logo
27 NİSAN 2024

Kültürsüzleşmenin riğer adı: Milenyum

26.09.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

1999'un son günlerinde bir ilahiyat fakültemizde tez hazırlayan bir doktora öğrencisinin konusu "Hadisler Metin İle mi, Lafız İle mi Gelmiştir?" idi. Bu çalışma için Amerika'da bulunan Oryantalist İslam Araştırmaları Enstitüsü'nden yüklüce bir maddi destek de almıştır. Bu çalışma esas olarak hadisleri redde dayanıyordu. Aynı fakültede iki öğrenci daha aynı merkezden aldıkları maddî destekle oryantalistlerin iddialarını destekleyen çalışmalarına devam ediyorlar.

Diyalogun maksadı "Hıristiyanlığı yaymak" iken (bunu bizzat Papa 1992 yılında Roma'da yaptığı bir konuşmasında ifade etmiştir) bizim gayretimiz de diyalogla beraber Müslümanlığı yaymak olmalıdır diyoruz. Ancak durum hiç de öyle değil. Az önce kendisinden bahsettiğimiz İzmir İlahiyat Fakültesi'nde görevli ilahiyatçımız "Diyalog görüşmelerin de dinî tebliğden bahsetmek en büyük dinsizliktir" diyor. Vatikan'a göre Hıristiyanlığı tebliğ diyalogun temel hedefi, bize göre İslam'ı tebliğ en büyük dinsizlik. İşte diyalogun dehşet verici yüzü bu. Bu mantıkla ekilen diyalog tohumu semeresini vermeye başladı bile. Şimdi bu hususta, bazı olayları size nakledelim.

25 Aralık Cumartesi Noel gecesi Aya İrini Kilisesi'nde Milenyum partisi adı altında yapılması planlanan yılbaşı kutlamalarına ağırlıklı olarak Türkler katılacaktı. Törende içki içilecek, bale gösterisi yapılacak, tango ve valsler eşliğinde yeni yıla girilecekti. Bunu kim yapacaktı: Türkler. Yine bir Türk televizyonu NTV de bunu naklen dünyaya duyuracaktı.

Ancak bu kutlama faciasına Patrik Bartholomeos bile isyan etti. Bizim kutsal mekanımızda böyle bir şey yapılamaz, diyerek Kültür Bakanı'na bir mektup yazdı. Ve bu suretle kutlama iptal edildi.

Yine aynı gece yani 25 Aralık gecesi, İzmir'de bulunan Santa Maria Kilisesi'nde Papaz Enzio Fierli'nin dinî ayini başkanlığında yüzlerce Türk'ün bulunduğu kalabalık "bu kutsal geceyi" kutluyordu. Aynı gece Selçuk'taki Meryem Ana Kilisesi'ndeki (evindeki) yüzlerce Hıristiyan (aralarında oldukça fazla Türk de vardı) Maltalı Papaz Paul Baron'un eşliğinde "kutsal ayine" katılmıştı. Yine aynı gece İstanbul'daki Saint Antvan Kilisesi de tıklım tıklımdı ve kilisede binlerce Türk vardı. Onların başında da Baş Rahip Bonello Dominik bulunuyordu. Sabahlara kadar dualar okundu, org ve gitar çalındı, ilahiler söylendi.

Bu misaller çok fazla ancak buraya sadece bir kaçını almakla yetindik.

Bu misaller bize şu hakikati gösteriyor. 4-5 yı1 önce adı geçen bu kiliselerde bir tek Türk bile bulmak mümkün değilken, bugün diyalog faaliyetlerinin neticesi buralar binlerce Türk'le dolup taşmaktadır. Televizyon programlarında "Hıristiyan olmaktan korkmayalım" diyen ve adına İslamcı yazar denilen zevat var oldukça maalesef bu sayı daha da artacaktır.

KÜLTÜRSÜZLEŞMENİN HAZİN

BİR ÖRNE?İ: MİLENYUM

Her zaman ifade ettiğimiz gibi millî ve manevî değerlerine sahip çıkmak hususunda acze düşen milletlerin varlıklarını devam ettirmeleri zor belki de imkansızdır. İsmail Hâmi Danişmend, milleti tarif ederken şöyle demiştir: "Millet iki unsurdan oluşan bir karışım demektir. Bunlardan biri maddî, diğeri manevî unsurdur. Maddî unsur; toprak, nüfus, servet vs.dir. Manevî unsur; dil, din, örf ve adet gibi şeylerdir. Maddî unsurunu kaybetmiş yani istilaya uğramış bir millet, aradan yüzyıllar bile geçse manevî unsuru saklı kalmak şartıyla günün birisinde muhakkak dirilir. Fakat manevî binası yıkılmış bir millet için bir daha dirilme imkanı yoktur".

Bir milletin maneviyatı, maneviyatını oluşturan değerlere yabancılaşması ve başka kültürlerin yansımalarına kendini kaptırmasıyla çöküntüye uğrar ki; inkültürasyon (kültürsüzleşme) denilen de budur. Aniden cemiyet hayatımıza giren ve 2000 yılıyla özdeşleşen milenyum kavramı da milletçe yabancı kültürlerin etkisi altında kalışımızın hazin bir misalidir.

2000 yılı milenyum yılı olarak medyada, basın yayın organlarında yerini almıştır. Millenyum kıyafetleri üretilmekte, milenyum koşuları düzenlenmektedir. Kısaca milenyum insanımızın günlük hayatına kadar girmiştir. İşin asıl şaşılacak yanı hiç kimsenin milenyumun manasını ve ne ifade ettiğini bilmemesidir. Peki nedir bu milenyum? Bizim dünyamıza nasıl bu derece girivermiştir? Milenyum kelimesinin kökü olan "mille" Latince bin anlamına gelir. Bu kelimeye ilk olarak I. yy'a ait olan İncil'in Patmoslu Yohanna'ya ait "Vahiy Kitabında" rastlanır. Burada insanlığın iyilik (Mesih) ve kötülük (Deccal) güçleri arasında çıkacak olan savaş sonrası İsa'nın başkanlığında geçecek bin yıllık bir mutluluk çağı, şeytanın yenilmesi gibi konular figuratif bir dille anlatılır. Bin yılcı inanışın; altın çağ, altın nesil Mesih-Mehdi gibi ortak özelliklerinin yanı sıra bir de hicret inanışı vardır ki, asıl üzerinde durulması gereken nokta da budur. Bu düşünce anayurda dönüşü ifade etmek üzere bin yılcı inanışın odak noktasını teşkil eder. Millenerianist (bin yılcı) inanışın sahiplerinin döneceklerine inandıkları topraklar ise Ortadoğu ve Anadolu topraklarıdır. Daha açık ifadeyle buralar Hz. İbrahim'den dolayı kutsal sayılan Harran ve Efes'den Demre'ye kadar uzanan hac yoludur. O halde milenyum olarak ifade edilen bin yılcı inanış Anadolu'yu yurt edinen bizler için bir tehdit unsurudur.

"Üçüncü Bin Yılın Gündemi" kitabında Papa 2. Jean Paul milleneryanist Hıristiyanlığa bir övgü, bir işaret, bir hazırlık mesajı vermektedir. Nitekim Papa 25 Aralık Noel gecesinde "üçüncü bin yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım" derken aslında, "bin yılcı inanışa göre kutsal kabul ettiğimiz toprakları Hıristiyanlaştıralım, artık buralara geri dönelim" işaretini vermektedir.

İşte toplum hayatımıza giren, dilden dile dolaşan, insanımızın adeta ağzına sakız ettiği milenyum kavramının milletimiz açısından ifade ettiği anlam budur.

MİSYONER VE ORYANTALİSTLERİN İSLAM'A YÖNELİK MUHARREF GÖRÜŞLERİ

1. Bugün Müslümanların elinde bulunan hadis kitapları güvenilir değildir. Peygamberden günümüze pek az sayıda hadis ulaşmıştır. Bu sebeple hadisler güvenilir kaynaklar olarak kabul edilemezler.

2. Kur'an tarihseldir. İndiği dönemin şartlarında geçerlidir. Hükümlerinin bir kısmı bugün uygulanamaz.

3. Ehl-i Kitap, mevcut dinlerinde kalmak suretiyle ebedi kurtuluşa erişebilirler.

4. İncil ve Tevrat semavî kitaplardır ve tahrifata uğramamışlardır.

5. Vahiy tabii bir olaydır. Peygamberin kendi istidadıyla ilahî kelamı duyması halidir.

6. Kur'an'ın meali, Kur'an'ın aynısıdır. Herhangi bir tefsir ve izaha gerek olmadan Kur'an, mealinden okunmak suretiyle anlaşılabilir.

7. Vesile ve şefaatin inkarı.
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
Derbide Fenerbahçe'nin kaybını beklemeye başladılar
Aslan hata yapmadı
KKTC Başbakanı sanık avukatı ile tartıştı
'Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al'
Bazı yorumcular 'kesin olacak' demişti
Erdoğan ters köşe yaptı
Görenleri kahreden kaza
Birinden kaçtılar diğeri çarptı
Erdoğan'dan Rutte'ye AB mesajı
'Hollanda'nın desteğini bekliyoruz'
'Birilerinin bitmiş olan kredilerini...'
Kılıçdaroğlu'na imalı yanıt
Haftalar sonra yeniden başlamıştı
Aramalarda yeni bulgu
İstiklal Caddesi bombacısının cezası belli oldu
7 kez ağırlaştırılmış müebbet
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kritik istifa
Ülkesinin Gazze politikasına tepki olarak
KKTC Başbakanı İsias Otel davası için Adıyaman'da
'Bu artık KKTC'nin davasıdır"
Kurulan şirket sayısı azaldı
Mart ayında 1678 şirket kapandı
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt

İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı

İzmir'de düzenlenen DEAŞ operasyonunda 11 kişiden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.
26.04.2024 19:21:00
İhlas Haber Ajansı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir'deki DEAŞ operasyonunda 8 kişi tutuklandı
İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, DEAŞ terör örgütü içerisinde olduğu tespit edilen 13 şüpheliye yönelik operasyon düzenledi.

Düzenlenen operasyonda 11 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Öte yandan diğer 1 şüphelinin mükerrer soruşturma nedeniyle serbest bırakıldığı, firar olan 2 şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkartılması talebinde bulunulduğu öğrenildi.

Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum

Sarıyer'deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı.
26.04.2024 18:40:00
İhlas Haber Ajansı
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum
Öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi: Bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum


Sarıyer'deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024'de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.'nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.'yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

''Oğlum 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi''

Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.'de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.'den 26 Mart 2024'de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği'nde 'kötü muamele' konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, 'baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar' dedi. Sonrasında hizmetli 'müdür bey geliyor' diyerek telefonu yüzüme kapattı'' dedi.

''Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum''

İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ''Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana 'baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim' dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi 'beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin' dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım'' şeklinde konuştu.

Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul'da görevi başındayken motosikletle kaza geçirerek şehit olan polis memuru Emrah Büke, memleketi Konya'nın Ereğli ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.
26.04.2024 18:36:00 / Güncelleme: 26.04.2024 18:40:19
İhlas Haber Ajansı
Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı
Kazada şehit olan polis memuru son yolculuğuna uğurlandı
İstanbul'un Ümraniye ilçesinde Atatürk Mahallesi Bağ Sokak üzerinde meydana gelen trafik kazasında polis memuru Emrah Büke, görevi esnasında motosikletle virajı alamayarak kaza yaptı.

Kazada ağır yaralanan polis memuru olay yerine ulaşan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

Polis memuru Emrah Büke, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Görevi esnasında şehit olan polis memuru Emrah Büke'nin cenazesi düzenlenen törenin ardından uçakla memleketi Konya'ya gönderildi.



Şehidin cenazesi defnedilmek üzere Konya'dan Ereğli ilçesine bağlı Kamışlıkuyu Mahallesine götürüldü. Şehit olan polis memuru Emrah Büke için ikindi namazını müteakip Kamışlıkuyu Mahallesinde cenaze namazı kılındı.

Şehit Büke'nin cenazesi namazın ardından Kamışlıkuyu Mezarlığında dualarla defnedildi. Şehit Emrah Büke'nin 4 ay önce göreve başladığı öğrenildi.

Şehidin cenaze namazına ailesi, yakınları, Konya Valisi Vahdettin Özkan, askeri ve mülki erkan ile vatandaşlar katıldı.

52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede

Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi
26.04.2024 10:26:00
İhlas Haber Ajansı
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
52 milyonluk para trafiğinin zanlıları adliyede
Kocaeli merkezli 11 ilde sahte ilanlarla ve çağrı merkezleri aracılığıyla ürün satma vaadinde bulunup çok sayıda vatandaşı dolandıran, hesaplarında 52 milyon TL para giriş çıkışı olduğu tespit edilen 56 şüpheliden 49'u adliyeye sevk edildi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, siber suçların men ve takibine yönelik yürüttüğü soruşturmada, liderliğini Serkan Kınalı isimli şahsın yaptığı suç örgütü üyelerinin E-ticaret ve ilan platformlarına sahte ilanlar koyarak, kurulan çağrı merkezine ait açık hatlar üzerinden müştekiler ile güven verici ve aldatıcı görüşmeler yaptıkları belirlendi. Kaparo, kargo bedeli, nakliye bedeli ve sigorta bedeli gibi bahanelerle para alan örgüt üyelerinin elde ettikleri parayı kripto para platformlarına aktardıkları ve sanal kripto para birimlerine çevirerek izini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi.

52 milyonluk para trafiği

Belirtilen yöntemlerle yöntemlerle aralarında deprem mağduru aileler ile engelli vatandaşların da bulunduğu 37 şahsın dolandırıldığı, suç örgütü üyesi şahısların hesaplarına 52 milyon 675 bin 400 TL para giriş çıkışı olduğu tespit edildi. 5 ayrı bölgede çağrı merkezi oluşturan suç örgütü üyelerinden üçünün toplam 23 ayrı suçtan 25 yıl kesinleşmiş cezalarının bulunduğu belirlendi.

Kocaeli merkezli 11 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 56 şüpheli yakalandı. 5 şüphelinin değişik suçlardan cezaevinde olduğu, 2 şüphelinin ise ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldığı bildirildi. 49 şüpheli ise Kocaeli Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Gebze Adliyesine sevk edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.