En derin ve ulvi manası Kur'anı Kerim'de toplanan İslam'ın müşahhas örneği, en açık ve pratik manası Hz. Peygamber (sav) ve Ashabı Kiram'ın şahsında ortaya çıkar Tarihten günümüze, Hz. Âdem'den (as) kıyamete değin devam eden ve edecek olan Hakk'ın davasını "İman ve İnsan Dâvâsı" olarak tespit etmiştik. Bütün zaman ve mekanlarda iman ve insan tezinin temeli, istinat noktası ve evrensel plandaki adı İslam'dır. Bu meyanda Hz. Âdem'in (as), Hz. Nuh'un (as), Hz. İbrahim'in (as), Hz. İsa'nın (as) ve Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) insanlığa tebliğ ettikleri mesajın değişmez ismi de İslam'dır.Kur'an-ı Kerim ve Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed (sav, İslam'ı en kamil biçimde insanlığa tebliğ etmiştir. Zira, Allah katında din, ancak İslam'dır. Onun tebliğcisi Hz. Muhammed (sav, peygamberlerin sonuncusu ve Âlemlerin Efendisi'dir. Kim artık bundan başka bir yol ararsa onun arayışı boşunadır. Hak katında makbul değildir, Bu noktada mülkün sahibine dönülmedikten, ve caddedeki kılavuzlara gönül verilmedikten sonra bu arayış bitmeyecektir.En derin ve ulvi manası Kur'an-ı Kerim'de toplanan İslam'ın müşahhas örneği, en açık ve pratik manası Hz. Peygamber (sav) ve Ashab-ı Kiram'ın şahsında ortaya çıkar. Hakk'ın murad ettiği din, murad olunan insanlarla en açık tarzda ortaya konur, yaşanır ve hayat olarak nesillere miras bırakılır.İslam'ın mücerret mirası olan Kur'an-ı Kerim ve Nebevî Sünnet kadar, bütün bunların bir hayat olarak ortaya konduğu mezhepler ve meşrepler de mühassas mirasın ta kendisidir. Mücerret ile müşahhas olanın birbirlerinden ayrı düşmeleri halinde de arayışa fıtri bir cevap bulmak mümkün olmaz. Bu manada İslam, teoriler manzumesi değil, yaşanan bir hayattır. Hayata aksediş biçimi ise mezhepler ve meşreplerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.