Muhammed PârisâMuhammed Pârisâ Hazretleri, birgün bir bahçede, havuz kenarında ayaklarını suya sarkıtmış oturuyordu. O sırada Allah-û Teâlâ'nın zikrine dalmış, kendinden geçmiş halde iken, hocası Bahâeddin-i Buhâri Hazretleri oradan geçti. Onu kendinden geçmiş, âdetâ baygın bir halde ve dünyayı unutmuş derin bir murâkabeye dalmış olarak gördü. Bu halinden son derece duygulanıp, "Allah'ım bunun hürmetine bana rahmet et!" diye duâ etti ve talebesi Muhammed Pârisâ'ya pek yüksek bir iltifat gösterdi.
Muhammed Pârisâ, kerâmetlerini çok gizlerdi. Fakat bir defasında, büyük hadis âlimlerinden Şemseddin Muhammed bin Muhammed-i Cezeri, Mirzâ Uluğ Bey zamanında Semerkand'a gelmişti. Mâverâünnehr'in hadis âlimleri, hadislerin senedlerini inceleyerek, tahkik ve tashih ile uğraşıyordu. Hasedçilerden biri, bu zata; "Muhammed Pârisâ'nın söylediği hatam ve mâlûm olmadığı halde, Buhârâ'da çok hadis nakleder. Onun senedlerini inceleseniz iyi olur" dedi. Durum Mirzâ Uluğ beye bildirilince, o da, Buhârâ'ya bir haberci gönderdi, Muhammed Pârisâ'dan Semerkand'a gelmesini rica etti. Muhammed Pârisâ Hazretleri Semerkand'a geldi. Semerkand şeyhulislâmı Hâce Üsâmeddîn ve o asrın büyük alimleri büyük bir meclis kurup, Muhammed Pârisâ'yı da çağırdılar. Hadis mütalasına başlayınca, Hâce Üsâmeddîn, Muhammed Pârisâ'dan kendi isnadlarıyla bir hadis rivayet etmesini rica etti. O da senedleriyle bir hadis-i şerif okudu. Şeyhulislâm; "Bu hadisin sahih olduğunda hiç şüphe yoktur, ama şu anda benim yanımda sabit değildir" dedi. Orada bulunan bazı hasedçiler bu sözden hoşnut olup, birbirlerine gözle işaret ettiler. Muhammed Parisa, aynı hadîs-i şerifi bir başka senedle okudu.
Muhammed Pârisâ, kerâmetlerini çok gizlerdi. Fakat bir defasında, büyük hadis âlimlerinden Şemseddin Muhammed bin Muhammed-i Cezeri, Mirzâ Uluğ Bey zamanında Semerkand'a gelmişti. Mâverâünnehr'in hadis âlimleri, hadislerin senedlerini inceleyerek, tahkik ve tashih ile uğraşıyordu. Hasedçilerden biri, bu zata; "Muhammed Pârisâ'nın söylediği hatam ve mâlûm olmadığı halde, Buhârâ'da çok hadis nakleder. Onun senedlerini inceleseniz iyi olur" dedi. Durum Mirzâ Uluğ beye bildirilince, o da, Buhârâ'ya bir haberci gönderdi, Muhammed Pârisâ'dan Semerkand'a gelmesini rica etti. Muhammed Pârisâ Hazretleri Semerkand'a geldi. Semerkand şeyhulislâmı Hâce Üsâmeddîn ve o asrın büyük alimleri büyük bir meclis kurup, Muhammed Pârisâ'yı da çağırdılar. Hadis mütalasına başlayınca, Hâce Üsâmeddîn, Muhammed Pârisâ'dan kendi isnadlarıyla bir hadis rivayet etmesini rica etti. O da senedleriyle bir hadis-i şerif okudu. Şeyhulislâm; "Bu hadisin sahih olduğunda hiç şüphe yoktur, ama şu anda benim yanımda sabit değildir" dedi. Orada bulunan bazı hasedçiler bu sözden hoşnut olup, birbirlerine gözle işaret ettiler. Muhammed Parisa, aynı hadîs-i şerifi bir başka senedle okudu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.