logo
30 NİSAN 2024

Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2-

18.04.2024 00:00:00

Dünkü yazımda Hayber Yahudilerinin siyasi, askeri ve ekonomik gücünü ayrıntılar ile yazmış, Mekkeli müşrikler ve Medine'nin etrafındaki Müslüman olmamış Arap kabileleri ile İslam'ı ve Müslümanları yok etmek için anlaştıklarını ifade etmiştim. 

Bugünde İsrail ve Haçlı dünyası (ABD, AB, Vatikan) aynı amaç için siyasi, askeri ve ekonomik birlikteliklerine devam ediyorlar. 

O gün Hayber Yahudilerinin 10 ile 20.000 civarında savaşçıları vardı. Dönemin her türlü askeri teçhizatına sahiptiler.

Sevgili Peygamberimizin (s.a.a.v) başkomutanı olduğu İslâm ordusunda ise 1200 piyade ve 300 süvari vardı. 

Şanlı ordumuzun teçhizatları ise kılıç, mızrak, yay, ok, zırh ve miğferden oluşuyordu.

İki orduyu karşılaştırın

Evet, o günkü ordumuz ile Hayber ordusunu, bugünkü İsrail ile İslam dünyasının ordularını ve de sahip olduğu imkanları karşılaştırın

O günkü Yahudiler (İsrail) Müslümanlara karşı bugünkü Yahudilerden (İsrail'den) çok ama çok güçlüydü.

O günkü Müslümanlar ise bugünkü Müslümanlardan askeri ve ekonomik olarak çok ama çok zayıftı.  

O gün güncel tabirle böylesi bir demir kubbeye (savunma ağına) ve güncel tabirle küresel desteğe sahip Yahudileri (İsrail'i) o gün yendik.

Bugün her türlü imkana rağmen İslam dünyasını yönetenler İsrail ve Haçlı emperyalistlerin karşısında başlarını kuma gömüyor iseler bunun sebebi askeri, siyasi ve ekonomik değildir. İmandır, iman eksikliğidir.

Peygamberimizin askeri kuşatması ve ekonomik ambargosu

Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) Hayber Yahudilerinin siyasi, askeri ve ekonomik tehditlerine karşı barış teklifi yaptı. 

Ama Yahudiler, barış tekliflerini reddederek harbe karar verdiler. Bugün Netenyahu gibi o günde Yahudilerin Reisleri Sellâm bin Mişkem, ordusuna harp emrini verdi. 

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, Hayber'i muhasara etti. 

Ne demek muhasara? 

'Ele geçirme amacıyla bir yerin etrafını sarıp müdafilerin dışarı çıkmasını ve yardım almasını engelleme'  demek.

Bugünkü tabir ile her türlü ekonomik ambargo, askeri kuşatma ve istihbarat ile karşı devleti teslim olmaya zorlama.

Muhasaralarda düşmanın, yardım alabileceği yolların kontrol altında tutulması savaşın seyrini etkilemesi bakımından büyük bir stratejik öneme sahiptir. 

İşte bu sebeple Peygamber Efendimiz, ordusu ile Reci' denilen yere vardı ve orada konakladılar. Burası Hayber ile Gatafanlıların yurdu arasında bir yerdi. 

Peygamber Efendimiz, bu stratejisiyle, Gatafanlılardan, Yahudilere gelebilecek her türlü desteğin önünü kesti ve Gatafanlılar, Hayber Yahudilerine hiçbir yardımda bulunamadılar. (bugün ile kıyaslayın)

Peygamber Efendimiz daha sonra ordusuyla Reci'den Hayber'e doğru ilerledi. Bir gece vakti Hayber önlerine vardı.

Hayberliler uyandıklarında İslâm ordusunu karşılarında buldular. Telaş ve korku ile 'İşte Muhammed ve ordusu' diye bağrıştılar. 

Hayber Yahudileri aralarında görüştüler, konuştular ve sonunda kalelerinde kalıp müdafaa harbi yapmaya karar verdiler. 

Savaşacak olan Yahudilerin hepsi en kuvvetli kale olan Natat kalesinde toplandılar. Eşyalarını, aile ve çocuklarını da başka kalelere yerleştirdiler.

Peygamber Efendimiz istihbarat ve diplomasi ile Hayber'in bazı kalelerini savaşsız ele geçirdi. Büyük kaleleri ise direniyordu. 

Tabi kuşatmanın uzaması Yahudilerin işine geliyordu. Çünkü onların askeri ve lojistik yığınakları tamdı.

Ama o günkü şartlarda İslam ordusunun başta gıda olmak üzere bazı sıkıntıları vardı ve bu sıkıntılar Yahudilere psikolojik üstünlük sağlıyordu.

Hz. Peygamber (s.a.a.v) fethi gerçekleştirmek için sancağı (ordu komutanlığını) Ebu Bekir'e verdi. Ama Ebu Bekir sonuç alama.

Ardından sancağı Ömer'e verdi. Ömer sonuç alamadığı gibi askerler ile tartışmaya girdi. Ordusu onu, o da ordusunu 'korkaklıkla' suçluyordu. Bu tartışmalar moral bozukluğuna sebep oldu.

İşte böylesi bir ortamda Peygamberimizin dilinden, 'Yarın sancağı öyle birine vereceğim ki, O Allah ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de onu severler. Döne döne vuruşur, asla düşmana sırt çevirip, kaçmaz. Allah, onun önünü açar. Cebrail sağında, Mikail de solunda olur' sözleri döküldü.

O kişi, İmam Ali idi ve İmam Ali o günün demir kubbesini yerle bir ederek zafere ulaştı.

Çaresi kalan Yahudiler sulh istediler. Peygamber Efendimiz bu isteklerini kabul etti. 

Hayber'in fethinin önemi 

Hayber'in fethi ile hemen hemen Arabistan'daki bütün Yahudiler, İslâm devletine tâbi duruma gelmiş sayılıyordu. 

Hudeybiye Anlaşmasıyla, müşriklerin, Yahudilerin yardımına koşmaları veya onlarla işbirliğine girişmeleri önlenirken, bu fetih ile de Yahudilerin, Kureyş müşrikleriyle herhangi bir işbirliğine girmeleri önlenmiş ve İslam devletine yönelik tehditler ortadan kaldırılmıştır.

Eğer bugün İsrail, İslam coğrafyasının ortasında Müslümanları katlediyor, İslam devletlerine saldırıyor ise bu İslam devletlerinin imkan yokluğundan değil iman yokluğundandır. (Tarihi bilgiler ve rakamlar dergipark.org.tr ve islamansiklopedisi.org.tr sitelerinden alınmıştır) 

Demir Kubbeyi yok eden adam. (yarın) 

 

 

 

 
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Özel'den Kurtulmuş'a 'Anayasa' şartı
'Uyacaksak değiştirelim'
'Kütük kafalı iddia sahipleri baltayı taşa vurmuştur'
Ferdi Tayfur'lu video açıklaması
Eğitim-İş'ten, yeni müfredata karşı imza kampanyası
"Müfredat eğitimin anayasasıdır"
İstanbul Valiliği 1 Mayıs tedbirlerini açıkladı
Dikkat! Bu yollar kapalı olacak
ABD'de 90'ı aşkın avukattan Biden'a çağrı
"İsrail'e silah ihracatı kesilmeli"
Dış ticarette son durum açıklandı
İhracat da ithalat da azaldı
O ilçeye çıkarma yapacaklar
İmamoğlu ve Yavaş'a özel görev
Meteoroloji olumsuz durumlar için uyardı
Bir çok ilde sağanak bekleniyor
Bakan Yerlikaya duyurdu
6 ilde 6 ayrı suç örgütü çökertildi
ABD'de polislere silahlı saldırı
4 polis öldü, 4'ü yaralandı
Arınç'tan Özgür Özel övgüsü
'O benim kahramanım'
Boykot dediğin böyle olur
Malezya'dan İsrail kuklası KFC'ye sille
Yabancı, Türk şirketini yaşatır mı hiç?
Uçtu uçtu, pat diye düştü, karizmayı çizdirdi!
Hükümet onları bekliyor lakin...
Hiç de aceleleri yok!
Kiraları 4'e, 5'e katladılar
Mağaza sahipleri kara kara düşünüyor
Özel'den Kurtulmuş'a 'Anayasa' şartı
'Uyacaksak değiştirelim'
'Kütük kafalı iddia sahipleri baltayı taşa vurmuştur'
Ferdi Tayfur'lu video açıklaması
Eğitim-İş'ten, yeni müfredata karşı imza kampanyası
"Müfredat eğitimin anayasasıdır"
İstanbul Valiliği 1 Mayıs tedbirlerini açıkladı
Dikkat! Bu yollar kapalı olacak
ABD'de 90'ı aşkın avukattan Biden'a çağrı
"İsrail'e silah ihracatı kesilmeli"
Dış ticarette son durum açıklandı
İhracat da ithalat da azaldı
O ilçeye çıkarma yapacaklar
İmamoğlu ve Yavaş'a özel görev
Meteoroloji olumsuz durumlar için uyardı
Bir çok ilde sağanak bekleniyor
Bakan Yerlikaya duyurdu
6 ilde 6 ayrı suç örgütü çökertildi
ABD'de polislere silahlı saldırı
4 polis öldü, 4'ü yaralandı
Arınç'tan Özgür Özel övgüsü
'O benim kahramanım'
Boykot dediğin böyle olur
Malezya'dan İsrail kuklası KFC'ye sille
Yabancı, Türk şirketini yaşatır mı hiç?
Uçtu uçtu, pat diye düştü, karizmayı çizdirdi!
Hükümet onları bekliyor lakin...
Hiç de aceleleri yok!
Kiraları 4'e, 5'e katladılar
Mağaza sahipleri kara kara düşünüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.