Aralarında fark var mı?

New York Times gazetesinde bir haber; “Ağır silahları sınıra, asker taşıyor”. Sonra The Independent’tan bir başlık; “Suriye’ye silahlar MİT’in zımni desteğiyle sevk ediliyor”.
Evet, Özgür Suriye ordusu, isminde bir terör örgütü. Hatta bu terör örgütünün başını bir müddet hükümetin bilgi ve izni dâhilinde ülkemizde ikamet ettirmişiz.
Bu terör örgütü halkına ve devletine karşı (Suriye için) yukarıdan (kuzeyden) Türkiye’yi üs olarak kullanırken, aşağıdan (güneyden) ise S. Arabistan ve Katar’ı üs olarak kullanıyor. Artı AB ülkelerinin, ABD’nin ve üs olarak kullandığı ülkelerin her türlü desteği dâhilinde, Suriye’deki meşru yönetimi düşürmek, birilerinin emellerini, demokrasi adına yerine getirmek için hıyanet içindeler.
Peki, PKK’nın da aynı mantıkla bugünlere geldiğini, neden koskaca Türkiye Cumhuriyeti’nin, “bir avuç çapulcu” diye tanımlanan bu teröristleri bitiremediğini kim inkâr edebilir? Bunlardan farkını kim anlatabilir? PKK da halkı için mücadele ettiğini iddia ediyor. Eeee…
Bizim için PKK ne ise Suriye için adına “özgür Suriye ordusu” denen örgüt odur. Kim bilir belki de Allah-u Teâlâ terörle mücadelede “özgür Suriye ordusunu” önümüze örnek olarak koydu. Ama bizim hükümet, ders alma yerine yine yanlış safta durdu.
PKK, üç-beş çapulcu filan değil, uluslararası organize bir terör örgütüdür. Türkiye’de 30 yıldır eylemdeler. İran’da eylemdeler. Irak’ı zaten bölüp, paylarını aldılar. Suriye’de verilen görevi (!) yerine getiriyorlar.
Bu uluslararası örgütü (PKK’yı) kim besliyor? Bu sorunun cevabı bilgilerle, belgelerle, itiraflarla hepimizin önüne koyuldu mu? Koyuldu. Yani bu örgüt ABD’den, AB’den, Ermenistan’dan, İsrail’den besleniyor. İtirazı olan!
Erdoğan hükümeti ne yaptı? ABD’yi kadim dost ilan etti. AB olmazsa olmazlara ekledi. Az kalsın Ermenistan’a “abi” diyecektik. İsrail’e zaten “abi” dedi hükümet.
Sonuçta bu ülkeler bizi “sık kullanılanlara” eklediler. PKK’yı da sık sık kullanıp, üzerimize saldılar.
Herkes anlasın diye Türkçe yazıyorum; bu terör örgütü ve uzantıları hakkında Erdoğan hükümetleri herhangi bir ülkeye veya kişiye “posta” koyabildi mi?
İşe bak! G-20’ler toplantısında, Suriye’ye demokrasi için Putin’i iknaya uğraşıyor benim Başbakanım. O gün Ülkesinde 9 şehit verilmiş bir başbakan bu. Genelkurmay’a başsağlığı mesajı gönderiyor. Obama ile bacak bacak üstüne verilen pozlardan sonra teröre karşı daha fazla işbirliği ve destek istiyor. Kim? Erdoğan. Sonra Brezilya’ya gidiyor. Ülkesinde ise analar ağlıyor.
Evet, yıllardır ABD’den teröre karşı her türlü söz alındı. Sözün yanında araç, gereçte alındı. Ama ne hikmetse AKP iktidarında terör artarak devam etti. Birileri AKP ile dalga geçiyor sanırım.
Erdoğan yurt dışında. Bu kadar şehide rağmen dönmedi. Yerine kim bakıyor? Bülent Arınç. Bizde ona bakalım…
“A. Öcalan’a ev hapsi düşünülebilir”
“Ağır silahları vardı ve kalabalıktılar.”
“Barzani’nin desteğine ihtiyacımız var.”
Koskoca Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti bu hale düşmüşse, bizler millet olarak bir yerde hata ettik demektir. Yoksa teröristle pazarlık yapanların, halka rağmen bu söylemleri kullanması ama yine halk tarafından başa getirilmesi ve sonuçta terörü bitirmesini beklemek en hafif ifade ile saflık olur.