RECEP BAHAR/HABER-ANALİZ

ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları 'altın ticareti' yaparak delmeye çalıştığı suçlamasıyla New York'ta tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın davasında önemli bir gelişme yaşandı. Mahkemeye sunulan dilekçede, davaya bakan Hâkim Richard Berman'ın 2014 yılında İstanbul'da katıldığı bir konferansta Türk yargısı hakkında olumsuz eleştiriler yaptığı ve Sarraf'ın Türkiye'de yargılandığı davanın düşmesini buna örnek gösterdiği belirtildi.

Amerikalı hâkim, 8-9 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul'da Four Seasons at the Bosphorus Oteli'nde düzenlenen Adalet ve Hukuk Devleti Uluslararası Sempozyumu kapsamında, Bağımsız ve Etkin Yargı Oturumunda moderatör olarak yer almıştı. Söz konusu konferansta Prof. Ergun Özbudun, eski AİHM hâkimi Prof. Işıl Karakaş, Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk da konuşma yapmıştı.
Hâkim Berman'ın özelliği
Söz konusu konferansın sponsoru olan hukuk firmasının bir çok avukatının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlamında tutuklandığı vurgulanan dilekçede, Hâkim Berman'ın Sarraf hakkında daha dava görülmeden kanaat açıkladığının görüldüğü kaydedilerek reddi hakim talebinde bulunuldu.
Dilekçede bahsedilen hukuk firmasının adı YKK... İstanbul Mecidiyeköy'deki Astoria AVM'nin rezidans bölümünde 7 katı kapatan YKK, Adalet ve Hukuk Devleti Uluslararası Sempozyumu sponsoru olan dünyaca ünlü Amerikan hukuk firması DLI Piper'in Türkiye ofisi haline gelmişti. YKK; Cüneyt Yüksel, Murat Karkın ve Muharrem Küçük isimli 3 avukatın soyadından oluşuyor (YükselKarkınKüçük). Söz konusu Avukatlık Ortaklığı'nın kısa sürede yükselmesinin perde arkasında ise 'derin paralel' bağlantılar yer alıyor.
Bir başka bağlantı daha
3 milyar dolardan fazla cirosu olan DLA Piper, sıradan bir hukuk şirketi değil. Şirket, ABD'de lobicilik faaliyetleriyle tanınan The Cohen Group'un stratejik ortağı. Havacılıktan enerjiye, savunmadan finansa birçok alanda faaliyet gösteren Cohen Group'un yönetiminde eski büyükelçiler ve generaller bulunuyor.
Başında da Yahudi cemaatinin yakından tanıdığı, eski Başkan Bill Clinton'ın Savunma Bakanı William Cohen yer alıyor. Cohen ve şirketinin Pensilvanya bağlantısını bizzat The Cohen Group'un başkan yardımcısı Marc Grossman yürütüyor. Grossman, ABD ile ilişkilerin en kritik olduğu dönemlerde Türkiye'de görev yapmış bir isimdi.
Bill Clinton döneminde Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan Grossman, 1994-1997 yılları arasında yani 28 Şubat döneminde ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapmıştı.
İsrail'e de yakınlığıyla bilinen Marc Grossman Neo-Con çetesinin önemli isimlerinden biri... Grossman, eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve eski CIA Ortadoğu bölge sorumlusu Graham Fuller ile birlikte 2008'de Fetullah Gülen'in ABD'den sınır dışı edilmesini engelleyen isimlerin başında geliyor.
YKK Avukatlık Ortaklığı'nın 60'a yakın avukatı 15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğraması sonucu Türkiye'yi terketti.
Sarraf'ın duruşması 6 Eylül'de
Daha önce kefalet başvurusu reddedilen Sarraf'ın 6 Eylül'de tekrar mahkemeye çıkması bekleniyor. Bu duruşmada mahkeme, davanın düşmesi ya da yargılamaya devam edilmesi konusunda karar verecek. Reddi hâkim talebinin ne zaman değerlendirileceği konusunda ise bilgi verilmedi. Bu arada Yeni Mesaj' konuşan kaynaklar, ABD'nin Rıza Sarraf üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümete yükleneceğini ileri sürdüler.
Berman, 50 milyon dolarlık kefaleti kabul etmemişti!
ABD'nin en tanınmış hâkimlerinden biri olan ve bugüne kadar çok sayıda kritik davaya bakan New York Güney Bölge Hâkimi Richard Berman, 2 Haziran'da görülen kefalet duruşmasında Rıza Sarraf'ın 50 milyon dolar teminat karşılığında ev hapsinde tutuksuz yargılanma talebini reddetmişti.
Berman, Sarraf'ın kaçma riskinin yüksek olduğu ve sanığın bir sonraki duruşmaya geleceğinin garantisi olmadığı gerekçesiyle kefalet talebinin reddine ve tutukluğun devamına karar vermişti.
Berman, öte yandan kararında, Sarraf için yöneltilen suçlamaların oldukça ciddi olduğu ve suçlu bulunup hüküm giyerse uzun bir süre hapiste kalabileceğini vurgulamıştı. Hatta Berman, Sarraf'ın serbest kalıp özel silahlı korumalarla tutuksuz yargılanmasını, 'odanın içindeki fil'e benzetmişti.