‘İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı’

Hemen celallenmeyin! Bu sözler bana ait değil. Önce bir konuya giriş yapalım. 

İsrail son Müslüman katliamına 7 Ekim 2023'te başladı. 2 milyar nüfuslu İslam coğrafyasının ortasında 50 binden fazla Müslümanı katletti. Yüz binlercesini yaraladı. Bir şehri yok etti, milyonları vatansız bıraktı.

Bu soykırım, İslam dünyasındaki maskeleri de düşürdü. Bu coğrafyadaki Müslümanlar, Avrupa ve Amerika'daki Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar kadar, bu soykırıma karşı çıkma, tepki gösterme de samimi olamadılar. 

Bakın! Amerika'da polis müdahalelerinin ardı arkası kesilmemesine rağmen birçok üniversitede öğrenciler eylem yapıyor. Akademisyenler destek veriyor. 

Ülkemiz ve diğer İslam coğrafyasındaki üniversitelerde tık yok. Medya bile bu soykırımı artık haber başlığı olarak verip, geçiyor.

Ya İslam Devletlerini yönetenler? Nefsi korkularından ve ticaretlerinin sekteye uğramasından korktukları için ya zulme sessiz kalıyorlar ya da zalimle işbirliğine devam edip, sözde barış arayışları için çaba gösteriyorlar. 

Ve de hakların, İsrail'e karşı öfkelerini kontrol altında tutacak adımlar atıyorlar, söylemlerde bulunuyorlar.  

İşte İran! İsrail direk İran'a (konsolosluğuna) saldırdı.  İran verdiği tepki ile kağıttan kaplan olduğu ortaya çıktı. Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan vs. Emin olun hepsi aynı.

Ya Türkiye?

Çok ilginç bir siyaset sergileniyor. Biz bu siyaset mantığını çok iyi biliyoruz. Anlatıyoruz da ama maalesef kimse anlamak istemiyor.

Dedim ya! 7 Ekimde soykırım başlıyor. İsrail'e karşı laf ve miting dışında en ufak bir adım atmayan Erdoğan iktidarı, Nisan ayının son diliminde 'ticarette kısıtlama' kararı alıyor.

3 Mayısta ise bizzat Sayın Erdoğan, İsrail ile ticareti kestik, açıklaması yapıyor. Hem de ne açıklama!

"Tayyip Erdoğan'ın kalbine de, kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz. Birileri dönse de, biz yolumuzdan dönmeyiz. Çünkü biz Allah'a ve hesap gününe inanıyoruz."

8 Ekimde bu açıklamayı yapsaydı hep beraber dua eder, yanındayız, derdik. 

6 geçmiş çoğu bebek, çocuk, kadın ve yaşlı 50 binden fazla insan katledilmiş. 100 binden fazla insan yaralanmış. 2 milyondan fazla insan evsiz, vatansız kalmış.

Sayın Erdoğan, Allah'a hesap vermekten bahsediyor. Muhakkak ki Allah (c.c) hesap sorucu olarak yeter ve O mutlak adildir.

Anlamadığım cümle ise 'Birileri dönse de, biz yolumuzdan dönmeyiz' cümlesi. Kim, nerede yürüyordu ki, döndü. Siz, nerede yürüyorsunuz ki, yola devam diyorsunuz?

2016 yılının ilk günüydü ve Sayın Erdoğan, Suudi Arabistan dönüşünde gazetecilere uçakta verdiği demecinde şöyle diyordu; "İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail'e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu, bölgenin bir gerçeği. Karşılıklı samimiyet çerçevesinde bu adımları atmayı başarabilirsek, normalleşme beraberinde gelir." 

Daha öncesi de var

Bildim bile İsrail, Filistin'de her yıl en az iki defa toplu katliam yapar. Güncel tabirle, Filistinlileri 'süpürür'. Türkiye'deki İslamcı-muhafazakar kesimde 'Filistin'in yanındayız' der, iç politikada gövde gösterisi yaparlar. 

Bu tarihi gerçeği bugün TBMM Başkanı olan Numan Kurtulmuş: 2011 yılında TV 8'de katıldığı programda şöyle dile getiriyordu;

"İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı. Otel lobilerinde değil, OECD salonlarında 'one minute' demek marifettir. Sayın Başbakanın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor. AKP Harun olmaya geldi, Karun oldu. Biz, AKP gibi firavunlaşmayacağız."

Daha da öncesi var!

Tarih 2008 yılının son günüydü ve medyada şu cümleler gündem olmuştu;

"Çeviriyorsun, boş geliyor. Bir daha çeviriyorsun, pas geliyor. Günlerdir, Filistin'de Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı acılar ciğerimize saplandı. 

Sen, Olmert'le görüşüyorsun, ertesi gün bu katliamlar oluyor. Eğer Kırat iktidarda olsaydı, gök kubbe bu katliamı yapanların başına yıkılırdı. 

Önce çıktın, 'Arabulucuyum' dedin, şimdi bölgedeki Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirildin. 

Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan."

Evet, bu sözler bizzat Erdoğan tarafından 7 yıl İçişleri bakanlık koltuğu verilen Süleyman Soylu'ya ait.

Bu sözler hakikati saptırmak ve iftira atmak başlığında ise bunun hem kanunda hem de Sünni fıkıhta hükmü açıktır.

Ama Sayın Erdoğan bu sözlerin sahiplerinde birini (N.K) partisine başkan vekili ve TBMM Başkanı yaptı. Diğerini (S.S) 7 yıl İçişleri Bakanlığı koltuğunda tuttu.

Sayın Erdoğan bugün ne diyor?

'Birileri dönse de, biz yolumuzdan dönmeyiz. Çünkü biz, Allah'a ve hesap gününe inanıyoruz.'

Gazze'yi süpürdüler

İsrail'in Arz-ı Mevut'a giden en önemli duraklarından birisi de Gazze şehriydi. Gazze'nin kontrolünü ele geçirmek, Gazze'deki Müslümanları bir şekilde bu şehirden göndermekti. Hamas'ın başlattığı ve arkasını getiremediği saldırı ile İsrail bu hedefine ulaşmak üzere. 

Gazzelileri Türkiye'ye getirme planı

Bu başlıkta, 'İsrail'in şimdi burayı tamamen boşaltmak istediğini' belirten BTP lideri şöyle devam etti:

"Nereye boşaltalım? Mısır, sınır kapısını kapatıyor, 'Bunları Sina'da istemiyorum' diyor. 

Amerika Akdeniz'de, Gazze'nin sahilinde yüzer limanlar inşa etti son 1.5-2 ayda. Bu limanların sebebi insani yardım ulaştırmak diyorlardı ama şimdi insani yardımı havadan fırlatıyorlar! 

Burada aslında maksat neydi o gezer limanlar için tahliye planı işletilsin diye…  Şimdi 1,5 milyon insanın tahliyesi söz konusu. 

Nereye tahliye edilecekler, temel sorun bu. Muhtemelen buradaki adres de Türkiye!"

Sizce?