En tehlikeli zamanlar olan akşam saatlerinde boğazınıza hakim olursanız kendinizi hiçbir yiyecekten mahrum olmuş hissetmeden kilo bile verebilirsiniz. Örneğin saat 17.30 ve iş yerinizden çıkarken kendinizle oldukça gurur duyuyorsunuz. Çok küçük bir kahvaltı ve öğlen yemeği geçirdiniz ve günü hafif ama besleyici bir akşam yemeği ile bitireceksiniz. Böyle devam ederseniz ay sonuna dek en sevdiğiniz elbisenizin içine girebileceksiniz. Ancak sonra ne olursa oluyor ve eve girdikten 10 dakika sonra dokunmayacağınıza yemin ettiğiniz o mükemmel çikolatalı kekin kokusunu alıyor ve bir güzel midenize indiriveriyorsunuz. Oysa daha akşam yemeği bile yememiştiniz. Gece geç saatlerde yenilen yemek size depolanmış yağ olarak geri döner. Akşam yenilen yemeğin yarattığı kiloların birçok sebebi var. Bunların başında tabi ki uykuda vücuttaki kalorilerin daha az yakılması geliyor. Daha kötü ifadesi ise şu: Gece geç saatlerde yenilen yemek size depolanmış yağ olarak geri döner.
Eve geldiğinizde...
Eve geldiğinizde acıkmış çocuklar ve ev işleri sorumluluklarıyla birlikte açlık duygusu sizi sarmaya başlar. Artık bu hissi ofisteki gibi kenara atarak veya bir şeylerle meşgul olarak geçiştirmek o kadar kolay olmayacaktır.
Peki çözüm nedir? Eve asla boş bir mideyle gelmeyin. Aşırı yemeye en fazla yatkın olduğunuz zaman kan şekerinizin düşük olduğu anlardır. Kan şekeri de gün boyunca az yediğinizde veya çok uzun süre aç kaldığınızda düşer.
Beş dakika kuralı
Bir hafta boyunca, eve vardığınızda kendinizi koca bir patates cipsi bitirecek gibi hissettiğinizde beş dakika bekleyin. İkinci hafta bu süreyi 10 dakikaya çıkarın. Daha sonraki haftalar da bu şekilde devam edin. Kendinizi 20 dakika kontrol etmeyi öğrendiğiniz zaman 'aşırı yeme' tehlikesini oldukça azaltmış olursunuz. Ancak hâlâ bir şeyler atıştırmak istiyorsunuz. Plan devam ediyor... Soda gibi düşük kalorili içecekleri tercihen elma veya portakal suyuyla karıştırın. Soda sevmiyor musunuz? Ice-tea'ye saldırın. Çünkü insanlar gerçekten susadıkları zaman kendilerini acıkmış gibi hissedebilir.
Dondurma yemeğe itiyor
Ayrıca yemek yemeye teşvik eden dondurma gibi şeker deposu besinleri evinizden uzak tutun. Eğer evin diğer fertlerinin dondurma yemesini istiyorsanız da küçük dondurma kaplarını tercih edin ki yarı yarıya yenmiş tenekeler bir potansiyel tehlike arzetmesin. Zaten araştırmalar da büyük kaplarda alınan yiyeceklerin insanları daha fazla yemeğe ittiğini gösteriyor.
Akşam yemeği pişerken.
Sevdiğiniz bir yemeğin görünüşü sizde sinirsel ve kimyasal değişimlere neden olur. Sadece tadına bakmak veya birkaç lokma tatmak, yemek yediğinizin farkına bile varmadan kalorilerin tırmanmasına neden olabilir. Sizi bir yemek alemi yapmaktan alıkoyacak çözüm ise ağzınızı meşgul edecek şekilde atıştırmaktır. Bu kurala uygun olarak sakız, nane şekeri, kraker, havuç ve küçük domatesler gibi besinleri deneyebilirsiniz.
Tabaktaki kırıntılar...
Çocuğunuzu yemek yemeye tatlılıkla ikna ederken aldığınız lokmalar veya aşırdığınız dişlenmiş parçalar diyetinizi sabote edebilir. Kendinizle bir anlaşma yapın. Örneğin eğer kızınız tabağında beş tane patates kızartması bırakırsa sadece iki tanesini yiyin; beşten daha az bırakırsa ise hiç yemeyin. Ayrıca bu fasıldan önce düşük kalorili bir atıştırma yapmak çocuğun yediklerine saldırmanızı engeller.
Eve geldiğinizde...
Eve geldiğinizde acıkmış çocuklar ve ev işleri sorumluluklarıyla birlikte açlık duygusu sizi sarmaya başlar. Artık bu hissi ofisteki gibi kenara atarak veya bir şeylerle meşgul olarak geçiştirmek o kadar kolay olmayacaktır.
Peki çözüm nedir? Eve asla boş bir mideyle gelmeyin. Aşırı yemeye en fazla yatkın olduğunuz zaman kan şekerinizin düşük olduğu anlardır. Kan şekeri de gün boyunca az yediğinizde veya çok uzun süre aç kaldığınızda düşer.
Beş dakika kuralı
Bir hafta boyunca, eve vardığınızda kendinizi koca bir patates cipsi bitirecek gibi hissettiğinizde beş dakika bekleyin. İkinci hafta bu süreyi 10 dakikaya çıkarın. Daha sonraki haftalar da bu şekilde devam edin. Kendinizi 20 dakika kontrol etmeyi öğrendiğiniz zaman 'aşırı yeme' tehlikesini oldukça azaltmış olursunuz. Ancak hâlâ bir şeyler atıştırmak istiyorsunuz. Plan devam ediyor... Soda gibi düşük kalorili içecekleri tercihen elma veya portakal suyuyla karıştırın. Soda sevmiyor musunuz? Ice-tea'ye saldırın. Çünkü insanlar gerçekten susadıkları zaman kendilerini acıkmış gibi hissedebilir.
Dondurma yemeğe itiyor
Ayrıca yemek yemeye teşvik eden dondurma gibi şeker deposu besinleri evinizden uzak tutun. Eğer evin diğer fertlerinin dondurma yemesini istiyorsanız da küçük dondurma kaplarını tercih edin ki yarı yarıya yenmiş tenekeler bir potansiyel tehlike arzetmesin. Zaten araştırmalar da büyük kaplarda alınan yiyeceklerin insanları daha fazla yemeğe ittiğini gösteriyor.
Akşam yemeği pişerken.
Sevdiğiniz bir yemeğin görünüşü sizde sinirsel ve kimyasal değişimlere neden olur. Sadece tadına bakmak veya birkaç lokma tatmak, yemek yediğinizin farkına bile varmadan kalorilerin tırmanmasına neden olabilir. Sizi bir yemek alemi yapmaktan alıkoyacak çözüm ise ağzınızı meşgul edecek şekilde atıştırmaktır. Bu kurala uygun olarak sakız, nane şekeri, kraker, havuç ve küçük domatesler gibi besinleri deneyebilirsiniz.
Tabaktaki kırıntılar...
Çocuğunuzu yemek yemeye tatlılıkla ikna ederken aldığınız lokmalar veya aşırdığınız dişlenmiş parçalar diyetinizi sabote edebilir. Kendinizle bir anlaşma yapın. Örneğin eğer kızınız tabağında beş tane patates kızartması bırakırsa sadece iki tanesini yiyin; beşten daha az bırakırsa ise hiç yemeyin. Ayrıca bu fasıldan önce düşük kalorili bir atıştırma yapmak çocuğun yediklerine saldırmanızı engeller.