Genelde insanlar çok meraklıdır. Gözü önünde cereyan eden bütün olaylara bakar... Herkes bakar ama gören, bakan kadar çok değildir. Çünkü bakmak farklı şeydir, görmek farklı? Görmek; başlı başına bir gayreti, bir mantığı, bilgiyi ve beceriyi gerektirir...İnsanların bakıp da görmediğini sezen toplum mühendisleri, ona göre ve sinsice taktikler geliştirerek, göz önünde oynatılan tiyatro türü eylemlerle onları adeta hipnoz etmişler, bu yollarla da insanları istedikleri gibi düşünmeye ve davranmaya sevk etmişlerdir?Toplumdaki problemler, içinden çıkılmaz derecede karmaşık bir hâl almasına rağmen, işin görünen kısmı; birkaç sözlü ya da görsel rötuşla beyinlere farklı bir şekilde kazınmakta, bu sayede de insanlar hâllerinden bile habersiz bir hâle bürünmektedirler. Hâlleri "narkoz yemiş, hasta" misaline çok benzemektedir?Yıllar önce lisede bir hocamız anlatmıştı; "Batılı bir toplum bilimcisi, yönetenlere bir tavsiyede bulunmuştur. Eğer yönetmekte olduğunuz toplumu sorunsuz ve itirazsız yönetmek isterseniz, şu üç şeyi yaygınlaştırın; spor, şans oyunları ve ahlaksızlık... İnsanlar fikirlerini ve enerjilerini bu yönlerde kullanacak, beyinleri bunlarla adeta hipnoz olacak, her baktıklarını göremeyecek ve anlayamayacaklar? Siz de onları bu sayede istediğiniz gibi yönetirsiniz"Yukarıdaki tespit hakkında kısa bir açıklama yapalım. Burada kastedilen, spor; sağlıklı yaşam için yapılan değil, fanatik takım tutma mantığının geliştirilmesi,Kastedilen, şans oyunları; toplumun kumar mantığına yönlendirilmesi,Kastedilen, ahlaksızlık; kişilerin gayrı meşru yasak ilişkilere sürüklenmesidir...Bakın etrafınıza; fanatik olarak tuttuğu bir takımı olmayanı, farklı metotlarla şans oyunlarına bulaşmayanı, çok genç yaşlarda bile gönlünü bir başkasına kaptırmayanı bulabilmek, çok zor bir hâle gelmiştir. Beyinleri farklı şeylerle uyuştuğundan, görme ve anlama mantığını kaybetmeyen insanları bulmak zorlaşmaktadır?Demek ki insanlar baktıkları halde, perdenin arkasındaki gerçekleri göremediklerinden; bir piyon misali, birçok yanlış işlerde dahi rol üstlenerek toplumsal problemlerin derinleşmesine katkı sağlamaktadırlar.Yapılacak iş; ciddi bir eğitim seferberliğidir. Baktığını görebilecek derecede bilgi ve gönül eğitimi alanlar; gerçekleri görür ve ona göre yaşarlar. Bakıp da göremeyenlerde; bakar bakar durur ama göremeden de ömrünü tamamlar ve gider. Karşılığında; bu dünyada huzurdan, ahirete de cennetten mahrum kalırlar... Selam olsun baktığını, görebilenlere!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025