ile karıştırılır ve böylece kale su yerine süt ile tamamlanır.

Ulu Cami, Selçuklular döneminde inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmış en eski camilerden biridir. Harput, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunarken, aynı zamanda bu kadim şehrin hikâyelerini, geleneklerini ve yaşam tarzını keşfetme fırsatı verir.

Harput Müziği, Türkiye'nin folklorik mirasının bir parçasıdır. Harput müziği, bağlama, kaval, davul ve klarnet (gırnata) gibi geleneksel enstrümanlarla icra edilir. Bu müzik, ağırlıklı olarak halk türküleri, kahramanlık türküleri, aşk şarkıları, ninnilerden oluşur. Havuz başında düzenlenen müzik dinletileri, bölgenin sosyal yaşamında önemli bir yere sahiptir. Bu etkinlikler, hem yerel halkın kültürel bağlarını güçlendirir hem de bölgeye gelen turistlere unutulmaz anlar yaşatır.

Bu zengin tarih içerisinde, şehrin manevi atmosferine katkıda bulunan birçok türbe bulunmaktadır. Elazığ türbeleri, hem yerel halkın hem de şehri ziyaret edenlerin maneviyatını pekiştiren önemli dini yapılar arasında yer alır.

Harput bölgesi, Elazığ'daki türbeler açısından en zengin alanlardan biridir. Harput Kalesi'nin eteklerinde, Ulu Cami yakınlarında bulunan Sarı Saltuk Türbesi bu türbelerden biridir. Anadolu'da İslamiyet'in yayılmasında önemli roller üstlenen dervişlerden biri olan Sarı Saltuk'a ait olduğu rivayet edilen bu türbe, yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Ayrıca, Harput'ta bulunan Arap baba Türbesi de önemli bir ziyaret noktasıdır. Harput'un hemen hemen tüm noktalarında manevi büyüklerin türbelerine rastlanır.

Elazığ merkez ve çevresinde bulunan birçok türbe daha bulunmaktadır. Elazığ'ın Molla Kendi nahiyesi Köğenk köyünde bulunan devrinin manevi padişahlarından olan Ömer Hüdai Baba ve Muhammed Baba türbeleri de oldukça tanınan manevi büyüklerdendir. Ziyaretçiler bu türbeleri ziyaret ederek, bu önemli kişiliklerin hayatları ve katkıları hakkında bilgi edinebilir, aynı zamanda manevi bir tecrübe yaşayabilirler. Elazığ türbeleri, şehrin tarihini, kültürünü ve maneviyatını yansıtan değerli miraslar olarak korunmaya ve gelecek nesillere aktarılmaya devam etmektedir.

Hazargölü, Türkiye'nin doğu bölgelerinden biri olan Elazığ'ın en büyüleyici doğal güzelliklerinden biridir. Sarp dağlar ve yeşil vadiler arasında saklı bir cennet olarak, ziyaretçilerine huzur ve doğa ile iç içe olma imkânı sunar. Hazar Gölü, özellikle doğa tutkunları, fotoğrafçılar ve macera arayanlar için vazgeçilmez bir duraktır.

Göl, volkanik bir oluşumun sonucu olarak meydana gelmiştir ve bu özelliği, ona çevresindeki diğer göllere nazaran farklı bir karakter kazandırmaktadır. Hazar Gölü'nün suyu tatlıdır ve çevresindeki çiçek ve ormanlar, gölün bu eşsiz ekosistemini daha da zenginleştirir. Gölün etrafında konumlanan piknik alanları, kamp siteleri ve yürüyüş patikaları, doğaseverler için mükemmel kaçış noktaları sunar.

Elazığ ve çevresini ziyaret edenler için Hazar Gölü, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Mevsimlere göre değişen manzarasıyla göl, her dönem farklı bir güzellik sunar. İlkbahar ve yaz aylarında yeşilin her tonuyla bezeli doğası, sonbaharda altın sarısı yapraklarla süslenirken, kışın beyaz kar örtüsü altında bambaşka bir sakinlik sunar. 

Elazığ şehrinin içinde, doğa tutkunlarının ve macera arayanların mutlaka ziyaret etmesi gereken olağanüstü bir yer bulunmaktadır: Karaleylek Kanyonu. Elazığ'a yaklaşık 20 kilometre mesafede, Keban Baraj Gölü'nün kenarında yer alan bu kanyon, adını bölgede yaşayan karaleylek kuşlarından almıştır. Kanyon, hem biyolojik çeşitliliği hem de benzersiz coğrafi yapısıyla dikkat çeker. Karaleylek Kanyonu'na yapılan ziyaretlerde, doğayla iç içe olmanın yanı sıra çeşitli aktiviteler de gerçekleştirilebilir. Trekking, kamp yapma, kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılık, bölgede en çok tercih edilen aktiviteler arasında yer alır. Kanyonun büyüleyici manzarası eşliğinde, doğaseverlere unutamayacağı anlar yaşatır.

Aslında Elazığ denince akla birbirinden lezzetli yemekleri ile zengin bir mutfak kültürü de geliyor. Anadolu'nun kalbinde yer alan bu şehir, tarih boyunca birçok medeniyeti ağırlamış olmanın verdiği birikimle, kendine has bir yemek kültürüne sahip. Elazığ mutfağı, hem yöresel tatların çeşitliliği hem de bu lezzetlerin sunumundaki incelikle dikkat çekiyor.

Elazığ'da sofralarda sıklıkla rastlanan lezzetlerden biri, yöresel ismiyle "Harput Köftesi"dir. Bulgur, kıyma ve baharatların ustalıkla harmanlanarak pişirildiği bu köfte, şehrin simgesel tatlarından biri. Bir diğer öne çıkan lezzet ise "Kaburga Dolması"dır. Kaburga etinin, pirinç ve çeşitli baharatlarla doldurulup, uzun süre kısık ateşte pişirilmesiyle hazırlanan bu yemek, misafirperverliğin ve bereketin simgesi olarak kabul ediliyor.

Tatlılardan bahsetmeden Elazığ mutfağından söz etmek eksik olur. "Ağın Leblebisi" ve "Taş Ekmeği" en bilinen tatlılardandır. Ağın Leblebisi, özellikle kış aylarında tüketilen, leblebi tozunun şeker, badem ve çeşitli baharatlarla karıştırılmasıyla yapılan bir tatlıdır. Taş Ekmeği ise, adını ilginç şeklinden alan ve şerbetli hamur işlerinden biridir. Elazığ'ın bu eşsiz tatları, şehrin kültürel zenginliğini ve misafirperverliğini yansıtan önemli unsurlardır. Elazığ mutfak kültürü, geleneksel lezzetlerin modern sunumuyla kendine özgü bir yer edinmiş durumda.

Elazığ'da bulunan Buzluk Mağarası, Harput'a yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta olan bu mağara, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Adını içerisindeki soğuk hava akımlarından alan Buzluk Mağarası, yılın bazı dönemlerinde içerisinde buz sarkıtlarının oluşumuyla da dikkat çeker. Bu özelliği, mağaranın mikroklimasının nasıl bir fenomen oluşturduğunu merak edenler için araştırılmaya değer bir konudur. Mağaranın içerisi, sıcak yaz günlerinde bile dışarıya göre 20-25 derece daha serin olabiliyor. Bu serinlik, mağaranın kireçtaşı tabakaları arasındaki doğal hava sirkülasyonundan kaynaklanmaktadır. Mağaranın içinde ilerledikçe, doğanın bu gizemli harikasının sunduğu eşsiz güzellikler karşısında hayretler içinde kalabilirsiniz.

Elazığ'ı, siz de okudukça fark etmişsinizdir ki, gezildikçe bitmeyen, büyük keşifleri içinde barındıran ülkemizin eşsiz şehirlerinden biridir. Umarım bir gün rotanızı Elazığ'a çevirdiğinizde bu harika kültüre şahit olursunuz.

 
 
Atakan Akbal / diğer yazıları
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama
Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
'En azından cuma ve cenaze namazı kıldırsın'
Seçim vaadi için ilan verdi
Ciddi adımlar atılmazsa gelecek kuşaklar teklikede
'Bu savaşı kazanmalıyız'
İstanbul'da yeni '1 Mayıs' baskınları
16 kişi gözaltına alındı
Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti
O yaşlı adam hayatını kaybetti
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama
Reisi için Türkiye'de 'Milli Yas' ilan edildi
Bayraklar yarıya indirildi
'En azından cuma ve cenaze namazı kıldırsın'
Seçim vaadi için ilan verdi
Ciddi adımlar atılmazsa gelecek kuşaklar teklikede
'Bu savaşı kazanmalıyız'
İstanbul'da yeni '1 Mayıs' baskınları
16 kişi gözaltına alındı
Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti
O yaşlı adam hayatını kaybetti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.