'Türkiye çöl olacak'
Türkiye topraklarının 571 bin kilometrekaresinde erozyon görüldüğünü bildiren TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, “Erezyonu durduramazsak, Türkiye çöl olacak” uyarısında bulundu
22.11.2012 00:00:00
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye topraklarının 571 bin kilometrekaresinde
çok şiddetli, şiddetli ve orta derecede erozyon görüldüğünü bildirerek, “Yılda
1.4 milyar ton toprağımız su ve rüzgar etkisiyle taşınıyor. Sadece tarım
arazilerimizdeki toprak kaybı yıllık 500 milyon ton” dedi. Bayraktar, Erozyonla
Mücadele Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, mineral bakımından oldukça
zengin, tarıma elverişli olan alüvyal toprakların oluşumunda etken olduğu için
doğal erozyonun gerekli olduğunu, fakat insanoğlunun çeşitli sebeplerle
çevresine müdahale ederek hızlı erozyona yol açtığını belirtti. Bayraktar,
erozyonun fiziki ve biyolojik çevreye etkileri yanında bir de sosyoekonomik
çevreye vermiş olduğu zararların bulunduğuna dikkat çekti.
Çağın
sorunu erozyon
Hızlı erozyonun çok uzun sürede oluşan,
üretimi mümkün olmayan, değerli ve yaşam için gerekli toprakları yok eden,
çağın en büyük sorunu haline geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üretimini yapamadığımız, kıt bir kaynak olan toprağın; sadece 1 santimetrelik
tabakasının oluşabilmesi için 100 ila bin yıl geçmesi gerekiyorken, bozulması
ve tahrip edilmesi çok kısa bir zaman içinde olabilmektedir. Çeşitli raporlara
göre her sene dünya genelinde; 24 milyar ton toprak kaybı yaşanmaktadır. Bu kadar
toprakla ABD’deki bütün ekili alanların yüzeyi kaplanabilir. Özellikle kurak,
yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde toprağın aşırı kullanımı, aşırı otlatma,
hatalı sulama yöntemleri, ormanların tahribi ve ekolojik dengenin bozulmasıyla
meydana gelen iklim değişiklikleri çölleşmeye neden olmaktadır. Dünya üzerinde
çölleşme; toplam kara alanlarının yüzde 30’una zarar vermektedir. Erozyon ve
çölleşme birbirini tetikleyen unsurlar olması sebebiyle; erozyonun meydana
geldiği topraklarda çölleşme diğer adıyla toprak bozunumu da artmaktadır.”
Yok
olan toprak Fransa'dan büyük
Bayraktar, yapılan araştırmalara göre;
Türkiye’deki erozyon rakamları üzerinde önemle düşünülmesi, bir an önce gerekli
müdahalelerin yapılması ve çalışmaların sürdürülmesinin zorunluluğunu
vurgulayarak şöyle devam etti: “Yapılan çalışmalarda Türkiye topraklarının
yüzde 53’ü şiddetli ve çok şiddetli derecede, yüzde 20’si orta derecede ve
yüzde 14’ü ise hafif derecede erozyondan etkilenmekte, yılda 1.4 milyar ton
toprağımız su ve rüzgar etkisiyle taşınıyor. Ayrıca toprakta tutulabilecek
yıllık yaklaşık 50 milyar metreküp yağış tutulmamakta ve deniz ve göllere
akmaktadır. Bu rakam dünyanın en büyük barajlarından biri olan Atatürk
Barajı’nda tutulan suya yaklaşmaktadır. Türkiye’nin topraklarının 571 bin
kilometresinde ki Fransa’nın yüzölçümü 547 bin kilometrekaredir, çok şiddetli,
şiddetli ve orta derecede erozyon görülmektedir. Erozyon dâhil hiçbir sorunu
bulunmayan arazi miktarı yaklaşık 50 bin kilometrekaredir ve bu alan
topraklarımızın sadece yüzde 6.5’ini oluşturmaktadır.” HABER MERKEZİ
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye topraklarının 571 bin kilometrekaresinde
çok şiddetli, şiddetli ve orta derecede erozyon görüldüğünü bildirerek, “Yılda
1.4 milyar ton toprağımız su ve rüzgar etkisiyle taşınıyor. Sadece tarım
arazilerimizdeki toprak kaybı yıllık 500 milyon ton” dedi. Bayraktar, Erozyonla
Mücadele Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, mineral bakımından oldukça
zengin, tarıma elverişli olan alüvyal toprakların oluşumunda etken olduğu için
doğal erozyonun gerekli olduğunu, fakat insanoğlunun çeşitli sebeplerle
çevresine müdahale ederek hızlı erozyona yol açtığını belirtti. Bayraktar,
erozyonun fiziki ve biyolojik çevreye etkileri yanında bir de sosyoekonomik
çevreye vermiş olduğu zararların bulunduğuna dikkat çekti.
Çağın
sorunu erozyon
Hızlı erozyonun çok uzun sürede oluşan,
üretimi mümkün olmayan, değerli ve yaşam için gerekli toprakları yok eden,
çağın en büyük sorunu haline geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üretimini yapamadığımız, kıt bir kaynak olan toprağın; sadece 1 santimetrelik
tabakasının oluşabilmesi için 100 ila bin yıl geçmesi gerekiyorken, bozulması
ve tahrip edilmesi çok kısa bir zaman içinde olabilmektedir. Çeşitli raporlara
göre her sene dünya genelinde; 24 milyar ton toprak kaybı yaşanmaktadır. Bu kadar
toprakla ABD’deki bütün ekili alanların yüzeyi kaplanabilir. Özellikle kurak,
yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde toprağın aşırı kullanımı, aşırı otlatma,
hatalı sulama yöntemleri, ormanların tahribi ve ekolojik dengenin bozulmasıyla
meydana gelen iklim değişiklikleri çölleşmeye neden olmaktadır. Dünya üzerinde
çölleşme; toplam kara alanlarının yüzde 30’una zarar vermektedir. Erozyon ve
çölleşme birbirini tetikleyen unsurlar olması sebebiyle; erozyonun meydana
geldiği topraklarda çölleşme diğer adıyla toprak bozunumu da artmaktadır.”
Yok
olan toprak Fransa'dan büyük
Bayraktar, yapılan araştırmalara göre;
Türkiye’deki erozyon rakamları üzerinde önemle düşünülmesi, bir an önce gerekli
müdahalelerin yapılması ve çalışmaların sürdürülmesinin zorunluluğunu
vurgulayarak şöyle devam etti: “Yapılan çalışmalarda Türkiye topraklarının
yüzde 53’ü şiddetli ve çok şiddetli derecede, yüzde 20’si orta derecede ve
yüzde 14’ü ise hafif derecede erozyondan etkilenmekte, yılda 1.4 milyar ton
toprağımız su ve rüzgar etkisiyle taşınıyor. Ayrıca toprakta tutulabilecek
yıllık yaklaşık 50 milyar metreküp yağış tutulmamakta ve deniz ve göllere
akmaktadır. Bu rakam dünyanın en büyük barajlarından biri olan Atatürk
Barajı’nda tutulan suya yaklaşmaktadır. Türkiye’nin topraklarının 571 bin
kilometresinde ki Fransa’nın yüzölçümü 547 bin kilometrekaredir, çok şiddetli,
şiddetli ve orta derecede erozyon görülmektedir. Erozyon dâhil hiçbir sorunu
bulunmayan arazi miktarı yaklaşık 50 bin kilometrekaredir ve bu alan
topraklarımızın sadece yüzde 6.5’ini oluşturmaktadır.” HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































