logo
12 MAYIS 2024

Bu da bizim tsunami senaryomuz

15.03.2011 00:00:00
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile Japon bilim adamları İstanbul'da muhtemel bir tsunaminin etkilerini araştırdı. İstanbul'da oluşacak bir tsunaminin kıyılarda 10 kilometre boyunca etkili olacağı tahmin ediliyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), deprem hazırlıkları ve deprem güçlendirme çalışmaları sırasında 2007'de ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi ile Japon bilim adamlarına İstanbul'da olası bir tsunaminin düzeyini ve hasar seviyesini belirlemek, riskleri tespit etmek ve önlemleri geliştirmek amacıyla bilimsel bir analiz yaptırdı. Çalışmada, Marmara Denizi'nde olası tsunami oluşmasına yol açabilecek 49 ayrı senaryo incelendi. İstanbul'da muhtemel tsunami analizindeki bir senaryoya göre;* İstanbul kıyılarında olası en büyük dalga yüksekliği 5.56 metre.* En yüksek dalganın ulaşacağı kıyı bandı İstanbul'un doğu kıyılarında 10 kilometrelik kıyı çizgisi* Dalgaların kıyılara erişme zamanı 8 dakika.* Kıyılarda ilerleme mesafesi 150 metreden az.

Tsunami nasıl geliyor?Tsunami öncesi suyun çürük yumurta, yağ ya da petrol gibi kokabileceği belirtilen açıklamada şu ifadeler yer alıyor: "Gök gürültüsüne benzer, jet uçağı sesi, helikopter, ıslık sesi gibi sesler duyulabilir. Deniz geri çekilebilir. Ufuk çizgisinde kırmızı renkli bir flaş ışık, dalga yaklaşırken dalganın üst kısmında kızıllık görülebilir. İstanbul için tsunaminin kıyılara gelme zamanı 5 - 10 dakika. Depremin merkezine bağlı olarak süre 20 dakikalara kadar çıkabilir. Tsunami oluşması durumunda, Marmara Denizi'nde etkili olma süresi 90 - 120 dakika. Dalganın kıyılarda tırmanma yüksekliğinin 2.5 metreyi geçtiği yerlerde can ve mal kayıpları artmaktadır." Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara, Japonya'daki 8.9 büyüklüğündeki depremin Türkiye'ye etki etmesinin imkânsız olduğunu ifade etti. Işıkara şöyle konuştu: "Türkiye'nin içinde bulunduğu fay hattı tamamen farklı. Türkiye'ye baktığımızda bu büyüklükte deprem olmasına imkân yok. Yaşadığımız tektonik kuşak böyle bir deprem potansiyelini içermiyor. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Zonu'nun ürettiği en büyük deprem 7 büyüklüğündeki depremlerdir. 19 Martta ayın dünyaya yakın konumuna gelmesiyle de depremin ilgisi yok."
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor

Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu
12.05.2024 17:49:00
Haber Merkezi
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne'de 'tiny house'lara izin verilmeyecek
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne'nin kıymetli tarım arazilerini korumak maksadıyla tiny house (küçük ev) ve kaçak yapılara izin vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Keşan ve Enez bölgesinde incelemede bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sezer, bölgedeki tüm muhtarlara genelge gönderdiklerini, tiny house ya da kaçak yapılara müsaade edilmeyeceğini kesin bir dille anlattıklarını söyledi.

Tiny house yapılarının giderek arttığını ifade eden Sezer, şunları kaydetti: "Her geldiğimde burada mantar gibi türüyorlar. Bu tiny house adı altında 'römork' diyor adam 'plakası var' diyor ama bakıyorsun aracı koyuyor oraya, altyapısını yapıyor önüne bir de havuz yapıyor. Bu hafta 40 tane kaldırdık. Bundan sonra da bunlara müsaade etmeyeceğiz. Çünkü hukuki değil yaptıkları. Burada tarım arazilerimiz çok değerli, burası turizm bölgesi. Buranın sağlıksız bir şekilde yapılaşmasına izin vermememiz lazım. Gelecek nesillere, evlatlarınıza güzel bir Saros Körfezi, güzel bir Keşan, güzel bir Enez bırakalım. Hayır duasıyla yad etsinler. Şimdi herkese müsaade edersek bunun altından kalkamayız. Bununla ilgili hukuki gerekçelerimiz de var."

Trakya'da kuraklık kapıda

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi
12.05.2024 17:44:00
AA
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Ortalama sıcaklıkların özellikle son 70 yılda sürekli yükseldiğine dikkati çeken Güner, "Araştırmalar Trakya'da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye'nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı" dedi.

Güner, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Suyun insan yaşamı için hayati önemi olduğunu aktaran Güner, şunları kaydetti: "Suyun en çok kullanıldığı yer yüzde 70'lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak." Güner, özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine dikkati çekti. Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, "Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda yüzde 5'lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Togg için 'Zırhlısını da yapabilir misiniz' sorusu üzerinden yola çıkan işletmeci İsmail Eşsiz, 'İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara karşı zırhlamayı planlıyoruz' dedi.
12.05.2024 13:03:00 / Güncelleme: 12.05.2024 13:08:44
İhlas Haber Ajansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Ankara'da Ostim Organize Sanayi Bölgesi'nde araç zırhlama işi ile uğraşan İsmail Eşsiz, yüksek tehditlere karşı geliştirdikleri araç zırhlama işlemini yerli ve milli yapım Togg'a uyguladı.
Araç zırhlama işlemine 23 yıl önce başladığını belirten İsmail Eşsiz, uyguladıkları gizli zırhlama sistemi ile her şartta ilerleyen ve performans kaybına uğramayan araçlar ürettiklerini söyledi.

Togg yüksek tehditlere karşı zırhlanıyor

Tam elektrikli otomobile zırh uygulama işlemini ilk kez Togg ile gerçekleştirdiklerini aktaran Eşsiz, 'Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımızın 'Togg'u ne zaman zırhlayacağız' diye sorduğu bir haberle karşılaşmıştım. Biz de oradan yola çıkarak başladık. İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara, yüksek tehditlere karşı zırhlamayı planlıyoruz' ifadelerini kullandı.



Sıradaki Togg'u hafif malzemeler kullanılarak, araçta kabin içini 360 derece zırhla kaplayacaklarını ve alt tabanda bomba battaniyesi yerleştirilecek.

Zırhlama işlemi sonrasında Togg'un menzilinde gözle görülür bir değişiklik olmadığını dile getiren Eşsiz, BR4 seviyesi tabanca mermilerine karşı mukavemet gösterirken BR6 seviyesi de AK-47, G-3 Piyade Tüfeği gibi uzun namlu silahlara karşı dayanıklılık gösterdiğini kaydetti.



'Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak'

Togg'u ilk zırhlama sürecinin ortalama 45 gün sürdüğünü aktaran Eşsiz, 'Bütün Ar-Ge çalışmalarımızı yaptık ve başarıya ulaştık. Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak. Bu da ortalama 20 gün 25 gün civarında bitirmeyi planlıyoruz' dedi.

İlk aracında tesliminden sonra Togg sahibi vatandaşların zırhlama işlemine taleplerinin arttığını dile getiren Eşsiz, 'Şu anda sırada 6 tane aracımız var. Özellikle Togg bekleyen müşterilerimiz var. Onlara da hızlı bir şekilde yanıt vermeyi planlıyoruz' diye konuştu.

Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'

Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti
12.05.2024 12:03:00
İhlas Haber Ajansı
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Deprem uzmanı uyardı: 'Şırnak, deprem bölgesinde'
Şırnak Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur; Adıyaman, Bitlis ve Hakkari arasında bulunan yerleşim yerlerinin deprem bölgesinde olduğunu, Şırnak'ın diri fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekti.

6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkilen depremin ardından, Türkiye'de diri fay hattı haritası güncellendi. Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Behram Uğur, daha önce Şırnak'tan geçen ve aktif olmayan 2 farklı fay hattının olduğu, 2012 yılında Şırnak'ta meydana gelen 2 deprem ile birlikte bu fay hatlarının aktif hale geldiği ve güncel diri fay hattı haritasının yeninden çizildiğini öne sürdü.

Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Dr. Uğur, "Bölgemizde de aktif faylar mevcut. Doğu Anadolu fayı dediğimiz, Türkiye'nin en önemli iki fay hattından bir tanesi. Bunun dışında Güney Doğu Anadolu bindirme fayı dediğimiz bir fay hattı var. Bu da Bitlis ile Zagros bindirme kuşağı olarak geçiyor. Bu noktada Bitlis ile Adıyaman ve Hakkari arasındaki bütün bölgelerde bu fay hattına dahil oluyor.

Bunun dışında bizim Şırnak ilini ilgilendiren bir başka fay hattı da, Cizre fay hattı. Bu da 2012 yılı öncesinde aktif olmayan bir fay olarak değerlendirilirken, 2012'de yaşanan Silopi ve Uludere depremlerinden sonra bu fay hattı da 2013'teki aktif fay haritasında güncellendi. Artık diri yani aktif fay hattı olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Şırnak fay hatlarına yakın bir lokasyonda bulunduğu için deprem tehlikesi mevcut olduğu bir bölgede" dedi.

Bina yapımında C30 olarak sınıflandırılan beton ve inşaat demirinin kaliteli olması gerektiğini, bina rejitilerinin arttırılması için mutlaka perde beton kullanılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Uğur, şöyle konuştu:



"Bizim önceliğimiz yeterli dayanımda malzeme kullanılması. Ne demek bu' Örneğin bir beton numunenin, kullanacağımız beton malzemenin yapının taşıyıcı sistemlerin deki uygun mukavemete sahip olması gerekmekte. Örneğin C30 olarak sınıflandırıyoruz. Bu ne demek' Beton numunesinin 30 megapaskallık bir basınç etkisine dayanabilmesi. Bunun dışında kullanılan halk arasında inşaat demiri olarak bilinen donatılarında belirli standartlarda, standartlara uygun bir şekilde olması gerekmekte. Yeterli dayanımdan sonra, yeterli rijitlik dediğimiz bir kavram var. Yeterli rijiklikte kaba tabirle yapının deprem ya da yanal kuvvetler etkisinde yer değiştirme yapmaya gösterdiği direnç olarak algılanıyor.

Bu aşamada bizim yapının rejitini arttırmamız için betonarme perde kullanımına gitmemiz gerekiyor. Nedir betonarme perde' Düşey taşıyıcı, kolonun büyük ölçülü, büyük ebatta olduğu, yani kaba tabir ile büyük ölçülü kolon diyebiliriz. Bunların kullanılan yapının deformasyonlara karşı dayanımı direncini arttırıyor. Dolayısı ile deprem esnası salınımda yer değiştirmesini de sınırlıyor. Bir başka konu da süneklik. Süneklikte yapı elemanlarını nasıl ki bir lastiği tutup çektiğimiz zaman kopmadan belirli bir miktar uzayabiliyorsa bizim bazı elemanlarımız da bu şekilde esneme yapmasını istiyoruz. Büyük deprem kuvvetleri altında. Buda ani göçmeleri engelliyor. Dolayısı ile can güvenliğinin sağlanmasına yarayan bir husus.'

İçişleri bakanlığı tarafından 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ardından görevlendirilerek, deprem bölgesindeki yapıları incelediklerini aktaran Dr. Uğur, '6 Şubat depremlerinden hemen sonra, mart ayında İçişleri Bakanlığının görevlendirmesi ile natamam binaların devam edip etmeyeceğine karar vermek için raporlar oluşturmak üzere görevlendirildik. Orada sadece natamam binalar değil, bütün bina stoğunu inceleme fırsatımız oldu. İlk gittiğimizde gördüğümüz manzara içler acısıydı.

Yapı stoğunun büyük çoğunluğu eski binalar oluşturmaktaydı. Bu eski binaların da herhangi bir mühendislik hizmeti almadığı kanaatini getirdik. Çünkü kullanılan malzemeler, yapılan uygulamaların gerçekten deprem yönetmeliklerine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını tespit ettik. Yeni yapılan binalarda, kontrolünü sağladığımız binaların çoğunluğunda fazlaca bir kusur olmadığını tespit ettik. Buda şu anlama geliyor. 2018 deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapılan binaların diğerlerine nazaran daha güvenli olduğunu söylemek mümkün" diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.