İsparta'nın Sütçüler ilçesi kaymakamını tanımam; görüşmüşlüğüm de, bir merhabamız da yoktur. Herkes gibi ben de onu, onurlu davranışı ve delikanlı duruşu ile tanıdım.
Neydi o Müslüman Türk delikanlısının duruşu ve davranışı?
Kaymakamı bulunduğu ilçenin kütüphanelerinde Orhan Pamuk imzasını taşıyan herhangi bir kitap olmasın demişti.
Niçin?
Çünkü romancı Orhan Pamuk; ekmeğini yediği, suyunu içtiği bu cennet vatana, cep harçlığından, çocukların rızkından keserek onun kitaplarını alan Türk insanına, öğrencisine, ögretmenine ihanet etmiş, karnını doyurduğu yemek kabına tükürme derecesine düşmüş, siyonist çarelerin maksatlı uydurduğu Ermenilerin de peşine takıldığı bir kuyruklu yalanı hem de çok abartılı olarak seslendirmişti. Haçlı dünyasından üç-beş alkış alabilmek için;
"Türkler, bir milyon Ermeni'yi otuz bin Kürt'ü öldürmüştür" ihanet cümlesini sarfetti.
Kayseri'li aşık Seyrani'nin; "Zengin Ermeni'nin yağlı ketesi kaypak müslümanı dinden çıkarır" şeklinde çizdiği çerçeveye kendi diliyle gelip oturdu. Bu talihsiz beyanı ile, üçbuçuk istisnayı saymazsak yetmiş milyonu derinden yaraladı.
İşte delikanlı, yiğit, mert bir kaymakam da çıktı, bu aziz milletin yarasına bir nebze merhem çalmak için o adamın kitaplarına yasak koydu. Orhan Pamuk tiynetindeki kimi medya kuruluşları, delikanlı kaymakamı namertçe gammazladılar, hakkında soruşturma açılıncaya kadar uğraştılar ama, dedik ki "İt ürür kervan yürür". AKP hükümeti böyle yiğit bir kaymakamını cezalandırmaz. Mutlaka ödülü hak eden bir davranış ama, AKP iktidarı ödüllendirecek iktidarda değil, en azından cezalandırmamalı.
Geçtiğimiz Cuma sabahı, Ermeni'lerin, Yunanistan'da bayrağımızı değil, bayraklarımızı ateşe verip nara atışlarını soğuk terler dökerek izledik. Sıradaki heber ne olsa beğenirsiniz?
İçişler Bakanlığının söz konusu kaymakam hakkındaki soruşturmayı tamamladığını ve kınama cezası verdiğini söylemez mi? Bu sefer de başımızdan aşağı kaynar su döküldü ve üzüldük, kahrolduk. Böylece bir kez daha, Müslüman Türk Milletine, aziz ecdadımıza iftira eden Orhan Pamuk devlet eliyle ödüllendirilmiş olurken, iftiraya tepki gösteren yiğit kaymakam cezalandırılıyordu.
İftiracıların iftirasını yüzüne çarpan yiğit kaymakam kınama cezası alırken, bizim de yüreklerimiz kan ağladı maalesef.
İşte, AKP'nin adaleti böyle tecelli ediyor, kalkınmasını da varın siz hesap edin. Taşlar yine bağlı, köpekler her yanda başıboş, sereserpe dolaşıyor. Yine ev sahibi suçlu ve hırsızlar, arsızlar ortalıkta caka satıyor.
Neydi o Müslüman Türk delikanlısının duruşu ve davranışı?
Kaymakamı bulunduğu ilçenin kütüphanelerinde Orhan Pamuk imzasını taşıyan herhangi bir kitap olmasın demişti.
Niçin?
Çünkü romancı Orhan Pamuk; ekmeğini yediği, suyunu içtiği bu cennet vatana, cep harçlığından, çocukların rızkından keserek onun kitaplarını alan Türk insanına, öğrencisine, ögretmenine ihanet etmiş, karnını doyurduğu yemek kabına tükürme derecesine düşmüş, siyonist çarelerin maksatlı uydurduğu Ermenilerin de peşine takıldığı bir kuyruklu yalanı hem de çok abartılı olarak seslendirmişti. Haçlı dünyasından üç-beş alkış alabilmek için;
"Türkler, bir milyon Ermeni'yi otuz bin Kürt'ü öldürmüştür" ihanet cümlesini sarfetti.
Kayseri'li aşık Seyrani'nin; "Zengin Ermeni'nin yağlı ketesi kaypak müslümanı dinden çıkarır" şeklinde çizdiği çerçeveye kendi diliyle gelip oturdu. Bu talihsiz beyanı ile, üçbuçuk istisnayı saymazsak yetmiş milyonu derinden yaraladı.
İşte delikanlı, yiğit, mert bir kaymakam da çıktı, bu aziz milletin yarasına bir nebze merhem çalmak için o adamın kitaplarına yasak koydu. Orhan Pamuk tiynetindeki kimi medya kuruluşları, delikanlı kaymakamı namertçe gammazladılar, hakkında soruşturma açılıncaya kadar uğraştılar ama, dedik ki "İt ürür kervan yürür". AKP hükümeti böyle yiğit bir kaymakamını cezalandırmaz. Mutlaka ödülü hak eden bir davranış ama, AKP iktidarı ödüllendirecek iktidarda değil, en azından cezalandırmamalı.
Geçtiğimiz Cuma sabahı, Ermeni'lerin, Yunanistan'da bayrağımızı değil, bayraklarımızı ateşe verip nara atışlarını soğuk terler dökerek izledik. Sıradaki heber ne olsa beğenirsiniz?
İçişler Bakanlığının söz konusu kaymakam hakkındaki soruşturmayı tamamladığını ve kınama cezası verdiğini söylemez mi? Bu sefer de başımızdan aşağı kaynar su döküldü ve üzüldük, kahrolduk. Böylece bir kez daha, Müslüman Türk Milletine, aziz ecdadımıza iftira eden Orhan Pamuk devlet eliyle ödüllendirilmiş olurken, iftiraya tepki gösteren yiğit kaymakam cezalandırılıyordu.
İftiracıların iftirasını yüzüne çarpan yiğit kaymakam kınama cezası alırken, bizim de yüreklerimiz kan ağladı maalesef.
İşte, AKP'nin adaleti böyle tecelli ediyor, kalkınmasını da varın siz hesap edin. Taşlar yine bağlı, köpekler her yanda başıboş, sereserpe dolaşıyor. Yine ev sahibi suçlu ve hırsızlar, arsızlar ortalıkta caka satıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ne olur? / 20.06.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- "Ben garip eşim garip/ Eşim yoldaşım garip" / 19.06.2025
- “Adana’da Ağustosta bulamadım yazımı Ağrı gibi başı duman kar ararsan işte ben” / 05.06.2025
- Emeklinin emeklemesi bile hayal oldu / 04.06.2025
- Olmuyor hacım olmuyor / 03.06.2025
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025