Yarın başlıyor! 24 Mayıs-30 Mayıs "Sokak Çocuklarına Şefkat Haftası". Hafta bittiğinde ne olacak? Harç bitti yapı paydos deyip geçecek miyiz? Biz geçsek de, geçmeyen koskoca bir ülke sorunu var: Çocuk ve genç sorunu. 23 Nisan'lar, 19 Mayıs'lar onların günü. Bayramları ve kutlamaları güzel de sorunlarını çözebilsek. İşte asıl bayramı o zaman yaşatabileceğiz çocuklarımıza, gençlerimize.
Çocuk ve genç sorununun genel değerlendirmesinden ziyade sokak çocukları üzerinde durmak istiyoruz.
Bundan 50-60 yıl önce "sokak çocuğu" kavramı sosyoloji literatüründe yer almıyordu. Evinden kaçan, sokaklarda yaşayan çocuklar, polis kayıtlarında "kaçak" olarak tanımlanmaktaydı. Günümüzde, "sokak çocuğu" konusu medyada adeta yeni bir sorun gibi tanıtılmakta, kamuoyunun gündemini işgal etmekte, olayın ciddiyeti üzerinde durulmaktadır. Sokakta yaşayan çocuk sayısının giderek yükselen grafiği, işledikleri hırsızlık, saldırı ve benzer suçların dramatik artışı, hatta öldürmeye varan şiddet olayları karşısında seyirci kalmak mümkün olabilir miydi? Nitekim, uluslararası kuruluşların konuya verdiği önem, taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yüklediği sorumluluk, resmi otoriteleri ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirmiştir.
Bunlar iyi işaretler olsa da uygulamaya baktığımızda hiç de iyimser olamadığımız bir gerçektir.
Çocuklara ilişkin sorunların çok boyutlu olarak ele alınması ve bilimsel olarak çözümlenmesi gerekir. Yönetenlerin, uygulayıcıların, medyanın, tüm eğitim ve öğretim kuruluşlarının çocuk sorununa yapıcı, çözüm üreten şekilde el atması zorunludur.
Sokak çocuğunun neden olduğu şiddet olayları karşısında sonucu yüzeysel olarak değerlendirmenin, onları "sosyopat", "psikopat" gibi sıfatlarla toplumdan dışlamanın, yok edilmeleri gerektiğini ileri sürmenin çok yanlış tavırlar olduğu açıktır.
Sokakta yaşayan çocuklar, ivedilikle korunmaya muhtaç küçüklerdir. Onları aileleriyle çözülmüş, parçalanmış, kopuk ilişkileri olan, sokaklarda geceleyen, yaşayabilmek için sık sık yasal olmayan etkinliklere karışan 18 yaşın altındaki çocuklar olarak tanımlayabiliriz.
"Sokak çocukları" sorununu önleme ve çözme yolunda sosyal araştırmalar yapılmalı, daha sonra onlara hizmet verecek politikaların düzenlenmesi yoluna gidilmelidir. Bu iş iktidarın kötü alışkanlığı olan torba yasalarla çözülemez.
Uygulamaya dönük ilk adım, sokak çocuklarıyla ilk ilişki onların olduğu yerde yani sokakta kurulmalıdır. Sokak çalışması yapmanın temel ilkesi "onlar için" bir şeyler yapmak değil, "onlarla birlikte" yapmaktır. Bunu başarmak sokak çocuğunun "güvenini" kazanmaya bağlıdır.
Sokak çocuklarıyla sokakta çalışma yaparak, gündüzlü ya da yatılı merkezler kurup faaliyete geçirerek onlara çeşitli yollardan yardım edilebilir, destek sağlanabilir.
Şunu da söyleyelim; sokak çocuğunun ailesi ile arasındaki yıkılmış olan köprünün yeniden onarılması hedefe konulmalıdır.
Sokak Çocuklarına Şefkat Haftası'nda şefkati bulacağımız yer Prof. Dr.
Haydar Baş'ın MEM (
Milli Ekonomi Modeli) ve "Sosyal Devlet" projeleridir. Çünkü bu projeler sosyal barışı hedeflemektedir, temelinde insan vardır, sevgi vardır!