Yahudi fanatizmi ve İsrail (41) / Yazı dizisi

TRABZON MEYDANINDA YÜZBİN KUVVAYI MİLLİYECİ11 Eylül 2001 tarihinde Newyork sözde bir saldırıya uğramıştır. Suçlu o güne kadar adı sanı duyulmayan bir örgüttür. Usame Bin Ladine bağlı El Kaide örgütü. Bu külliyen yalandır. Olay bir kurgudur ve kurgunun programcısı vahşi kapitalizm'in küreselleşme adı altında yeni bir saldırı başlatan gözü doymaz para babalarıdır. Emperyalizmin yeni sömürgeler elde etmesi için kurgu tam bir titizlikle harfiyen uygulanır. Ama artık bu kabil kurgular çok çabuk çözülmektedir. 11 Eylül kısa zamanda deşifre olmuştur. Olayı iyi okuyabilenler bunun ABD içerisindeki egemen karanlık güçler tarafından yapıldığını anında belge ve kanıtlarıyla ortaya koymuşlardır. Olayın akabinde bu karanlık güçlerin hizmetkarı olan G.W. Bush; "Haçlı Seferi" terimini kullanarak İslam dünyasına karşı topyekün bir Hıristiyan saldırısının fiilen başlayacağının ilk işaretlerini vermiştir. Ardından 11 Eylülün failleri 30.000 km uzakta aranmaya başlanacaktır. Çok geçmeden ABD uydurma bir bahaneyle Afganistan'ı işgal edecektir. Artık ABD bütün dünyanın gözünün içine baka, baka yalan söylemekte bir sakınca görmemektedir. İslam dünyasından bir Allah'ın kulu bu yalana karşı ağzını açamamaktadır. Nasıl açar köle olan ağızcağazını a benim iki gözüm!  Köle köledir!..KÖLELİ?İ KABUL ETMEYECE?İNİ BEYAN EDENLERBu hay huy arasında bir kutlu kişi olayın tahlilini çok ama çok iyi yapacaktır. Bu kişi Trabzon eşrafından Prof. Dr. Haydar BAŞ beyden başkası değildir. O zaten Çarıklarını çoktan ayağına geçirmiş, işi gücü nefsi gaileleri bir yana bırakmış ve Anadolu'yu Rumeli'yi karış, karış dolaşmakta kurulan tuzakları ve tuzaktan kurtulmanın çarelerini anlatmaktadır. Etrafında kümelenen vatanseverlerle bin bir meşakkat ve zorluğa rağmen her gün biraz daha aşkla şevkle işe sarılmaktadır. Konuşmakta, konuşmakta, yazmakta ve dinlemektedir. Bu arada siyaset erbabına yazılı ve sözlü uyarılar yapmaktadır. O kalelerimizin bir, bir düştüğünün farkındadır. Adeta bu gidişin hazin sonunu görmektedir. Milletinin bu feci sondan kurtarılması farz olmuştur. Milleti ayıktırmak sözde kale komutanlarının maskelerini düşürmek gerekmektedir. Bağımsızlık benim karakterimdir diyen Gazi Mustafa Kemal rehber alınmalıdır. O gazi Ata zaten Ey Türk Gençliği diye söze başladığında bu duruma işaret etmiş ve her şartta direnmeyi vasiyet etmiştir. Peki hangi güçle direneceğiz? Gazi "Muhtaç olduğun güç damarlarında ki asil kandadır" demişken Halkına dayanan Müslüman Türk Milletinin bir ferdi olmaktan başka bir güce ihtiyaç yoktur. Böyle düşünür ve böyle der o kutlu kişi. İş başa düşmüştür, ABD, AB, kapısında ulufe ve akıl dilenmek bu millete yakışmamaktadır. Gazi ne yapmışsa o yapılmalı durumun vahametini görenler derhal organize olmalı ve bir araya gelmelidirler. Bu organizasyon ancak "KUVVAYI MİLLİYE" ile mümkündür.Trabzon'da yüz bin vatansever ellerinde ay yıldızlı al bayraklarla hançereleri yırtılırcasına bağıracaklardır. BU VATAN BİZİMDİR BİZİ KALACAK... Miting kaleleri teslim olmakta kararlı olanları kaygılandırmıştır bir kere!Mitingler büyüyerek devam eder. Önce İstanbul arkasından Ankara. Hıristiyan batı kaygılıdır, bu adam derhal gözetim altına alınmalı ve söyledikleri kimseciklere duyurulmamalıdır. Basın ve yayın için bu kişi yoktur. Zira yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik şunun şurasında dış kaleleri aldık kaldı iç kalelerin bazıları. O halde bu adamın söylemlerini nötralize edecek kurumlar oluşturulmalı ve vatanı ve milleti müdafaa ediyormuş görüntüsü verilmeli. Günü geldiğinde nasıl olsa bize bağlı bu sözde oluşumları dağıtması kolay.