Teslimiyetçilikten kurtulmak gerekiyor

Kökü çok eskilere dayanan sorunları bile çözemediğimiz için kördüğüm haline gelmiş problemlerle ülkemiz boğuşuyor. Her problemde olduğu gibi zamanında çözmediğiniz takdirde her geçen gün daha da zor olacaktır çözüme ulaşmak. Bundan dolayıdır ki, geçmiş yıllarda en azından sorunları çözecekmiş gibi rol yapan politikacılar bile artık rol yapamıyorlar.Peki, ne yapıyorlar?Pes etmiş yani tamamen teslim olmuş durumdalar. Ekonomik sorunlara teslim olmuş durumdalar. Sosyal sorunlara da teslim olmuş durumdalar. AKP'nin Ermenistan'a yönelik ortaya koyduğu açılım teslim olmak değil midir?Bence teslim olmaktır. Ermenistan'ın küstah iftiraları ve Azeri topraklarını işgal etmeyi sürdürmesi karşısında Türkiye'nin haklı olarak takındığı tavır, Ermenistan hiçbir olumlu adım atmadığı halde AKP döneminde tamamen terkedilmiş durumdadır. Birkaç ay gibi kısa bir süre içinde açılacak Ermenistan kapısıyla hükümet, teslimiyetçiliğini pekiştirme peşinde maalesef hızla koşmaktadır. AKP hükümetinin çözemeyip teslim olduğu sorunların en tehlikelisi üstelik bunlar değildir.Hükümetin çözümsüz bırakıp, teslim olduğu en tehlikeli konu terör sorunudur.Yıllardır terör örgütünün ve bölücülerin seslendirdiği 'Kürt sorunu' ifadelerinin bizzat Başbakan tarafından Diyarbakır'da kullanılması siyasilerin bu sorun karşısında da Türkiye'nin pes etmiş olduğunun göstergesidir. Üstelik bununla da yetinilmedi ve hükümet PKK terör örgütünün destekçileri olduğu bilinen ABD ve AB'nin dayattığı Kürt açılımı adımlarını hızla atmaya başladı.Kürt açılımı bölücülerin ifadesiyle teröristbaşının açılımıdır. Bu çarpık, çözüm bulamayan ve teslimiyetçi siyasi anlayışlar ne kadar acıdır ki, bugün Türkiye'yi binlerce vatan evladının katili olan bir terörist başının ağzından çıkan yol haritalarına mahkum etmiştir.Başka hiçbir yol yokmuş gibi Türkiye'yi bu kulvara sokan hükümet, tüm gayretini girdikleri bu yanlış yola girmesi için herkesi ikna etmek için harcamaktadır. İşte Türkiye'nin sorunlarını doğru teşhis edemeyen, iktidara gelmek için Türkiye'nin başına çorap ören odaklardan icazet alanların ülkemizi düşüreceği durum bugün içinde bulunduğumuz vaziyettir. Bu kısır döngüden kurtulabilmek için Türkiye'ye sorunlar karşısında pes etmeyen, inatla direnen ve sonuçta tüm sorunları milletinin çıkarlarını koruyarak çözebilen liderler gerekiyor. Sizi bilmem ama ben Atatürk'ten sonra böyle bir liderin Türkiye'ye nasip olmadığını düşünüyorum. Siyasilerin yollarını aşındırıp icazet dilendikleri odaklar, Türk milletinin çıkarlarına hizmet edecek bir liderin çıkışına engel oldular demekki...Türk milletinden başka hiçbir yerden icazet istemediği için bu engeleri kıracak ve milletten başka hiçbir kimseye hesap vermeyecek Türkiye'de bir tek gerçek lider var bence. Bu lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu dünya çapında her geçen gün daha fazla kabul gören Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleriyle bugüne kadar hiçkimsenin çözemediği ve önünde pes edilen tüm problemlerimize de emsalsiz çözüm yöntemleri geliştirmiş durumda. Bunday dolayıdır ki, Prof. Dr. Haydar Baş liderliğinde bir Türkiye ancak teslimiyetçilikten kurtulabilir.