Varlığın elden kaçmasına o mani olur. Darlıkta sabır, genişlikte şükür hissini veren odur. Çünkü o dilediğini yapandır. İstediği hükmü vermeye kudreti yeter. Gizliyi de bilir. Olanlar Onun emriyle olur. Bütün hatalar onun malumudur. Kendine kulluk edeni ve asi olanı bilir. Yalvaranları işitir, duacıların duasını kabul eder. O'na kimse kafa tutamaz. Bu hak kimseye verilmemiştir. O'nun katında şah da bir, geda da birdir.Sonra şunu söylemek isterim ki, Allah'ın bana verdiği nimetler sayısızdır. Bunların saymakla bitiremem. Çünkü Hak Teala şöyle buyurdu:- "Sizde mevcut bütün iyilikler Allah'tandır. Yine buyurdu:- "Allah'ın nimetlerini saymak isterseniz bitiremezsiniz."O'nun nimetleri bütün halimde görünmektedir. O kadar büyük nimetlere sahibim ki, onları saymaya dilim yok. Onların şükrünü dahi yerine getirmek benim için çok uzak. Ömrüm sana erer; fakat şükür borcumu ödeyemem... Sayılar tükenir; ama nimetleri saymakla bitiremem.İşte, dile geldiği kadar söylenecek bir şey varsa, o da şu "Fütüh'ül - Gayb'dır. Bu kitap ilahi bir ihsandır. Bütün kelimeleri kalbimle Hak tarafından gelmiştir. Sözlerde benim hiçbir hakkım yoktur. Hepsi hikmettir; Kur'an ve Hadis'i şeriflerin kaynağından akmıştır. Böyle bir nimete sahip olduğum için Allah'a şükrederim.Ancak bu sözlerin bir kabı olabilirim. Söylemek kuvvet ve kudretini veren Allah'dır. Şunu söyleyeyim ki, bu sohbetler, konuşmalar yalnız hak ve hakikatı arıyanlar içindir. Bunlardan gereken faydayı ancak, Hak yolcuları alabilir.Doğru yolda gidenlerin ve Hakkı arayanların yardımcısı Allah'dır.Allah-ü Taâlâ'ya ve Peygambere (S.A.V.) iman eden şu üç şeyi yapmakla vazifelidir 1- Allah(C.C.)'ın emirlerini tutmak...2- Yasak ettiği şeyleri yapmamak...3- Hiç kimsenin elindekine göz dikmemek,doğru çalışmak, haline razı olmak...İnsan, hayatı boyunca emir, yasak ve kader çizgisi içindedir. Hiç bir zaman bunların dışına çıkamaz. Dışını Hakkın emirlerine uydurduktan sonra, iç âlami için üç vazife başlar. Onları da şöyle sıralamak mümkündür:1- İnsan, öz varlığı olan kalbine, iç âlemine dönmeli...2- Ruh, iyilik taraftarı olarak, kötülüğe meyilli duran nefsini muhasebe etmeli.3- Böylece bütün gidişatını, yolunu Allah(C.C.) yolunun hakiki yolcularına uydurmalıdır...Allah(C.C.)'ın ve Peygamberin (S.A.V.) emirlerine uyun; şahsi arzularınıza uyarak ve hissiyatınıza mağlup olarak bid'at yoluna sapmayın! İtaat edin; türlü ve bozuk yollara ayrılmayın!.. Allah(C.C.)'ı tevhid edin; ona hiçbir zaman şirk koşmayın!.. Hakkı tenzih edin; itham etmeyin.. Doğruluk karşısında şüpheye düşmeyin; tasdik edin. Hep birden kardeş olun, aranıza düşmanlık sokmayın. Doğruluktan nefret etmeyin, daima hak yolu ve yolcularını arayın usanmayın.. Sonuna kadar çalışın; bekleyin ümitsizliğe düşmeyin.. Daima doğru yolda toplanın; sevişin aranıza sevimsizlik girmesin.. Yaptığınız kötülükleri bırakın; tevbe edin; bir defa yaptığınız hatayı ikinci defa yapmayın!.. İçinizi dışınızı temiz tutun. Uğursuz, çıkmaz, karanlık bataklıklara düşmeyin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.