logo
23 NİSAN 2024

Kur'an tarihsel değildir

27.03.2002 00:00:00
İlk cümle olarak hemen belirtelim ki, İslam'ın tarihselliğinden bahsetmenin amacı, Müslümanları İslamî yaşayıştan uzaklaştırıp, Batı kültürünün değerlerine adapte etmek ve bu sayede daha rahat sömürebilmektir.

Tarihselliği savunanlara göre Peygamberler, belli bir zaman diliminde belli bir bölgeye gönderilmiştir. Dolayısıyla son Peygamber Hz. Muhammed ve O'nun getirdiği Kur'an-ı Kerim için de aynı şey geçerlidir. Bu itibarla O'nun getirdiği hükümler, kural ve kaideler dönemin ve o bölgenin insanlarına uygundur, onları bağlar. Bugün ise geçerli değildirler. Halbuki hangi zaman diliminde ve dünyanın neresinde gelmiş olurlarsa olsunlar bütün Peygamberler aynı hakikati vâzetmişlerdir. Biri dünya hayatından ayrıldıktan sonra bir başkası gönderilmiştir. Bu seyir aynı zamanda evrenselliğe doğru bir tekamülü içermektedir. Sözkonusu risalet zinciri Hz. Muhammed ve O'nunla gönderilen Kur'an-ı Kerim'le sona ermiştir. Çünkü din müessesi artık kemale ulaşmıştır. Bu hakikat ayet-i kerimelerde şöyle beyan edilmektedir:

"Bugün dininizi kemale erdirdim. Size olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçtim" Maide: 3.

"Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik" Sebe: 28.

Tarihselcilerin bir başka iddiaları ise, Kur'an'ın ibadet ve ahlâkla ilgili hükümlerin evrensel, sosyal hayata dair hükümlerinin ise tarihsel olduğudur.

Esasen İslam'ın ahlakî hükümleri ile sosyal hayata ilişkin hükümlerini birbirinden ayırmak zaten mümkün değildir. Çünkü sosyal kuralların olmadığı yerde o ahlâkı bulmak da imkânsızdır.

Tarihselliği savunanların bir kısmı İslam'da bazı suçlara ağır cezalar verilmesinin sebebini bu hükümlerin indiği cemiyetin şartlarına bağlarlar ve günümüzde başka ceza yöntemlerinin de aynı caydırıcılık fonksiyonunu icra edebileceğini söylemek suretiyle İslamî cezaların bugün geçerli olmayacağını iddia ederler.

Halbuki bu iddianın tam tersine ceza hükümleri hakikatten habersiz cahil insanlara değil, itikadî ve ahlakî hükümlere belli bir kemâlata erişen insanlara; barışın, huzurun, kardeşliğin olduğu bir cemiyete, bu asayişi bozmaya kalkışanlara yönelik olarak indirilmiştir. Zira cezaların ağırlığı toplumun ilkelliğinin değil, tam tersine gelişmişliğinin bir ifadesidir. Toplumun medeniyet seviyesi ile cezanın ağırlığı doğru orantılıdır. (Geniş bilgi için bkz.: Prof. Dr. Haydar Baş, Dinî ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler)

* * *

Bir de şu var ki Kur'an-ı Kerim'de mucizevî bir ifadeyle beyan edilen bir hakikatin tecellisini görüyoruz bu iddialarda. Zira Cenab-ı Allah Arafe Suresi'nin 146. ayetinde şöyle buyuruyor: "Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri ayetlerimi anlatmaktan (Kur'an'ı kabulden) çevireceğim."

Gerçekten de -demek kibirlenmelerindenmiş- bazı insanların Kur'an'daki çok basit gerçekleri bile kabulden mahrûm kaldıklarını görüyoruz. Bunlardan biri de İslam'ın ceza hukukundaki kısasa kısas kuralı. Bakın Allah bu konuda ne buyuruyor: "Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır, böylece korunursunuz" Bakara: 179.

Çok basit, ama bir o kadar da hikmet dolu bir hakikat. Zira kısas cezası insanları öldürmek için değil, yaşatmak için var, cinayet gibi affı olmayan bir günahı işlemekten sakınsınlar diye var. Ve bu itibarla kısasa kısas hükmü bile Allah'ın kuluna olan muhabbetin bir tecellisi, ama görmek için göz gerek.

Aslına bakarsanız 'Cehennem bile Allah'ın kuluna olan sevgisinin tecellisidir, desek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Düşünün ki bir insan bile, birini ne kadar çok severse onun ihaneti karşısındaki kırgınlığı ve kızgınlığı o kadar çok olur. Halbuki Allah en kötü kulunu bile, bir anenin evladına olan sevgisinin yirmi kat fazlasıyla seviyor. Elbetteki onun isyan ve ihaneti karşısındaki hassasiyeti de bu kadar büyük olacaktır. Cehennem'in varlığı ve dehşeti Rabb'in kuluna verdiği kıymetin bir tezahürüdür.

* * *

İslam'a göre ceza aynı zamanda bir lütuftur, zira ceza temizleme vesilesidir. Kul işlediği günahın cezasını dünyadayken çekerse, ikinci kere ahirette çekmekten kurtulur. Çünkü cezadan sonra -eğer niyetinde tevbe etmek varsa- o günahı hiç işlememiş gibi olur. Bunun içindir ki tarih işlediği günahtan pişmanlık duyarak, ilgililere kısas, recm gibi ceza talebinde bulunan insanların örnekleriyle doludur.

İslam akaidini ve Kur'an hükümlerini harfiyyen yaşamak her mü'minin görevidir. Bizim "sabır" diye bildiğimiz güzel ahlâk insana en çok dinini yaşamak için lazımdır. Yani en büyük sabır, Allah'ın emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmak hususunda gösterilen sabırdır ve ayette buyurulduğu üzere "Allah sabredenlerle beraberdir". Allah'ın sabredenlerle beraber olması demek, Allah'ın gücünün, kuvvetinini, kudretinin, azminin lütfunun, kereminin vs. onlarla beraber olması demektir.

Bu esmaların tecellileriyle Müslümanlar, tarih boyunca canlarına, mallarına, namuslarına, dinlerine, topraklarına göz diken kafirlere kan kusturmuşladır. Ve kafirler tek çare olarak Müslümanları dinlerinden yani Rab'lerinden uzaklaştırmayı amaçlamışlardır. İşte İslam'ın tarihselliğinden bahsetmelerinin sebebi de budur. Bu söylemler yerli değildir, batı kaynaklıdır. İçeriden savunanlar yerli işbirlikçiler, üç beş paralık, satılık adamlardır. Zaten tarihsellikten bahsedenlerin gündem ettikleri ilk ayetler ehl-i kitabın kafir olduğunu ve Cehennem'e gideceğini bildiren ayetlerdir. Aslında bu ayetlerle uğraşmalarının nedeni Cennet'e gitme iştiyakları değildir; çünkü Cennet'e gitmek isteselerdi Müslüman olurlardı. Tek niyetleri hepimiz, mü'miniz, mü'minin malı ortaktır, diyerek topraklarımıza önce ortak, sonra sahip çıkmaktır.
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü

Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya gelerek resim sergi alanını gezdi.
23.04.2024 20:45:00 / Güncelleme: 23.04.2024 20:49:35
İhlas Haber Ajansı
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye temaslarının 2. gününde Gaziantep Gazikent İlkokulu'nu ziyaret sonrası 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Nurdağı ilçesine geçti.

Steinmeier, Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya geldi. Steinmeier, Nurdağı'nda konteyner kent içerisinde bulunan deprem sergi alanını ile 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adlı sergi alanını gezdi.



Steinmeier'e Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de eşlik etti.

Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu

Balıkesir'in Gönen ilçesinde yaklaşık bir yıl önce kaybolan ekonomist Korhan Berzeg'in yaşadığı köyün yakınlarında insana ait olduğu iddia edilen iskelet parçaları bulundu. Cumhuriyet Savcılığı ve jandarma olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.
23.04.2024 18:25:00
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde ceset parçaları bulundu
83 yaşındaki Korhan Berzeg olayında yeni gelişme yaşandı.

Türkiye'nin tanıdığı kayıp ekonomist Korhan Berzeg olayı sırrını korurken; bugün Berzeg'in evine 5 kilometre mesafede ormanlık alanda insana ait olduğu iddia edilen kemik parçaları ve eşyalar bulundu.

Olay yerine gelen jandarma ve olay yeri inceleme ekipleri çalışmalarını tamamladı.

Olay yerinden alınan parçalar Adli Tıp Kurumu morguna gönderilerek parçaların Korhan Berzeg'e ait olup olmadığı tespit edilecek.

Savcılığın ve jandarmanın olay yerindeki incelemesi ve DNA testinin ardından olayın sırrı aydınlanacak.

İskeletin yanında elbise parçaları ve kredi kartları da bulundu.

Berzeg; köpeği Tina ile ormana yürüyüşe gitmiş; 74 gün sonra köpeği evine geri dönmüş kendisinden 312 gündür haber alınamamıştı.

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.