logo
19 NİSAN 2024

Vatansız kalan bir Suriyelinin dramı–2

21.09.2012 00:00:00
Dünkü makalemizde iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan sığınmacılardan bir aileyle olan birlikteliğimizde yaptığımız sohbetimizden alıntıları aktarmıştık.
Bu makalemizde de ailenin yaşadığı psikolojik travmadan bahsetmeye çalışacağım.
Sığınmacılar arasında her yaştan kadın erkek, çoluk çocuk mevcut. Bunların her birinin ülkelerinde yaşadıkları, onların psikolojisini etkilemiş vaziyettedir. Öncelikle ülkelerinde yaşanan savaşta kardeşkanının döküldüğü, dün birlikte komşuluk ettikleri kimselerle, iktidar yanlısı olanla olmayan arasında bir düşmanlık gerçeklemiş vaziyettedir.
Bundan sonra ülkelerine dönseler bile artık o kimselerin eski komşuluk ilişkilerini devam ettirmesi beklenemez. Bunun da bilincinde olmak onları kahreden bir ayrıntı…
Benim şahit olduğum ailenin beş tane çocuğu var. Aile reisinin çok iyi kazanan bir işletmesi varmış. Aile olarak ülkelerinde yaşadıkları iyi bir hayatları varmış. Ama artık bunların hiçbiri yok, sadece canları sağ o kadar. Bu ailenin eski günlere dönmesi de mümkün görünmüyor.
Anne diyor ki “çocuklarımın mahallemizdeki okuduğu okullar da cami de yok artık. Onlar artık yerle bir olmuş vaziyette. Evimize ne oldu bildiğimiz de yok zaten. Biz her şeyimizi bıraktık, sadece canımızı kurtardık…”
Bu çocuklar bir kelime dahi Türkçe bilmiyor. Tahsilleri yarıda kamış vaziyette, sadece konuşanları endişe ve sükûnetle dinliyor ve gözlemlemeye, bir şeyler anlamaya çalışıyorlar ama nafile…
Sadece bir aile örneğiyle bile bu ailenin ve diğer sığınmacıların yaşadıklarını ve yaşayacaklarını anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Her şey meydanda…
Bu örnek, mali durumu iyi olan ve kendi imkânlarıyla barınma ve geçinme ihtiyacını karşılayabilen bir ailenin içinde bulunduğu durum. Bunlarla, konteynır ya da çadırlarla yaşayan; bir çadırda beş nüfus, on nüfus yaşamak zorunda kalan kalabalık bir ailenin durumunu karşılaştırmaya şahsen benim vicdanım el vermiyor.
Bu şartlarda yaşayanların mutlak haleti ruhaniyetleri bozulacaktır. Haleti ruhaniyeti bozulan bu kimselerden kim ne fayda sağlayabilir? Bu kimseler sağlıksız bir hayat sürerken hem kendilerine hem de yaşayacakları topluma bir fayda sağlayacakları konusunda çok ciddi endişeler taşımaktayım.
Suriyeli sığınmacıları ülkemize davet eden yetkililer, kısıtlı imkânlarla barınmalarını sağlayabilir, karınlarını doyuracak bir tabak sıcak çorba verebilir ama bu sorunları ortadan kardırabilmeleri asla mümkün değildir. Onları bu hale getirenler, isyana teşvik edip evinden barkından edenler, isteyerek ya da istemeyerek vatanlarını terk etmesine sebep olanlar; Allah’a nasıl hesap verecekler bilemiyorum…
Suriyeli sığınmacılar bu gün yaşadıklarını önceden kestirebilmiş olsalardı asla bu aldanışa sürüklenmezlerdi. Vatan toprağında ve bayrakları altında yaşamanın ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlamışlar ama iş işten geçmiştir artık.
Buradan bizim çıkaracak derslerimiz vardır. Millet olarak üzerimizde asırlardır oyunlar oynanan, tarih sahnesinden silinmemiz için her türlü yola başvuran, haçlı batının hesapları içinde bizim de var olduğumuzu asla ve asla unutmamalıyız. Dün Irak, Libya, Mısır ve Bugün Suriye de oynanan oyunun ülkemize sıçramaması için elimizden gelen gayreti ortaya koymalıyız.
Aksi takdirde siz de biz de vatansız kalan Suriyelilerin yaşadıklarını yaşamak zorunda kalırız. Allah muhafaza.
 
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.