logo
23 MAYIS 2024

58 yıldır gerçek kimliğini arıyor

Sivas'ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek'in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı.
04.05.2024 11:16:00 / Güncelleme: 04.05.2024 12:48:37
İhlas Haber Ajansı
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor
58 yıldır gerçek kimliğini arıyor

Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor.

Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek'i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek'i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi.

Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin mecburiyetten çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle resmi bir kimliğe sahip olmadığı için devlet kurumlarına gittiğinde kimlik eksikliği nedeniyle birçok sorunlarla karşılaşıyor.



'Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok'

Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, 'Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlarda sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunlarda olmadığı için benim bir kimliğim yok. Hiç bir resmi kurumlarda kaydım yok. Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım dahi yok. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum' dedi.



Resmiyette gözükmüyor, iki farklı kimlik numarası bulunuyor

Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, 'Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum ama hiçbir yerde resmiyette görünmüyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan mecburiyetten kullandığım sahte TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman 'kayıtlarda böyle birisi yok' diyorlar. 'Sadece baba adı var alt soy üst soy yok' diyorlar. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor' şeklinde konuştu.
İç güvey basın da görmedi
Sadece iki gazetede birinci sayfada haber oldu
Erdoğan'dan yeni savaş uyarısı
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse...
Tartışmalı yasa tasarısı için tarih verdi
'Önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek'
Adnan Oktar savunma yaptı
'İsterseniz 1 milyon yıl verin'
Ata Emre Akman'ın katili çocuk suçlu olarak yargılanacak
En fazla 20 yıla kadar hapsi istendi
Hasan Saklanan'ın cenazesi Türkiye'ye getiriliyor
İsrail polisi tarafından öldürülmüştü
Bolu'da Tanju Özcan şov devam ediyor
AKP ve CHP'ye 'izmarit cezası' kestirdi
MHP'li isim talimatı Bahçeli'nin verdiğini söyledi
'Genel seçim hazırlıklarına başladık'
Kasten öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranıyordu
Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Kamuda Tasarruf Paketi yargıya taşındı
"Kazanımlar gasbediliyor"
AKP sıralarına dönüp seslendi
Bu zavallı aileyi grubunuzdan temizleyin
İspanya 28 Mayıs'ta Filistin'i tanıyacak
"Sözlerin eyleme geçme vakti geldi"
İsrail, Cenin Kampı'ndaki saldırılarını genişletti
Batı Şeria da Gazze gibi!
İngiltere'de yıllık enflasyon yüzde 2.3'e geriledi
Türkiye'de ise aylık enflasyon yüzde 3.18
İran'da cenaze töreni
Reisi'nin cenaze namazını Hamaney kıldırdı
İç güvey basın da görmedi
Sadece iki gazetede birinci sayfada haber oldu
Erdoğan'dan yeni savaş uyarısı
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse...
Tartışmalı yasa tasarısı için tarih verdi
'Önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek'
Adnan Oktar savunma yaptı
'İsterseniz 1 milyon yıl verin'
Ata Emre Akman'ın katili çocuk suçlu olarak yargılanacak
En fazla 20 yıla kadar hapsi istendi
Hasan Saklanan'ın cenazesi Türkiye'ye getiriliyor
İsrail polisi tarafından öldürülmüştü
Bolu'da Tanju Özcan şov devam ediyor
AKP ve CHP'ye 'izmarit cezası' kestirdi
MHP'li isim talimatı Bahçeli'nin verdiğini söyledi
'Genel seçim hazırlıklarına başladık'
Kasten öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranıyordu
Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Kamuda Tasarruf Paketi yargıya taşındı
"Kazanımlar gasbediliyor"
AKP sıralarına dönüp seslendi
Bu zavallı aileyi grubunuzdan temizleyin
İspanya 28 Mayıs'ta Filistin'i tanıyacak
"Sözlerin eyleme geçme vakti geldi"
İsrail, Cenin Kampı'ndaki saldırılarını genişletti
Batı Şeria da Gazze gibi!
İngiltere'de yıllık enflasyon yüzde 2.3'e geriledi
Türkiye'de ise aylık enflasyon yüzde 3.18
İran'da cenaze töreni
Reisi'nin cenaze namazını Hamaney kıldırdı

Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem

Ortada bir örgütün olmadığını iddia eden sanık Oktar, ''Alenen bir oyun oynanıyor ama biz Allah'ın bir hikmeti olarak gördüğümüz için ses çıkarmıyoruz. Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim'' ifadelerini kullandı.
22.05.2024 18:03:00
İhlas Haber Ajansı
Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem
Adnan Oktar: İsterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem
Örgüt yöneticisi Adnan Oktar'ın cezaevinde örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı ve örgüte üye kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla güncel yapılanma davasının görülmesine başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık Oktar, ''Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye. Yırtık kağıtta gizli bilgi arıyorlar. Çok kuşkulu ve şüpheli bir durum varmış gibi gösteriliyor ama ortada öyle bir şey yok'' dedi.

Silahlı suç örgütü yöneticisi Adnan Oktar'ın cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı iddiasıyla örgütün 20 sanıklı güncel yapılanmasına yönelik davanın görülmesine başlandı. İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Adnan Oktar ve bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada 2 tutuklu sanık ile 4 tutuksuz sanık da hazır bulundu.

''Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye''

Duruşmada savunma yapan sanık Adnan Oktar, ''Boş bir dava olduğu için cevap vermekte mahsur görmüyorum. Ben anlamıyorum, bitişiğimde memur bey beni izliyor. 3 ayrı kamerayla izleniyoruz, ayrı bir uzman ayrıca hem izliyor hem inceliyor. Bizim konuşmalarımız ertesi gün kahvehanelerde konuşulmaya başlanıyor. Gizli bir bilgi vermemiz mümkün değil, bu uygulamalardan dolayı anında duyuluyor. Gizli olan savunma delillerini anlatamıyorum, anlatamadığım için de savunma yapılamıyor. 6 yıldır ne bitmeyen kısıtlamalar var. Mesela odamda yırtık kağıtlar oluyor, ona el konuluyor içinde şüpheli bir şey var mı diye. Yırtık kağıtta gizli bilgi arıyorlar. Çok kuşkulu ve şüpheli bir durum varmış gibi gösteriliyor ama ortada öyle bir şey yok. Bu gereksiz kısıtlamayı kaldırsınlar, avukatlarımla doğru düzgün görüşemiyoruz'' dedi.

''Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim''

Ortada bir örgütün olmadığını iddia eden sanık Oktar, ''Burada yapılan şey İngiliz derin devletinin yaptığı bir eylem. Bizim anlattığımız İslam anlayışı yeni gençlik tarafından çok beğenildi. Panik olup ne yapalım dediler benim tutuklanmamı, eserlerime el konulmasını ve bütün faaliyetlerimizin durdurulmasını talep ettiler. Mesela İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi şehit ettiler. İngiliz derin devleti tarafından kumpas kuruldu çünkü onlarda Mehdi alerjisi var. Benim arkadaşlarım tertemiz, süper ve kaliteli insanlar. Devlet beni 49 yıldan beri tanır, adli sicilim bile tertemiz. Buna rağmen bu oyunlar yapılıyor daha da yapacaklar. Filistin'de yapılan oyunun ayarlayan da İngiliz derin devletidir. Canım arkadaşlarımı korkuttular, tutukladılar. Silahlı örgüt bilmem ne tamamen uydurma bunlar. Alenen bir oyun oynanıyor ama biz Allah'ın bir hikmeti olarak gördüğümüz için ses çıkarmıyoruz. Bana isterseniz 1 milyon yıl verin ben bu yoldan dönmem, dönersem neyim'' ifadelerini kullandı.

İsveç Barosu'ndan bir gözlemci duruşmada kayıt yaptı

Savuma devam ettiği sırada İsveç Barosu'ndan gözlemci olarak davaya katıldığını söyleyen bir kişi, Oktar'ın savunmasından bir kesiti video kaydı altına aldı. Hakime hanımın fark edip uyarmasıyla bazı sanık avukatları, gözlemcinin bunun suç olduğunu bilmediğini söylediğini ve mesajı herkesten sildiğini belirttiler. Bir sanık avukatı ise önemli bir durum olmayacağını düşündüğünü ifade edince mahkeme başkanı, "Nasıl bir şey olmaz' Adnan Oktar burada İngiliz derin devletinden bahsetti, tüm bunları gözlemcinin nereden bilelim İsveç derin devletine aktarmadığını' Hala bir şey olmaz diyorsunuz avukat bey. Maalesef Türkiye kadar özgürlükçü bir ülke yok. Siz gidip yurt dışında bir mahkemede böyle bir kayıt yapın, bakalım ne yapıyorlar size. Neyse devam edelim" şeklinde konuştu.

Duruşma yarın devam edecek

Ara kararını açıklayan mahkeme, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı yarına erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, aralarında Adnan Oktar'ın da bulunduğu 20 kişi 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. İddianamede, silahlı suç örgütü yöneticisi olan Adnan Oktar'ın, cezaevinden örgütsel faaliyetlerine devam ederek özellikle avukatlar aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, ayrıca deşifre olan örgüt üyelerinin yerine yenilerini kazandırmayı amaçladığı anlatıldı.

Hazırlanan iddianamede, şüpheli Adnan Oktar'ın mahkeme kararlarıyla silahlı suç örgütünün yöneticisi olarak kabul edildiği ve cezaevinde bulunduğu fakat cezaevinde bulunduğu süreç içerisinde örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, özellikle avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna aracılığıyla örgütü diri tutmaya çalıştığı, talimatlarını cezaevi dışında yayılmasını sağladığı, bunu yaparken de özellikle diğer örgüt yöneticileri vasıtasıyla yargılamanın kumpas olduğuna ilişkin kamuoyu oluşturma ve siyasi lobi desteğini alma faaliyetlerine giriştiği kaydedildi.

Bu çerçevede şüpheli Oktar'ın ana çatı dosyada ceza alan ve cezaevinde bulunan örgüt üyeleriyle mektup ve avukatlar aracılığıyla iletişim kurduğunun aktarıldığı iddianamede, şüphelinin etkin pişman olmak isteyen örgüt üyelerini engellemeye çalıştığı, özellikle içeride ve dışarıda bulunan örgüt üyeleri üzerindeki etkinliğini devam ettirmeye çalıştığı, ayrıca dışarıda olan, işlem gören veya görmeyen örgüt üyelerinin bir arada kalması yönünde talimat verdiği belirtildi. Ayrıca, hazırlanan iddianamede, şüpheli Oktar'ın cezaevinde kaldığı dönemde özellikle 15 gün gibi kısa sürede yaklaşık 200 avukat ile görüşerek olağan akışa uygun olmayacak şekilde hukuki yardım adı altında görüşmeler gerçekleştirdiği, bu görüşmelerinde örgüte üye kazandırmayı amaçladığı, cezaevine giriş çıkışı kanuni sınırlar çerçevesinde serbest olan avukatlık mesleğinden faydalanmak üzere cezaevi dışındaki örgütsel tavır ve davranışları yönlendirmeye çalıştığı, bu tespit sonucundaysa şüpheli hakkında avukat görüşlerinin kısıtlanması yoluna gidildiği kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede şüpheliler Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna'nın 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçundan 5'er yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması, ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği bütün suçlarından dolayı fail olarak cezalandırılması istendi. Şüphelilerin bu çerçevede ise 'örgütün veya amacının propagandasını yapma' suçundan 10,5'ar yıldan 31,5'ar yıla kadar hapis cezası olmak üzere toplamda 15,5'ar yıldan 43,5'ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianamede, diğer 17 şüphelinin ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', 'örgüte yardım' ve 'örgütün veya amacının propagandasını yapma' gibi suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.

Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis

Zonguldak'ta 2 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yakalanan 2 şüpheliden birinin, Kocaeli'de polis otosunda fenalaşarak hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan 2 polis ve bekçi ayrı ayrı 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
22.05.2024 16:03:00
İhlas Haber Ajansı
Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis
Cinsel istismar şüphelisinin ölümünde yargılanan bekçi ve polislere 21 yıl hapis
Olay, 2023'ün mayıs ayında Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde meydana geldi.

Meryem Ö.'nün evine misafirliğe gelen Furkan Sevinç, geceyi orada geçirdi. Ertesi gün Meryem Ö., yanına 8 yaşındaki kızını da alarak markete gitti. İddiaya göre, Furkan Sevinç, evde yalnız kaldığı 2 yaşındaki Nisanur Ö.'ye cinsel istismarda bulundu. Bayılan bebeğe tokat atarak ayıltmaya çalışan Sevinç, bebeği ayıltamayınca yürüyerek hastaneye götürdü. Sevinç doktorlara çocuğun dayısı olduğunu, bayılarak nöbet geçirdiğini söyledi. Yapılan müdahalelere rağmen bebek hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden bebeğin cinsel istismara maruz kaldığı muayenesinde anlaşılınca olayla ilgili anne Meryem Ö. ile Furkan Sevinç tutuklandı.

Polis ekiplerinin yaptığı geniş çaplı araştırmalar neticesinde de ölen bebeğin 8 yaşındaki ablası R.Ö.'nün de cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıktı. 5 şüphelinin bu olaya karıştığı iddia edildi. Bu şüphelilerden 3'ü tutuklandı, 2'sinin ise İstanbul'da olduğu belirlendi. Olaya karıştığı tespit edilen Metin Sucu (49) ile Ahmet G.'de (50) 22 Mayıs'ta İstanbul'da yakalandı. Şüpheliler, Çaycuma İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından alınıp, Zonguldak'a getirilmek üzere yola çıkarıldı.

2 şüpheliden biri hayatını kaybetti

Ekip otosu, Kocaeli'nin Derince ilçesinde otobanda seyir halindeyken, şüphelilerin kelepçelerinin sıkı olduğu, canlarının acıdığını söylemesi üzerine durdu.

İddiaya göre, kelepçeleri çıkarılan şüphelilerden Metin Sucu araçtan inerek kaçtı. O esnada polis memuru M.E.C. (34) ile bekçi U.O. (36) şahsı yakalayarak tekrardan polis otosuna aldı.

Ekipler araçla yola devam ederken iddiaya göre, şüpheliler taşkınlık çıkarmaya başladı. Şüphelileri sakinleştiren ekipler yoluna devam etti. Bir süre sonra şüphelilerin rahatsızlanması üzerine ekipler şahısları en yakın hastaneye götürdü. Hastanede yapılan müdahaleye rağmen kalbi duran Metin Sucu hayatını kaybetti.

Olaya ilişkin polis memurları M.E.C. , M.Y. (41) ile bekçi U.O. "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarından tutuklandı. Tedavisi tamamlanan diğer şüpheli Ahmet G. ise götürüldüğü Çaycuma'da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bir süre sonra Ahmet G'nin serbest bırakıldığı öğrenildi.

"Biz sadece görevimizi yerine getirdik"

Haklarında "Görevi ihmal" ve "Ölüme sebebiyet verme" suçlarından dava açılan polis M.E.C., M.Y. ile bekçi U.O'nun Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmalarına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve aileler katıldı. Son sözleri sorulan sanıklardan polis M.E.C., "Olayın böyle olmasını istemezdik. Biz sadece görevimizi yerine getirdik. Sanıklar kaçtıkları için orantılı şekilde müdahalede bulunduk. Olay böyle sonuç bulduğu için üzgünüm" dedi.

"Yapılan taşkınlığa karşı görevimizi yaptık"

Üzgün olduğunu dile getiren M.Y., "Üzgünüz, bu durum bizi derinden sarstı. Yapılan taşkınlığa karşı görevimizi yaptık. Hastanenin çalışanları şüphelilerin istismar suçu sebebiyle yakalandıklarını duydukları için umursamaz davrandılar, 'Sadece yasal süreci yerine getireceğiz' dediler. Ben ve arkadaşlarım elimizden gelen her şeyi yaptık. Olay böyle sonuçlandığı için pişmanım. Ölmesin diye çok çaba sarf ettik" şeklinde konuştu.

Bekçi U.O. ise "Olayın ilk duyulduğu zaman hastane sürecinde halk ayaklandı, linç etmeye kalktı, biz onlara set olduk. Hal böyleyken neden biz böyle bir şey yapalım' Diğer sanıkların dediklerine katılıyorum" ifadelerini kullandı.

21 yıl hapis cezası

Mahkeme heyeti, 3 sanığın Metin Sucu'ya karşı işlemiş olduğu "Nitelikli kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme" suçundan ayrı ayrı 18 yıl, Ahmet G.'ye yönelik işlemiş oldukları "Kasten yaralama" suçundan ise 3 yıl hapis cezası verdi. Sanıklar toplam ayrı ayrı 21 yıl hapis cezasına hükmedildi.

Kararı duyan aile gözyaşlarına boğularak verilen karar tepki gösterdi.

Roma gezisine para var, İBB çalışanlarına yok

İtalya’nın başkenti Roma’ya 73 kişilik heyetle çıkarma yapan İBB’nin, 15 Mayıs’ta ödenmesi gereken sosyal denge ödemesini henüz yapmadığı ortaya çıktı.
22.05.2024 13:01:00
Mustafa Topsakal
Roma gezisine para var, İBB çalışanlarına yok
Roma gezisine para var, İBB çalışanlarına yok
Geçtiğimiz günlerde 2027 Avrupa Oyunları imza töreni için aralarında 36 gazeteci olan 73 kişilik heyetle İtalya'nın başkenti Roma'ya THY'den kiralanan uçakla giden Ekrem İmamoğlu, eleştirilere "İBB'nin gazetecilerin masrafını ödemesinin yadırganacak bir tarafı yok" diye yanıt verdi.

Yapılan hesaplamalara göre Roma gezisinin İBB'ye en az 20 milyon liraya mal olduğu belirtiliyor.

Çalışanlar SDS ödemesi bekliyor

'İsrafı bitirdik, hizmeti getirdik' şeklinde seçim sloganı kullanana Ekrem İmamoğlu yönetimi, israf konusunda eleştirilerin hedefi olurken diğer yandan çalışanların bazı haklarının da 'kaynak sıkıntısı' gerekçesi ile ödenmediği öğrenildi.

İBB çalışanlarının sosyal denge sözleşmesinden (SDS) kaynaklı yılda dört kez yapılan (yakacak yardımı, kurban bayramı, ramazan bayramı ve 1 Mayıs) ikramiye ödemesi ve bütün devlet memurlarına her ay yapılan SDS ödemesi, sendika ile İBB yönetimi arasında sözleşme imzalanamadığı için İBB'nin memur kadrosundaki çalışanlarına ödenmedi.

Öte yandan 15 Mayıs'ta ödenmesi gereken SDS ödemeleri ve bazı belediyelerde 15 bin lirayı bulan 1 Mayıs ikramiyesi de İBB çalışanlarına ödenmedi.

1 Nisan'da imzalanması gereken sözleşmede anlaşma sağlanamadığı için 16 Mayıs'ta Bem Bir Sen ile İBB yönetimi arasında yeni bir görüşme daha yapıldı. Yapılan görüşmede işveren tarafı brüt 6 bin 528 lira ikramiye ve her ay ödenen SDS için de brüt 8 bin 674 lira teklifinde bulundu.

Sendika yapılan teklifi yetersiz bulup kabul etmezken, yeni bir teklif sunulmasını isteyerek toplantıyı sona erdirdi. Çalışanlar ise 2.5 aylık SDS ödemelerini yine alamadı.

Ancak İBB çalışanlarının özlük hakları ile ilgili sözleşme ekonomik şartlar gerekçe gösterilerek imzalanmazken, İBB'nin çok sayıda gazeteciyi Roma'ya götürmesi, İBB çalışanları arasında da tepkiye neden oldu.

Bakan Yerlikaya: Barış Boyun İtalya'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kırmızı bültenle aranan organize suç örghütü lideri Barış Boyun'un İtalya'da yakalandığını duyurdu.
22.05.2024 12:36:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Bakan Yerlikaya: Barış Boyun İtalya'da yakalandı
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Organize suç örgütü lideri Barış Boyun İtalya'da yakalandı. İtalya'da ülkemiz adli makamlarınca kırmızı bültenle aranan, elebaşılığını Barış Boyun'un yaptığı organize suç örgütüne yönelik KOM Başkanlığımız, Interpol-Europol Daire Başkanlığımız ve İtalyan güvenlik makamlarınca ortaklaşa yapılan çalışmalar sonucu İtalyan polisi tarafından Roma ve Milano'da operasyon düzenlendi. Operasyonda elebaşı Barış Boyun'un da aralarında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 17'si Türk ve 2'si İtalyan olmak üzere toplam 19 şüpheli yakalandı" ifadelerini kullandı.



Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten öldürme dahil 23 ayrı suçtan aranan, toplam 56 ayrı suç kaydı bulunan ve 3'ü cinayet olmak üzere kasten yaralama, 6136 Sayılı Kanun'a muhalefet, yağma gibi suçlardan kırmızı bültenle aranan elebaşılığını Barış Boyun'un yaptığı organize suç örgütü hakkında bilgi veren Yerlikaya, şöyle devam etti:

"İtalya polisi ile KOM Başkanlığı, Interpol Europol Daire Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü, Sakarya Emniyet Müdürlüklerince ortaklaşa yürütülen çalışmalar kapsamında İtalyan polisi tarafından Roma ve Milano'da operasyon düzenlendi. Operasyonda elebaşı Barış Boyun'un da aralarında olduğu organize suç örgütü üyesi 19 şüpheli yakalandı. Firari 'Barış Boyun organize suç örgütüne' yönelik bugüne kadar İstanbul, İzmir, Tekirdağ, Sakarya ve Kütahya'da gerçekleştirilen 26 ayrı operasyonda 317 şahıs yakalandı. Bunlardan 175'i tutuklandı ve 100'ü hakkında adli kontrol kararı verildi."
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.