Ruslar'a ait iki yolcu uçağının 40'ar dakika arayla düşmesi/düşürülmesi tüm dünyanın gözünün biranda skova'ya çevrilmesine neden oldu. 90 kişinin ölümüne neden olan şaibeli kazanın nasıl, ne şekilde, niçin, hatta kim ya da kimler tarafından ne maksatla düşürülüp/düşürülmediği üzerinde yerel istihbaratlar ve Federal Güvenlik birimleri sıkı bir çalışma başlattılar. İki yolcu uçağının eş zamanlı şekilde düşmesi, daha karakutularına ulaşılmadan ilginç yorumlara kapı araladı. Gürcistan ve Çeçenistan ile son günlerde artan siyasal gerilimler bazı kesimler tarafından kaşınmaya çalışıldı. Rus basını, terörist saldırı ihtimali üzerinde kafa yordu. Avrupa basını ise kazayı yoğunluklu şekilde Rusya'nın 11 Eylül'ü olarak tanımladı.
Annesini, babasını, çocuğunu, eşini, sevgilisini kaybeden Ruslar, önceki gün ulusal yas ilan ettiler. Bu yasın üzerinde komplo teorisi üretenler utanmadan, çekinmeden Çeçenler üzerine kin kustular. Türk basınında da bazı köşe teorisyenleri buna alet oldu. Bağımsızlık yanlısı Çeçen direniş örgütleri, kendilerinin bu olayla uzaktan yakından bir alakalarının olmadığını beyan etmişlerdi.
Eylül başında Türkiye'ye gelmesi planlanan Rus lider Putin'in ziyaretinde herhangi bir sapma olup olmayacağı şu aşamada bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var o da; Putin'in ziyareti durumunda bölgesel güvenlik arayışları ekonomik arayışlar kadar öncelik kazanacak. Türkiye, Rus işadamları ile "daha iyi nasıl iş kurabiliriz" ve "Rus turistleri daha çok nasıl çekebiliriz" planları geliştirirken; Rusya, Kafkas ve Balkan öncelikli coğrafyalardaki istikrar politikasında Türkiye'den desket ve görev bekleyecek.
Gürcistan, Çeçenistan, Güney Osetya ve diğer bölge ülkelerinde kıyasıya bir mücadele yaşanıyor.
Türkiye'nin de müdahil olduğu komşu cephede terör adına terörist eylemler uygulanıyor, sivillere terörist damgası vuruluyor ve herkes birbirine şüpheyle yaklaşıyor. Türkiye Rusya'ya güvense de Ruslar Türkler'e güvenmiyor. Çeçenler barış nutukları atsa da Moskova bunu savaş çağrısı olarak görüyor.
Güney Osetya'nın Tiflis'e, Tiflis'in Bakü'ye, Bakü'nün Erivan'a güveni yok. Bu güvensiz coğrafyada Çeçenler zan altında kalıyor, Gürcüler siyasal baskı görüyor, Azeriler işgale uğruyor...
Ruslar, eşzamanlı uçak kazasını mantıklı yorumlamak durumundalar.
Putin yönetimi, Gürcü ve Çeçen halka bu kazayı gerekçe gösterip yüklenmeye başlarsa ipler bu noktada kopabilir. Rusya, ABD'nin 11 Eylül'ünü kendi 11 Eylül'ü olarak görüp sağa sola saldırmaya başlarsa ABD'den daha beter duruma düşebilir. Düştü mü/düşürüldü mü? tartışmalarının göbeğindeki Putin'e, Ankara'nın da söyleyeceği ya da tavsiye edeceği çok şey olmalı....
Bu aşamada Türk Dışişleri, Putin'e bazı tereddütleri iletmek durumunda.
Annesini, babasını, çocuğunu, eşini, sevgilisini kaybeden Ruslar, önceki gün ulusal yas ilan ettiler. Bu yasın üzerinde komplo teorisi üretenler utanmadan, çekinmeden Çeçenler üzerine kin kustular. Türk basınında da bazı köşe teorisyenleri buna alet oldu. Bağımsızlık yanlısı Çeçen direniş örgütleri, kendilerinin bu olayla uzaktan yakından bir alakalarının olmadığını beyan etmişlerdi.
Eylül başında Türkiye'ye gelmesi planlanan Rus lider Putin'in ziyaretinde herhangi bir sapma olup olmayacağı şu aşamada bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var o da; Putin'in ziyareti durumunda bölgesel güvenlik arayışları ekonomik arayışlar kadar öncelik kazanacak. Türkiye, Rus işadamları ile "daha iyi nasıl iş kurabiliriz" ve "Rus turistleri daha çok nasıl çekebiliriz" planları geliştirirken; Rusya, Kafkas ve Balkan öncelikli coğrafyalardaki istikrar politikasında Türkiye'den desket ve görev bekleyecek.
Gürcistan, Çeçenistan, Güney Osetya ve diğer bölge ülkelerinde kıyasıya bir mücadele yaşanıyor.
Türkiye'nin de müdahil olduğu komşu cephede terör adına terörist eylemler uygulanıyor, sivillere terörist damgası vuruluyor ve herkes birbirine şüpheyle yaklaşıyor. Türkiye Rusya'ya güvense de Ruslar Türkler'e güvenmiyor. Çeçenler barış nutukları atsa da Moskova bunu savaş çağrısı olarak görüyor.
Güney Osetya'nın Tiflis'e, Tiflis'in Bakü'ye, Bakü'nün Erivan'a güveni yok. Bu güvensiz coğrafyada Çeçenler zan altında kalıyor, Gürcüler siyasal baskı görüyor, Azeriler işgale uğruyor...
Ruslar, eşzamanlı uçak kazasını mantıklı yorumlamak durumundalar.
Putin yönetimi, Gürcü ve Çeçen halka bu kazayı gerekçe gösterip yüklenmeye başlarsa ipler bu noktada kopabilir. Rusya, ABD'nin 11 Eylül'ünü kendi 11 Eylül'ü olarak görüp sağa sola saldırmaya başlarsa ABD'den daha beter duruma düşebilir. Düştü mü/düşürüldü mü? tartışmalarının göbeğindeki Putin'e, Ankara'nın da söyleyeceği ya da tavsiye edeceği çok şey olmalı....
Bu aşamada Türk Dışişleri, Putin'e bazı tereddütleri iletmek durumunda.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005