logo
26 MART 2025

Sosyal devlet için

11.01.2024 00:00:00

Sosyal devlet niteliğini kaybetmekte olan bir devlette, yerel yönetimler yoluyla sosyal politikalar sağlanması yönündeki talepler önemlidir; fakat gerçekleştirilebilmesi için güçlü bir iradenin ortaya koyulması ve bunun için çok mücadele edilmesi gerekecektir.

Yerel yönetim geleneğimizin kökenlerine ve gelişimine baktığımızda aşağıdan gelen demokrasi taleplerinin devlet aygıtının merkezi tarafından duyulduğunu söylemek pek mümkün değildir. Merkezi yönetimin yerel seçimleri, kendi politikalarını oylattığı ve bir nevi güven oylaması niteliğinde gördüğü seçim yarışları olarak tarif etmek sanırım yanlış olmayacaktır.

Kronolojik olarak, Osmanlı Devleti döneminde, Tanzimat'a kadar bir yerel yönetim geleneğinden bahsetmek mümkün değildir. Tanzimat'la birlikte, yerel düzeyde vergi toplamaya yönelik muhassıllık meclislerinin oluşturulması, mali merkezileşmenin sağlanması yönünden ilk adım olarak kabul edilebilir. Dağılmaktan endişe eden devletin ilk adımı devlet hazinesinin taşradaki faaliyetlerini kontrol etmek olacaktır. İdari örgütlenme alanında yapılan düzenlemeler, halkı meşrutiyet yönetiminde ehil kılma anlamından çok, devletin devamlılığını sağlamaya yönelik çıkış formüllerini ifade etmektedir. Fakat yine de önce parlamento, ardından parlamenter sisteme gidişte bu kurullardaki temsil pratiklerinin önemli katkısı olduğu kabul edilir.

Merkezi yönetimin bekasını koruma hedefi, Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısına da işlemiştir. Kurtuluş aşamasında, özellikle 1. Meclis döneminde yaşanan tartışmalardan çıkan sonuç şudur: Vilayet ve nahiye şuralarına 1921 Anayasası'yla özerklik tanınarak Osmanlı geleneğinden bir kopuş hedeflenmişse de, sonuç, yine merkezi devlet lehine gerçekleşecektir. Özellikle komün idaresi kurulmasına yönelik yasa yapma girişimleri, halkı söz sahibi kılmak konusunda Meclis'te bir iradenin varlığını ortaya koysa da hayata geçirilemeyen bir proje olarak tarih sahnesinde yerini alacaktır.

Yerel yönetimlerin kuruluş ve örgütlenme ilkelerinin bugünkü anlamda anayasal niteliğe kavuşması ise 1961 ve 1982 Anayasaları ile mümkün olmuştur. Buna göre, merkezi ve yerinden yönetim esasları üzerine kurulu bir idari örgütlenme benimsenmiş: merkezin idari vesayet denetimi altında, seçimle organları oluşturulan yerel yönetimlerin, mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamak üzere faaliyet gösterecekleri anayasal güvenceye bağlanmıştır. Yerel yönetimlerin özerk karar alması, uygulamada hem mali kaynakların yetersizliği, hem de merkezi politikalarla eşgüdüm içinde bulunma zorunluluğu nedeniyle tam olarak hayata geçirilememiştir.

Son söz yerine; önümüzdeki yerel seçimlerde kamusal alanları koruyan, sosyal belediyecilik anlayışıyla hareket eden, katılımcı, erişilebilir, hesap sorulabilir bir yönetimi oylamalıyız.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
"Ölüm tehlikesiyle karşılaşırsınız"
Umreden sonra hac için Mekke'de kalmak isteyenlere uyarı...
Havada şok!
İki gösteri uçağı çarpıştı... O anlar kamerada
Temelli gitmiyorlar, bayrama gidiyorlar
Bayram öncesi sınır kapılarında yoğunluk
Anadolu Grubu'nda tarihi değişim
Özilhan veda ediyor
Beylikdüzü'nde başkanvekili seçildi
Çalık'ın yerine Önder Serkan Çebi geldi
Kanser hastası çiftçi dev şirketi yendi
Morsanto rekor tazminat ödeyecek
ABD'de yeni yönetimle ilk görüşme
Fidan - Rubio görüşmesinde ne konuşuldu
Gazze'deki soykırıma destek veren şirketleri neden boykot etmedin?
Cevdet Yılmaz'dan Özel'e ağır soru
Mardin'de kanlı gece
İki grup arasında silahlı kavga: 1 ölü, 6 yaralı
Bir kilometrelik konvoy
Gençler 'derdimiz parti değil, özgürlük'
ABD, Rusya'ya yaptırımları kaldırmaya hazırlanıyor
Tarım ihracatının önündeki engeller kalkacak
CHP Grup Toplantısı İstanbul'da yapıldı
'İstanbul'a çökmeye niyetlendiler'
Meltem TV’den büyük atak
Ünlü isimler artık Meltem TV’de
"Başları dik, alınları açık"
Özel'den İmamoğlu'na cezaevinde ziyaret
BTP lideri Baş'tan örnek tavır
'Bu ahlaksızlığı yapanları kınıyorum'
"Ölüm tehlikesiyle karşılaşırsınız"
Umreden sonra hac için Mekke'de kalmak isteyenlere uyarı...
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.