logo
29 NİSAN 2024

04.06.2005 00:00:00
Tadımız kalmadı vesselam. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz, ne gördüğümüz, ne duyduğumuz, ne dokunduğumuz, ne de okuduğumuz gelecek adına bize umut verir oldu. Turfanda meyve ve sebze bize tat vermiyor. Hoş turfanda dediklerimiz her mevsim tezgahlarda artık... Hormonlu, mormonlu, şekli ve şemali bozulmuş gıdalar, ne damağımızda tat bıraktı, ne de soframızda zevk. Domates desen domates değil, eciş bücüş bir ucube. Karpuz desen şubat sonu arz-ı endam eder oldu mübarek. Kabuğunun denize düşmesini rehber edinenler, yandı ki ne yandı. Öyle ya, şubat sonu sofraya gelen karpuzun, mart ayında kabuğu denizle müşerref olacağına göre, bir özdeyiş de tarih olmak üzere. "Karpuz kabuğu denize düşmeden, suya girilmez"... Hangi birini anlatayım kaybettiklerimizin.

Mazideki Trabzon

Trabzon deyince, aklıma bir salkım kara yemiş gelir.

Bahçeler dolusu, zindan yeşili,

Kandil, kandil için, için ballanır.

Kandiller içinde bir kandil yanar...

Bir kız deli gibi koşmaya başlar,

Yanaklarında amoftaların alı,

Dudaklarında karayemişlerin moru.

Göğsünde!

Elinin körü...

Çocukluğumun ve gençliğimin Trabzon'unu arıyorum. İzine rastlamak ne mümkün. Arnavut kaldırımlarını, cumbalı evlerini, uzun sokağını, Ganitasını, kemer kayadaki kumsalını, yalı evlerini arıyorum yok... Zağanos meydanında, Atapark karşısındaki Tekfur çayırında kurulan panayırı, vahşi hayvanları ile arz-ı endam eden sirki, gerilmiş tel üstünde türlü şaklabanlıklar yaparken seyredenlerin yüreğini hoplatan cambaz boncuğu arıyorum, heyhat yok... Kale parkın önündeki büyük kayadan denize kırlangıç atladığımız günleri, hırçın kara denizimi, arıyorum, yok... Uzun kum yok. Sahilime toprak doldurmuşlar. Denizimiz küskün, dağımız kırgın, yaylamız sitem dolu. Fındık harmanlarının coşkusu, mısır ırgatlarının zevki, davul zurnalı köy düğünlerinin doyumsuz temaşası yok artık... Yanaklarından kan damlayan, beyaz at üstündeki vakur Türk gelini, güveyisi birden bire yok oldular. Salon denilen bir yere "evleniniz, çoğalınız" ilahi emrinin düğünle gelen coşkusunu sığdırabilmeyi kim akıl etmiş bilinmez. Ama inanın düğünler düğün olmaktan çıkınca o temaşa yok olmuş!... Çarşı Camii imamı rahmetli Haydar Hafızın arkasında saf tutuğumuz teravih namazlarının huşu ve huzurunu arıyorum. Yok... Artık o gönül eri insanlar yok. Öğreten, özleten huzuru arıyorum, yok... Yerine; diyalog mu, miyalog mu, işte öyle bir şey koymuşlar ama uymamış. Vallahi sırıtıyor... Hoş yüce kitabımızı, tuvalete atanlara sığınan mantık, hangi doğrunun yerine uyar ki?... Pazar sabahlarının vazgeçilmezi, yayık tereyağının lezzetine lezzet kattığı peynirliler artık yok... Trabzon'da İzmir tereyağının satıldığını görmenin hayreti içinde soruyorum? Nerde o Salnamelerle istenip, Dersaadet'e gönderilen Vakfıkebir'in sarı yağı! Nerde?... Bal mı? Eh işte, bal niyetine arının çiğnediği şeker... Hos'un salatalığı, Zafanoz'un amoftası (çileği), Holamana'nın sebzesi, Ayvasıl'ın kavunu, karpuzu, hepsi, hepsi koybolmuş... Çakırgöl deresinin alabalığını, güz aylarının vazgeçilmezi bıldırcınını, kumsala vuran hamsisini, palamutunu, tekirini, uskumrusunu, izmaritini. Okkalık istavritini, sofra balığını, (kalkan balığı) aradım. Ne yazık ki yok. Nefis odun dönerini, hamsili kayganasını, daha neleri, neleri aradım. Yok, yok, yok... Dere yolundan karlı dağlara, yaylalara koşarcasına giden, yaylacıları... Çağıltılarla akan "Hoşoğlan" deresini... Kulaklarımızda bir senfoni gibi kalan koyun, kuzu, inek melemelerini... At kişnemelerini... Kanlı pelit yolunu, Mecit'in hanını, Cevizlik değirmenlerini, Kınalıköprüyü, Marsı, Medoş kayasını, Gordeni aradım. Bulamadım... Mavi boyalı ahşap evleri ile görkemli Meryemana deresini, sihirli isgalita vadisini, çiseli köprüyü, ağaç başını, mezereyi aradım... Yok. Ağustosta zirvesi karlı, Çakırgölü aradım... Suyunu mu çalmışlar ne? Nesini anlatayım dostlar, her bir şeyimizi yok etmişler. Geçmişimizi çalmışlar. Bizi Mankurt etmeye çalışıyorlar. Evlerde sokaklarda, mahallelerde, şehirlerdeki armoni, saygı, sevgi ölçü, sabır kısacası bizi biz yapan o güzellikler bir, bir ortadan kayboldu. Yerlerine; saygısızlık, sevgisizlik, ölçüsüzlük, sabırsızlık oturuverdi birdenbire.

Millet olarak kaybettiklerimize bakıp o eski güzelliklerin nereye sıvıştığını soruyorum kendime. Üzülerek mazimizi, tarihimizi, hafızamızı imha etmeye çalışıyorlar diyebiliyorum.

Muasır medeniyeti anlamak

O güzellikleri biz yok ettik. Muasır medeniyeti Avrupa'da zannettik. Oysa M. K. Atatürk bunu kastetmemişti. O milletinin var olan değerlerini muhafaza etmemizi, her alanda Avrupa'yı taklit etme geleneğinden uzaklaşmamızı arzuluyordu. Atatürk'ün bu sözünün arkasına sığınan istismarcılar, milletimizin sahip olduğu hazineyi, Avrupa'nın, sözde değer diye ifade ettiği sapıkları ile değiştirmeyi marifet saydılar. Milletimize; Türk'ü içine düşürdükleri çukuru, terakki diye takdim ettiler. Tabiri caizse milletimiz, maalesef sahip olduğu mücevheratı, teneke ile değiştirmeyi marifet sayanların tuzağına düşürülmüştür.

Elimizi kolumuzu

bağladılar

Bugün; örf, adet, gelenek ve göreneklerin planlı bir şekilde yok edilmesine, üzülerek tanıklık etmenin ızdırabı ile muzdarip olanı biteni çaresizlik içinde seyretmekten başka elimizden bir şey gelmemesinin azabı ile yaşamaktayız. Buna yaşamak denirse tabi. Ne diyelim buna da şükür...

Milleti millet yapan ne varsa fütursuzca tahrip edilmekte, ilgililer seyretmektedir. Önümüze konulan hedefler Türk Milletinin "büyük millet" olma özelliğinin ortadan kalkması için kurulan bir tuzaktan başka bir şey değildir.

Büyük olmak için

"Hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Ülken için gerçek amaç ne ise onu görecek,o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Fakat sen buna karşı direneceksin. Önüne sonsuz engeller de yığacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonrada sana büyük derlerse bunu söyleyenlere güleceksin"... Mustafa Kemal Atatürk.

Tanzimat'ın yıktıkları

AB, ABD, Hıristiyan batı dünyasının emir ve direktifleri ile hareket etmek mi bizi büyük millet olma vasfına yeniden ulaştıracaktır? Dün "Evropa, Evropa" diyen Tanzimatçılar; koca Devlet-i Ali Osman'ın yıkılmasına sebep olmadılar mı? Batı Müslüman Türk'ü potansiyel düşman olarak görme fikrini asla terk etmez. Bu düşünce tarzı ilk haçlı seferinden bu güne böyledir. Travma halini alan batı hayranlığından, onları taklit etmekten vazgeçmek zorundayız. Kaybolan değerlerimizi ortaya çıkarmalıyız ki kaybolmayalım!..

Türk gibi onurlu

Dedik ya karpuz karpuz gibi, kiraz kiraz gibi, adam adam gibi, güzel güzel gibi olmalı. Türk Milleti, Türk gibi olmalı. Nasıl mı? Onurlu, saygılı, sevgili... Kısacası kendi tarihini, ecdadını örnek almalı... Türk oğlu kendine dönmeli.
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor

Almanya ve iki AB ülkesi daha Türkiye'den vize başvurularını durdurdu!

Son yıllarda Türk vatandaşlarına yönelik Schengen başvurularındaki ret oranları tarihin en yüksek seviyelerine ulaşırken, bazı Avrupa ülkeleri, yoğunluğu gerekçe göstererek Türkiye'ye vize başvurularını Mayıs sonuna kadar kapattı.
28.04.2024 22:22:00
Haber Merkezi
Almanya ve iki AB ülkesi daha Türkiye'den vize başvurularını durdurdu!
Almanya ve iki AB ülkesi daha Türkiye'den vize başvurularını durdurdu!
Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleri ile olan siyasi ilişkilerindeki gerilimlerin yanı sıra, son yıllarda para karşılığı satılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlıklarının sayısındaki artış, Schengen vizesi başvurularına büyük darbe vurmuş durumda.

Yüzde 20'ye yaklaşan ret oranı ile Türkiye, Avrupa'dan tarih boyunca en fazla ret yediği başvurusu takvimini geçirirken, yaşananlara rağmen AB ülkelerine yönelik talep kesilmiş değil.

TÜRKİYE'DEKİ FİYATLAR VATANDAŞLARI AVRUPA'YA İTİYOR

Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon ortamı nedeniyle, restoran ve kafeler başta olmak üzere tatil köyleri, pansiyon ve otellerin bulunduğu birçok işletme mal ve hizmet bedellerinde rekor seviyelerde artışa giderken, yerli turistler bu duruma Avrupa'ya giderek tepki gösteriyor.

Yaşanan kur şoklarına rağmen Avrupa ülkelerindeki mevcut fiyatların Türkiye'ye kıyasla uygun olduğunu belirten vatandaşlar, Schengen vizesine başvuruda bulunurken, kötü haber 3 Avrupa ülkesinden geldi.

BU ÜLKELERE HAZİRAN AYINA KADAR BAŞVURULAMAYACAK

Halktv.com.tr'nin haberine göre, İspanya, İtalya ve Almanya, yoğun vize başvuru taleplerini gerekçe göstererek Mayıs ayının sonuna kadar randevuları kapattı.

Avrupa'ya gitmek isteyen vatandaşlar, daha uygun randevu tarihi veren ülkelerin listesini merak ederken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik kısa süreli vize uygulaması da yeni başvuruların yığılmasına neden oluyor.

Schengen Bölgesi'nde bulunan ülkeler, Türk vatandaşlarına genel olarak yalnızca 2 aylık süreyle vize verirken, bu vizeleri yenilemek isteyen vatandaşların talepleri de yeni randevu alınmasını imkansız hale getiriyor.


Hüseyin Baş, Erdoğan'ın 'Vizesiz Almanya' müjdesini hatırlattı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, vize başvurularını askıya alan ülkeler arasında geçtiğimiz hafta Türkiye'yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in ülkesi Almanya'nın da olduğunu belirterek, Erdoğan'ın görüşmede Almanya'ya vizesiz seyahatin de gündeme geldiğini söylediğini hatırlattı.



Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor

Balıkesir'in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi'nde dere yatağında bulunan kemik parçalarından alınan DNA'nın Korhan Berzeg'in kızı Nisa Berzeg ile eşleşmesinin ertesi gününde de ormanlık alandaki detayla arama çalışmaları devam ediyor.
28.04.2024 16:09:00 / Güncelleme: 28.04.2024 16:13:38
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular dere yatağında aranıyor
Korhan Berzeg'e ait yeni bulgular arayan ekipler, ilk kemik parçalarının bulunmasının üzerinden bu yana geçen 5'inci günde de çalışmalarını sürdürüyor.

Bugün, Gönen'in Armutlu ve Gelgeç Mahallesi arasında kalan dere yatağına yoğunlaşan 60 kişilik ekip, 3 kadavra arama köpeği eşliğinde dere yatağını çit taraflı olarak arıyor.

Bölgede çobanlık yapan Özcan Çakar yabani hayvan popülasyonuna işaret etti

Kemik parçalarının bulunduğu köyde çobanlık yapan Özcan Çakar (70), İHA muhabirine bölgede farklı türden ve çok sayıda yabani hayvan olduğunu söyledi.



Özcan Çakar, 'Korhan bey köpeği ile beraber köyün etrafında gezerdi ve uzağa gitmezdi. Çok temiz ve iyi bir adamdı ama aniden kayboldu. Sonrasında aramalar yapıldı. Bir türlü bulamadık. Bölgede kurt, ayı, çakal, domuz, tiki gibi yabani hayvanlar bulunur. Biz hayvanlarımızın başından ayrıldığımızda hemen zarar verirler. Ben hayvanlarımın yanından ayrılmış olsam 10 dakika içinde hemen ziyan ederler' dedi.

Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Etiler'de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı.
28.04.2024 13:57:00 / Güncelleme: 28.04.2024 15:51:23
İhlas Haber Ajansı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı.

Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı.

O esnada polis, 'dur' ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı.



Geçtiğimiz ay da saldırı düzenlenmişti

Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti.

Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya'da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan'da, M.A.Y. Beylikdüzü'nde olmak üzere İstanbul ve Antalya'da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.

Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti

Akademisyen Girayalp Karakuş’a Amasya Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı. Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.
28.04.2024 13:46:00
Haber Merkezi
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Mahkeme, Akademisyen Girayalp Karakuş’a verilen cezayı iptal etti
Akademisyen Girayalp Karakuş'a Amasya Üniversitesi'nin  mezuniyet töreninde ülkücüler tarafından saldırıya uğramasına rağmen üniversite yönetiminin açtığı soruşturmada  aldığı kınama cezası sicilden çıkarıldı.

Söz konusu soruşturmaya ilişkin dava açan Karakuş, davayı kazandı.

Öte yandan Karakuş, kendisine sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret eden kişilere karşı açtığı davada bir saldırgan beraat ederken diğeri ceza aldı.

Karakuş, bütün saldırganların ceza alması için karara itiraz etti.

Ne olmuştu?

Amasya Üniversitesi'nin 2022'de 12 Haziran Şehir Stadyumu'nda gerçekleştirilen mezuniyet töreninde ülkü ocağı üyesi bir grubun fiziksel saldırısına maruz kalan Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş, üniversite tarafından kınama cezası almıştı.

Karakuş ise kınama cezasının kaldırılması için idari yargıda dava açmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.