Tasavvuf hakkında ne kadar konuşulsa ya da ne kadar kitap okusak bize ilk aldığımız güzel tatları vermeye devam ediyor. Neden böyledir diye düşünüyoruz, çünkü tasavvuf bize Allah'ı anlatıyor, Allah'ı tanıtıyor. O Mutlak Güzeli tanırken tabii ki deruni zevkler alacağız, tabii ki dünyadan alamayacağımız hazları duyacağız. Niyazi Mısri diyor ki;Ey gönül Hakk'a giden râhı bulEhl-i dert olup derun-u âhı bulCanın ilindeki şems ü mâhı bul?Ey gönül gel Hakk'a giden yolu bul, dert ehlinden olup gönül âhını bul. Ruhunun içindeki güneşi ve ay'ı bul.Burada güneşten kasıt Allah (cc), aydan maksat da Hz. Peygamberdir (sav). Onlarsız gerçek saadet olmaz. Onları buldum sanıp hala faniye dayananlar bir aldanış içinde değil midir? Ya da bir yanılsama... "Yerlere ve göklere sığmam, ancak mümin kulumun kalbine sığarım" buyuruyor Rabbimiz. O halde Sevgili'yi bulmak istersen O'nu kendinden başka yerde arama. Başka bir yerde arayıp ömür sermayeni boşa harcama. Kendi kıymetini bil ki senin gönlün Sevgili'ye mekan olmuştur.Kenz-i mahfi, aşikar hep sendedirYaz ve kış, leyl ü nehar hep sendedirİki alemde ne var hep sendedirGayre bakma, sende iste, sende bul?
Kenz-i mahfi "gizli hazine" demektir. Burada yine bir kudsi hadis aklımıza geliyor, "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim, insanı yarattım". Gizli açık hazine hep sendedir. Yaz ve kış, gece ve gündüz hep sendedir.Ne kadar da zenginmişiz değil mi sevgili okuyucular? Bütün aradığımız, bütün aramamız gereken kendimizdeymiş. Kendini bilen insan kendindeki hazineyi keşfeden, tanıyan insanmış.Her gönülde aşkın izleri vardır fakat onu bulup çıkarmak gerekir. Kamil insan gönüllerde aşkı yeşerten, aşkı keşfetmemize neden olan vesiledir. Gönülde aşkı keşfetmek aslında kendimizi de bulmaktır. O keşfediş, o buluş öyle bir coşkudur ki; dünya zevkleri bu tür bir coşkuyu bize veremez. Sanki bütün bir kainat ellerinizdedir. Gönülden başlayıp gönüle gidersiniz, kendinizden başlayıp yine kendinize varırsınız. Kendinizdeki zenginliğin farkına varırsınız. Allah cümlemize bu kalp uyanıklığını nasip eylesin.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022