Barzani nabız yokladı

ABD’de devlet başkanı gibi ağırlanan ve ABD Başkanı Obama ile görüşen Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, Washington’dan aldığı güçle
Türkiye’ye geldi.
Türkiye’de Dışişleri yetkilileri tarafından karşılanan Barzani, Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Irak’ın firari Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ile bir dizi görüşme yaptı.
Barzani, Başbakan Erdoğan ile İstanbul’da görüştü. Görüşmede Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da hazır bulundu.
Daha sonra Katar’a giden Başbakan Erdoğan havalimanında yaptığı açıklamada Barzani’yle Irak ve Suriye’yi konuştuklarını söyledi. Suriye konusunda Türkiye’nin yaklaşımıyla Barzani’nin yaklaşımının uyuştuğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, PKK konusunda da Barzani’yle aynı yaklaşım tarzını paylaştıklarını dile getirdi.
Resmi açıklamalar aşağı yukarı böyle.
Bu açıklamalar ışığında Başbakan Erdoğan’ın kurmaylarıyla birlikte yaptığı Barzani görüşmesinden bana göre şu sonuçlar çıkarılabilir:
1-    Suriye konusunda Türkiye’nin ateşe körükle giden tavrından Barzani ziyadesiyle memnuniyet duymaktadır. Neden duymasın ki hayallerini süsleyen Birleşik Kürdistan düşüncesinin önemli bir parçası da Suriye’dedir. Bu parçanın bağımsız olmasının önündeki en büyük engel ise Suriye’nin bütünlüğünü koruması ve de Beşar Esad’ın iş başında kalmasıdır. Türkiye’nin Suriye konusundaki yanlış adımlarının devamını bundan dolayı en fazla isteyenlerden birinin Barzani olması şaşırtıcı değil.
2-    PKK terör örgütü konusunda da Türkiye’yle aynı görüşü paylaşan Mesut Barzani yetişirse Haziran ayında, yetişmezse Eylül’de İran, Suriye, Irak ve tabiî ki Türkiye’den 71 Kürt partisi ve 109 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla Erbil kentinde Kürt konferansı düzenleyecek.
Bu konferansla Kürtleri aynı hedef için birleştirme konusunda çok önemli bir adım atmış olacak olan Barzani, PKK’nın da bu konferansa katılmasını istemektedir. Malum hedefi belki ifade etmeye bile gerek yok ama biz yine de Barzani’nin Bağımsız Kürdistan hedefini hatırlatalım. Irak’taki siyasi sorunları gerekçe göstererek kısa süre önce Barzani bağımsızlık tehdidinde bulunmuştu.
Sayın Başbakan’ın “aynı yaklaşım tarzını benimsiyoruz” açıklaması Barzani’nin Türkiye’den istediği PKK izini aldığını gösteriyor. PKK’ya rağmen bir birlik kuramayacağının farkında olan Barzani, PKK’nın militanlarını ve silah gücünü kendi ordusuna ekleyerek askeri olarak hızla gelişmek istiyor.
Askeri olarak güçlenmek Barzani için olmazsa olmazların başında geliyor çünkü şimdilik fazla yüksek sesle gündeme getirmediği bağımsızlık hayali komşu ülkeleri rahatsız ettiğinde güçlü bir orduya fazlasıyla ihtiyacı olacağının farkında.
3-    Kürt Konferansında en önemli gündem maddelerinden biri de bağımsızlık konusu olacağı ifade ediliyordu. Bence Türkiye’nin tek çekince koyduğu konu bu olmuştur. Barzani’nin Türkiye’nin bu çekincesini –şimdilik- anlayışla karşılamış olması çok doğaldır. Çünkü Barzani de biliyor ki, o noktaya gelmek biraz zaman alacaktır. Her ne kadar bu Kürt Konferansı bağımsızlığa giden yolun taşlarını döşeyecek olsa da Türkiye’yi ve de İran’ı rahatsız edecek bu adımı şimdi atacak kadar saf değil Barzani.
4-    Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından Türkiye ile Kuzey Irak Bölgesi arasındaki ticari faaliyetin daha da güçleneceğini anlıyoruz. Ağırlıklı enerji ve altyapı çalışmaları bazındaki ticari faaliyetler artarak devam edecek. Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki ticari faaliyetler yoğunlaştıkça Barzani, kendini Türkiye’ye daha fazla kabul ettirmiş oluyor. Dünün çapulcusu Barzani’ye bugün Başbakan Erdoğan’ın “Sayın Barzani” diye hitap edip, üst düzey bir şekilde ağırlanmasını başka türlü değerlendirmek mümkün mü?