Tasavvufi eserler içerisinde sıkça duyduğu biri vardı. Kitabın ismi: "Tezkiretü'l Evliya.'' Feridüddin Attar Hz.leri'nin kaleme aldığı kitab evliyaların hayatlarından, hikmetli sözlerinden bahsediyor.İsim listesine şöyle bir bakıyordu?İmam Cafer Sadık, Veysel Karani, Hasan-ı Basri, İbrahim bin Ethem, Beyazıd-ı Bestami, İmam-ı Âzâm Ebu Hanife, Davud Tai, Maruf Kerhi, Seri Sakati (Kaddesellahu Esrarahum). Kitap'ta evliyaların hikayeleri, akıcı, can alıcı üslupla ele alınmış. Okudukça okuyası geliyor, hemen bitirmek istiyordu. Lakin okuduğu yazılar öyle hemen okunup geçirebilecek yazılar değildi. Hayatımızın her alanıyla ilgili konuların Allah'ın dostluğunu kazanmışların dilinden duymak, hayatlarındaki akisleri görmek insanı derinden etkiliyordu. Kitabın 136. sayfasına gelmişti?Ebu Hafs Haddad (k.s)...Fakirlere yardım etmeyi, kanaati seven bir Allah dostu.Ebu Hafs'a:-Niçin gelip hadis dinlemezsin, dediler.Dedi ki:-Otuz yıldır bir hadis işittim hâlâ gereğini yapamadım. Dahasını işitip de ne edeyim?-O hadis nedir? Dediler:-Min Husni İslâmi'l mer'i terkuhu mâlâya'nihi... Er kişinin Müslümanlığı odur ki faidesiz şeyleri söylemeye...Kitabı okuyan, bu kıssa, bu ibret karşısında başını iki eli arasına almış, yüreği titremişti. Okuduğunu uygulamanın, ne kadar önemli bir durum olduğunu anlamıştı. Kitapta Arapça yazılı ibaresiyle bu hadisi ezberlemiş yıllarca tekrar etmişti.Aradan yıllar geçti...İşi gereği şehir şehir dolaşıyordu. Eski bir dostuna uğramıştı. Hoş sohbet ederlerken duvardaki bir yazı dikkatini çekti. Güzel bir hat ile yazılmış, çerçeve içine alınmış bir yazı. Acaba bu ayet-i kerime miydi? Yoksa bir söz mü, diye düşünürken yazının başındaki "Min husni ?'' kelimelerini okuyunca, yoksa!? dedi ve sessizliğe büründü.Arkadaşı olanları hayretle izlemeye başlamıştı. Kendisi konuşuyordu ki dostunun dinlemediğini dalıp gittiğini fark etmişti. Evet evet bu o yazı dedi birden.-Hangi yazı sen ne diyorsun dedi arkadaşı.-Şu duvardaki yazı var ya!?-Eeee...-Orada ne yazıyor biliyor musun?-Hayır.-Min Husni İslâmil mer'i terkuhu mâlâya'nihi... Er kişinin Müslümanlığı odur ki faidesiz şeyleri söylemeye...-Bu yazının bende çok önemli bir hatırası var. Yıllar önce okuduğum kitaptan ezberlediğim hadis-i şerifi bugün böyle levha içerisinde görmekten etkilendim. Arkadaşına bunları söyledikten sonra:Ey Allah'n sevgili kulları, siz ne güzel kandillersiniz ki yıllar sonra da gönüllere ve fikirlere sunduğunuz uyanıklıklar hala devam ediyor. Ben de senin gibi oldum. Tam otuz yıldır şu kadar hadis okudum da daha bunu yerine getiremedim diyerek nefsinin muhasebesini yapıyordu..
Mustafa Sabri / diğer yazıları
- Ramazanlaşmak / 17.07.2012
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011