Gaziler diyarı Gaziantep

Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devletine Sevr dayatılmıştı. Böylece işgal kuvvetlerine de Anadolu'nun kapıları açılmıştı. Gaziantep'e önce İngilizler, arkasından Fransızlar işgal güçlerini gönderdiler. Fakat Antepli'nin buna müsaade etmesi mümkün değildi. Müsaade etmedi de. Şahin Bey, Şehit Kamil, Karayılan ve daha niceleri Antep savunmasında destanlar yazdılar. Bu millî birliğin ve millî benliğin şahlanışıydı. Bu "Kuvay-ı Milliye Ruhu"nun uyanışıydı.

Bugün de ülkemizde Sevr yeniden yaşanıyor; ülkemiz bölünmenin, parçalanmanın eşiğine gelmiş durumda. Ekonomik olarak koşullar son derece olumsuz. Bırakınız alınan borçları, borçların faizini bile ödeyebilmek mesele. Osmanlı'nın yıkılma dönemindeki "Duyun-u Umumiye" şartları aynen mevcut. İşte bugün Anadolu insanı "Yeniden Kuvay-ı Milliye Ruhu"yla şaha kalkıyor ve yeni destanlar yazıyor.

Yeniden Kuvay-ı Milliye Harekatı'nın meyvesi olarak kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin tanıtım ve katılım programlarına gösterilen yoğun ilgi her türlü takdirin üstünde. Trabzon'daki, Bursa'daki ilgi aynıyla Gaziantep'te de mevcut. Kapalı spor salonunun tribünleri ve saha hınca hınç dolmuştu. Kapalı devre televizyon kurulmuş olan salon da yetmemiş, gelenler geri dönmek zorunda kalmışlardı.

Slogan yine aynıydı. Aynı duygu ve düşünce paylaşılıyordu. Ülkemizin kuzeyi ile güneyi; doğusu ve batısı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in projeleri etrafında, BTP'nin parti programında buluşmuşlardı, "Bu vatan bu millet Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i bekliyordu", "Bu millet kardeşti, onu ayıranlar kalleşti."

Gördük ki, Gaziantepli ortak bir düşünce etrafında toplanmış durumda. "Artık bu iş tamam diyor" ve BTP'ye, tek başına iktidar gözüyle bakıyorlar. "Nihayet gerçek liderimizi bulduk" diyorlar ve "Başbakanımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey" diyorlar.

Gördüğümüz bir diğer konu ise, milletimizin BTP'yi Kuvay-ı Milliye ruhuyla bağrına basması. Artık milletin iradesi tecelli ediyor ve bir tarih yazılıyor.

Evet bu büyük millet içinden çıkarttığı liderini ve kadrosunu kendi iradesini tecelli ettirmek için iktidara taşıyor.

Hayırlı olsun.