logo
04 MAYIS 2024

18.05.2007 00:00:00
Küresel ısınmayla gelecek kuraklığın, beraberinde birçok tehlikeyi de getireceğine dikkat çeken uzmanlar, salgın hastalık konusunda vatandaşları uyarıyor Sağlık Bakanlığı su ve su kaynaklı hastalıklar ile ilgili teyakkuza geçti. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, küresel ısınmanın tehlikesine dikkat çekerek, kuraklığın beraberinde pek çok sorunu da getireceğini söyledi. Buzgan, su olmayan yerlerde ellerin alkol bazlı dezenfektanlarla (ıslak mendil vs.) temizlenmesini önerdiSağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan küresel ısınmanın neden olacağı kuraklığın özellikle hijyen için daha az su ayrılmasına neden olacağını bildirdi. Bu durumun pek çok hastalığa davetiye çıkaracağına dikkat çeken Buzgan; bebekler, hastalar ve yaşlı kişiler için ise ayrı sağlık problemlerinin söz konusu olduğunu vurguladı. Küresel ısınmanın bitki örtüsü, hayvanlar ve iklim üzerinde yapacağı etkilerin de pek çok sorunu beraberinde getireceğini aktaran Buzgan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kene popülasyonunda artış yaşanabileceğini aktardı. Buzgan, küresel ısınma nedeniyle ilerleyen yıllarda kuş gribine neden olan göçmen kuşların göç zamanlarının da daha geniş bir zaman dilimine yayılabileceğini dile getirerek, "Bu da hastalığın daha uzun süre tehlike oluşturması anlamına gelebilir." dedi. Buzgan, özellikle kemirgenlerin artışının farklı hastalıkları gündeme getirebileceğini kaydetti.Teyakkuza geçildiSağlık Bakanlığı'nın bir yazı ile İl Sağlık Müdürlüklerini kuraklık tehlikesi nedeniyle uyardığını kaydeden Buzgan, gerekli tedbirlerin alındığını söyledi. Buzgan, "Bu ay başından itibaren su kaynaklı hastalıklar konusunda da teyakkuza geçtik" ifadesini kullandı. İl Sağlık Müdürlüklerinin bölgelerindeki hastalıkların bildirimini haftada bir merkeze ilettiğini belirten Buzgan, "Böylece bölgelerde hastalıklar ile ilgili ani dönüşümleri görüyor ve anında müdehale edebiliyoruz." dedi. Buzgan, beledilerin de su kirlilik oranı ve sudaki klor etkinliğini haftalık olarak kendilerine bildirdiğini aktardı. "Islak mendil kullanın"Buzgan, vatandaşlardan hijyen konusuna dikkat etmelerini isterken, özellikle su olmayan yerlerde ellerin alkol bazlı dezenfektanlarla (ıslak mendil vs.) temizlenmesini önerdi. Buzgan, "Hijyen için sürekli olarak su kullanımına teşvik eden bir bakanlığın bunu söylemesi tabi ki garip ancak su sorunu nedeniyle böyle uyarılarda da bulunmak gerekiyor" dedi.Özellikle bu yıl için Türkiye'de çok önemli bir içme suyu sıkıntısı olmayacağını tahmin ettiklerine işaret eden Buzgan, "Ancak suyun kullanım alanlarının azalacağı bir döneme giriyoruz. Bunun için de konuyla ilgili tüm kurum ve kuruluşlara görev düşüyor" şeklinde konuştu.
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor
Kazanın üzerinden 81 gün geçti
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
Selvi'nin Kavala çıkışına destek Türkeş'ten geldi
'Düşünmek bile istemiyorum ama...'
40 dakikalık uçuş sonrası geri döndü
AJet uçağında bomba paniği
Görüşmenin ardından açıklama gelmedi
1.5 saatlik görüşmeye 2.5 saatlik izah
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
CHP neyin peşinde?
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
Şehirde kurulan yağma düzenini açıkladı
Doğal gazını bile belediye ödemiş
7 ilçede 14 kişi gözaltına alındı
'Daltonlar' çetesine operasyon
'Artık sağlığım bu görevi yerine getirmeme izin vermiyor'
Genel başkanlığı bırakıyor
Kazanın üzerinden 81 gün geçti
İliç'te iki cenazeye daha ulaşıldı
Selvi'nin Kavala çıkışına destek Türkeş'ten geldi
'Düşünmek bile istemiyorum ama...'
40 dakikalık uçuş sonrası geri döndü
AJet uçağında bomba paniği
Görüşmenin ardından açıklama gelmedi
1.5 saatlik görüşmeye 2.5 saatlik izah
Tahmin yürütmek de zor
Elektriğe ve doğal gaza katmerli zam yolda
Çin arabaları Togg'un da baş belası
Togg'dan Tesla'ya 18 kat fark
Zanaatkârlık altın devrini yaşıyor
Kaynakçının maaşı mühendisi ikiye katlıyor
Dost düşman tanımı yapamayan bir iktidar
CHP neyin peşinde?
Beşiktaş uzatmalarda kazandı
Galibiyet golünü 90+7'de Worral attı
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'

İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelan sonrası iki işçi kardeşimize daha ulaştık' dedi.
04.05.2024 07:35:00
Haber Merkezi
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
İliç'te iki işçinin daha cansız bedeni bulundu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabından Erzincan İliç'te meydana gelen heyelan sonrası hayatını kaybeden işçileri arama çalışmalarının devam ettiğini ve iki işçiye daha ulaşıldığını açıkladı.


Bakan Bayraktar yaptığı paylaşımda, 'Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmalarında iki işçi kardeşimize daha ulaştık. Diğer 5 madencimize ulaşmak için de ekiplerimiz 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor. İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum' ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Erzincan İliç'te 13 Şubat'ta Çöpler Altın Madeni sahasında siyanürlü liç yığının göçmesi sonucu toprağın kayması üzerine 9 işçi göçük altında kaldı. Liç yığını altında kalan 9 maden işçisinden 35 yaşındaki Uğur Yıldız'ın cansız bedenine kazadan 53 gün sonra ulaşılmıştı. 

Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...

AK Parti Milletvekili Tuğrul Türkeş, Osman Kavala'nın yeniden yargılanma talebini eleştirenlere tepki gösterdi, "Konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali birilerini rahatsız mı ediyor?" diye sordu.
04.05.2024 07:29:00
Haber Merkezi
Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...
Tuğrul Türkeş'ten Selvi'nin Osman Kavala çıkışına destek: Düşünmek bile istemiyorum ama...
AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Osman Kavala çıkışı gündem oldu. Türkeş X hesabından yaptığı paylaşımda Kavala'nın avukatlarının yeniden yargılama talep etmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu.

Osman Kavala Davası'nın uluslararası arenada Türkiye'yi zor duruma soktuğunu belirten Türkeş, Kavala'nın serbest bırakılması yönünde Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin kaleme aldığı ve MHP cephesinden ağır eleştiriler gelen yazıyı savundu.



Osman Kavala Davası'na vakıf olmayan kişilerin konuya dair görüş bildirdiğini savunan Türkeş ''Düşünmek bile istemiyorum ama; acaba konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali mi bazı çevreleri rahatsız ediyor?'' sorusunu sordu.

Türkeş'in açıklaması ve konuya dair soruları şöyle: 

'DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM AMA...'

''Türkiye'nin hem uluslararası alanda hem de iç hukuk açısından önemli bir davası olan ''Osman Kavala'' davasının avukatları, yargılamanın yenilenmesi dilekçesi vermişler.

Malumunuz Osman Kavala 2 yıldır yargılanıyor ve tutuklu. Konu medyada yer aldı.

Bir sürü (hukukçu) ve hukukçu sıfatı taşımayan kişiler davaya vakıf değilken ve en önemlisi dilekçenin tümünü görmeden konunun aleyhine fikir beyan etmeye başladılar.

Ben şahsen merak ediyorum bu kişiler neye dayanarak ve neye karşı çıktılar.

A- Abdulkadir Selvi'nin meseleyi yazmış olmasına mı?

B- Osman Kavala'nın nihayet tahliye olma ihtimalinin yüksek olmasına mı?

C- Türkiye'nin uluslararası arenada haksız ithamlardan kurtulmasına mı?

D- Kendilerinin bunu akıl edememesine mi?

E- Onların oluşturmaya çalıştıkları gri ortamdan sislerin dağılıyor olmasına mı?

F- Düşünmek bile istemiyorum ama; acaba konunun iç hukuk ile çözülmesi ihtimali mi bazı çevreleri rahatsız ediyor?.''

Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

 
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu, "Şu anda gemi ve yat endüstrisinde başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL’den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL’den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL’yi geçiyor" dedi.
04.05.2024 00:04:00
AHMET TURAN YİĞİT
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek
 Ustaların maaşı mühendislerden yüksek

MAST - İzmir Boat Show Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı, 1 Mayıs'ta ikinci kez kapılarını açtı. Fuar 5 Mayıs Pazar günü akşam saatlerine kadar ziyaret edilebilecek. ED Fuarcılık ile İZFAŞ tarafından ikinci kez düzenlenen fuarda bilinen tekne markaları, sektörün en büyük yerli üretici tekne, ekipman ve aksesuar firmaları bir araya geldi. Geçen yıl Almanya'dan Körfez ülkelerine, İtalya'dan Macaristan'a kadar birçok ülkeden ve Türkiye'nin dört bir yanından yerli-yabancı olmak üzere toplam 20 bin 540 kişinin ziyaret ettiği fuarı, bu yıl 30 binden fazla kişinin gezmesi beklenirken, fuar alanı da geçen yıla göre metrekare bazında yüzde 50 büyüdü. 50 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda farklı büyüklüklerde 300'e yakın tekne sergileniyor.

Ucuzu da var, pahalısı da

Fuarın destekçileri arasında Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR), Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) ile İzmir Tekne İmalatçıları ve Tedarikçileri Dayanışma Derneği (TEKİMDER) de yer alıyor. ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, fuarda boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri, son teknoloji botlar, ekipman ve aksesuarların sergilendiğini belirterek, İzmir'de ikinci kez düzenlenen fuarın Türkiye'de karada düzenlenen en büyük ikinci fuar olduğunu ve İstanbul'dan sonra fuara ev sahipliği yapabilecek en büyük limanın da İzmir olabileceğini dile getirdi. İzmir'in lokasyonunun stratejik olarak tekne ve yat sektörü için çok kıymetli olduğunu kaydeden Dilek Soydan, geçen yıl düzenlenen fuarda toplam değeri 500 milyon TL'yi bulan 250 teknenin görücüye çıktığını hatırlattı. İzmir'in tekne ve yat üretiminde de güçlü şehirler arasında yer aldığını kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz da, "Geçen yıl fuara katılan firmalarda yerli ve yabancı oranları yarı yarıyaydı. Bu yıl da oranın benzer seviyelerde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak önceki yıla göre yerli üreticilerin sayısının arttığını gözlemliyoruz. Bu durum üretim tarafında başarılı olduğumuzun da bir göstergesi." dedi.  Türkiye'nin şu anda üretimde dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığının altını çizen Emel Yılmaz, "Üretim tarafında çok ciddi bir iş gücüne sahibiz. Kaliteli üretim yapan üreticilerimiz, dünyanın birçok noktasından talep görüyor. Fuarlarda da bu talebi net bir şekilde görüyoruz. Düzenlediğimiz fuarlar sayesinde çok ciddi ticaret hacmi yaratılıyor" ifadelerini kullandı. Teknelerden ve yatlardan KDV ve harç masrafları dışında ekstra bir vergi alınmıyor. Bu durum tekne sahipliğini kolaylaştırıyor ancak marina ve bakım masrafları en büyük sorun!

Kalifiye eleman maaşları uçtu

YATED Başkan Yardımcısı, Gemi Yat ve Hizmetleri İhracatçılar Birliği(GYHİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Hüroğlu da ikincisi düzenlenen fuarın sektöre ve şehre çok büyük katkı sunduğuna dikkat çekti. Son yıllarda tekne ve ekipmanlarına talebin arttığını vurgulayan Cem Hüroğlu, "Bu ilgi sektör adına çok büyük bir itici güç oldu. Her ne kadar 2024 biraz ekonomik anlamda zor başlasa da hala tekneye ve ekipmana ilgi büyük. Her bütçeye uygun tekne bulmak da mümkün. Tekne fiyatları, boyları ve özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Ancak hala tekne bağlama yerleri (marina) konusunda problemler var. Marina fiyatları yükselmeye devam ediyor. Bu sorun ancak yeni yapılacak marina yatırımları ile çözülebilir. Diğer taraftan gemi, yat ve tekne üretimi tarafında kalifiye eleman bulma problemi de yaşanıyor. YATED ve ihracatçı birliği olarak kalifiye eleman sorununun çözümü için girişimlerimiz sürüyor. Lise ve üniversitelerde sektörümüz adına özel bölümler açılmalı ve müfredat ona göre oluşturulmalı. Şu anda başlangıç pozisyonu için bir mühendisin aldığı maaş 50 bin TL'den başlıyor. Usta maaşları 60-70 bin TL'den başlarken, iyi bir kaynakçının maaşı ise 100 bin TL'yi geçiyor. Sektör olarak ciddi bir istihdam oluşturuyoruz. Sadece Yalova ve Tuzla'da bu sektörde çalışan 70 bin kişi var. Tüm Türkiye'de istihdam edilen kişi sayısının 100 bini bulduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Tekneler karaya park ediliyor!

TEKİMDER Başkanı Hüseyin Akduman da sektörde maliyetlerin aşırı yükseldiğine işaret ederek, "Maliyetlerimizin arttığı kadar fiyatlarımızı yükseltemedik. Çünkü, fiyatı artırırsak yurt dışındaki rakiplerimizle mücadele edemeyiz. Yani sektörümüzde bazı sektörlerde iddia edilen gibi bir rant ortamı yok" dedi. Türkiye'de tekne ve yat üretiminin her geçen gün daha da iyi noktalara ulaştığını belirten Akduman, "1984'te İzmir fuarında açık alanda tekne fuarı yapardık. O zaman Türkiye'de 10-15 tane tekne üreticisi vardı. O günden bu yana sadece İzmir'de tekne üreticisi sayısı 50'ye ulaştı. Artan üretici sayısı ile tekneler daha ulaşılabilir fiyatlara çekildi. Şu anda 4.55 metre boyundaki bir tekneyi, 35 bin TL'ye alabiliyorsunuz. Her talebe göre üretim yapılabiliyor. Bu da üreticimizin gücünü gösteriyor. 12-15 metre arasındaki teknelerin fiyatları ise 350 bin Euro ile 600 bin Euro arasında değişiyor. Ancak tüketiciler şu anda arabalarının arkasına bağlayıp çekebilecekleri tekneleri çok daha fazla tercih edebiliyor. Çünkü denizde bağlayacak yer bulamıyorlar. Bulsalar da fiyatlar çok yüksek oluyor. O yüzden teknelerini karaya park ediyorlar" dedi.

Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar

"Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor"
03.05.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) hayatını kaybeden ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddia edilen sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş'ın ailesinin avukatı Fethi Öksüz, "Yağmur'un kaşlarının ve saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor" dedi.

Bir televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş (28), 3 Nisan'da ABD'de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taktaş'ın cansız bedeni, 20 Nisan'da hava yoluyla getirildiği Adana'daki Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Taktaş'ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.'den şikayetçi oldu.

Mezarı açılacak yeniden otopsi yapılacak

Ailenin şikayeti üzerine yeniden otopsi yapılması için gerekli işlemler de başlatıldı. Taktaş'ın mezarının Pazartesi günü açılıp yeniden otopsi yapılacağı öğrenildi.

"Her 2 ülkede de soruşturma sürüyor"

Taktaş ailesinin avukatı Fethi Öksüz, konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Öksüz, "Yağmur'un hayatını kaybetmesinin ardından ailesi tarafından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun akabinde soruşturma açıldı ve soruşturma şu anda devam ediyor. Ayrıca Amerika'da da soruşturma devam etmekte. Her 2 ülkede de ayrı soruşturmalar sürse de Yağmur'un Türk vatandaşı olması nedeniyle buradaki soruşturma da ilerleyecek. Burada bir takım deliller toplanacak Pazartesi günü fethi kabir yapılacak, ardından da otopsi süreci ve işlemleri başlayacak" ifadelerini kullandı.

"Yağmur öldüğünde şüpheli şahıs yanında olabilir"

Yağmur Taktaş'ın ölümündeki sır perdesinin aralanması için gerekli çabayı gösterdiklerini aktaran Av. Öksüz, şunları söyledi:

"Oradaki otopsi raporunun tamamlanması 3-4 aylık bir süreç. Ayrıca kanında yabancı madde olup olmadığıyla alakalı, onun orada aç bırakılıp bırakılmadığı, eziyet edilip edilmediği gibi sonuçların raporda çıkmasını bekliyoruz. Otopsi sürecinin hızlı ilerlemesi gerekiyor. Türkiye'de yapılacak otopside de bu hususları elde etmeyi amaçlıyoruz. Somut delillere ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca duruşmayla ilgili ailenin iletmiş olduğu bilgi, belge ve yazışmalar var. Yağmur'un öldüğü zaman şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde bir delil var. Bunu soruşturmaya bugün itibarıyla eklettik. Bununla alakalı adli makamlarımız da gerekli araştırmaları yapacaktır. Bununla beraber de otopsi raporunun çıkması akabinde soruşturma sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyeceğine ilişkin bizim bir şüphemiz yok."

"Kamu davası açılıp yargılama sürmeli"

Yağmur Taktaş'ın ölümüne ilişkin azmettirme ihtimalleri olduğu iddiasıyla şüphelinin ailesinden de şikayetçi olduklarını kaydeden Öksüz, "Soruşturmaya onlar da en kısa sürede dahil edilecektir. Yeni bilgi, belge ve yazışmalarla beraber otopsi raporunun çıkmasının akabinde soruşturma süreci hızlı bir şekilde ilerleyecek. Şüphelerinin olmadığı ve savcılığın takdirine bağlı olmakla beraber kamu davası açılıp yargılama sürmeli" dedi.

"Yağmur Amerika'da vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş"

Yağmur Taktaş'a karşı şiddet, tehdit ve hakaret eylemleri gerçekleştirdiği iddiasıyla şüpheli hakkında soruşturmalar ve kovuşturmaların devam ettiğini bildiren Öksüz, "Yağmur'un zaten şikayeti akabinde gerekli adli prosedürler başlatılmış. Zaten baktığımız zaman Yağmur'un daha önceden bir organını kaybetmesine neden olacak kadar ciddi bir şiddet eylemi gerçekleştirilmiş. Yağmur'un bu şiddet eylemi neticesinde dalağını kaybetmiş ve boynundan aşağıya kadar uzun bir kesikle bir operasyon gerçekleştirilmiş. Bununla beraber sosyal medyadaki fotoğraflardan dosyaya sunulan bilgilerden, belgelerden göreceğiniz üzere Yağmur'un kaşlarının tıraşlanması, saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence durumu söz konusu. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Bununla beraber elimizdeki bilgi ve belgelerden zaten Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor. Yağmur'un mesajlaşmalarında, belgelerinde bunu da anlayabiliyoruz. Zaten bu zorla tutulma akabinde, 'hürriyeti tahdit' neticesinde Yağmur hanım maalesef şu anda aramızda değil, maalesef kaybettik. Bununla alakalı zaten bilgi ve belgeleri de savcılığımıza sunduk" diye konuştu.

Öte yandan Av. Fethi Öksüz, sosyal medyada gerçek dışı bilgilerin paylaşıldığını belirterek, bunların devam etmesi halinde hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.