Dikkat ediyorsanız Sayın iktidarımız devamlı 'mafya' kavramını yerine 'organize suç örgütleri' kavramını kullanıyor.
Nedeni 2013 yılındaki 'artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir, mafya dönemi bitmiştir' sözleri olsa gerek.
Çünkü ülkemizde çete, mafya dönemi bitmedi. Tam aksine her yere yayıldılar. Hem de çok organize ve de arkaları sağlam bir şekilde.
Mafya, yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler.
Organize suç örgütü ise korkutma ve sindirme gücünü elinde bulundurarak, işlemiş olduğu suç faaliyetlerinde tehdit, cebir ve şiddet uygulayabilen, suç işlemeyi süreklilik haline getiren, belirli bir iş bölümü çerçevesinde hiyerarşik yapıya sahip olan suç grupları.
Demek ki tek parti iktidarı, 'mafyayı bitirdik' iddiası kağıt üzerindenmiş! Şahidim ise İçişleri Bakanımız.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hemen her gün 'suçlulara göz açtırmıyoruz' başlığı ile yerli-yabancı organize suç örgütlerine yani mafyaya yapılan operasyonları, gözaltına alınan ve mahkemelerce tutuklanan onlarca, yüzlerce kişi haberlerini, ele geçirilen materyalleri açıklıyor.
Önceki İçişleri Bakanı S. Soylu'da aynı açıklamaları yapıyor ve aynı notları ekliyordu. İki Bakanın çökerttiklerini iddia ettikleri ve açıkladıkları suç örgütü (mafya) sayısı bin 500'ü geçmiştir herhalde.
Eski Türkiye'de (!) mafya yok, değildi vardı ama bu kadar değildi. Bu kadar hareket ve faaliyet alanına da sahip değildi.
Mafya ne iş yapar?
Başlıklar halinde kabaca hatırlarsak; Uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve ticareti, haraç ve koruma parası, kumar ve bahis çeteleri tehdit, şiddet ve şantaj, cinayet ve suikastlar, kara para aklama, organize dolandırıcılık, gasp ve soygun, yolsuzluk, rüşvet, fuhuş, sigara, altın, telefon, akaryakıt gibi kaçakçılık, para, belge vb. sahtecilik gibi nice suçlar.
Bugün ülkemizin gündeminde bu suçlar ve daha fazlası var ise mafya, çete ülkesi olmuşuz demektir.
Başka? 'Mafyayı bitireceğiz' derken mafyanın büyütülmüş, demektir.
Mafya nasıl elaman bulur?
Bir toplumda dini ve milli değerler bazı kişi ve anlayışların ideolojilerine alet olmuşsa yani insanların manevi kalkanları yırtılmışsa ve…
O toplumda işsizlik, yoksulluk ve de gelir adaletsizliği kronikleşmiş ise özellikle gençler suç örgütlerini, mafyanın kucağına itiliyor demektir.
Bir ülkede ekonomik istikrarsızlık devam ediyor ve iktidarla çözüm yerine suçlu arıyorsa insanlar yasa dışı yollarla geçimlerini sağlamaya arayışına girer. Bu arayış onları da mafyanın kucağına götürür.
Bir toplumda köyden kente göç yani hızlı kentleşme, aile-akraba bağlarının zayıflaması, toplum dayanışmasının yok olması, bireylerin yalnızlaşması yine mafyanın, insan kaynaklarından birisidir.
Mafya nasıl büyür?
Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın olduğu devletlerde bu istikrarsızlığı mafya fırsata çevirir.
Hatta böylesi devletlerde, suç örgütleri devlet içindeki siyasetçi olabilir, bürokrat, emniyet, yargı hülasa devletin her kademesindeki kişi veya yapılarla iş birliği yaparak faaliyetlerini genişletebilir.
Dahası yargı ve devlet kurumlarındaki yolsuzluk, rüşvet, torpil, ihale ve imar rantları mafyanın elinin güçlendirir ve faaliyetlerini sürdürmesini kolaylaştırır ve de bir nevi 'dokunulmaz' zırhına bürünürler.
Diğer taraftan mafyanın da küreselleşmesi, teknolojik gelişmeler ve sınır güvenliğindeki yetersizlikler bir ülkeyi mafyanın merkezi haline getirir.
Yok, yok! Örnek vermeyeceğim. Herkes, kendi örneğini bulsun…
Kim hancı?
Turp, ahtapot, dananın kuyruğu derken AKP ve CHP'nin yeni polemik başlığı 'Han'.
Sayın Erdoğan: 'Biz bu ülkede yolcu değil hancıyız' dedi.
Özgür Beyde, Erdoğan'a: 'Biz yolcu değil hancıyız'ı, bize söylüyorsa... Biz, hanı inşa edenleriz. Yol ve yolculuk meselesinde, yolcu kendine çok önem atfederse bu kibre girer. Yol yolcudan uludur her zaman'.
Valla! Ben, ne hancıyım ne de hanı inşa edenim. Allah'ın mülkünde, 'hancılık' iddiasında bulunmaktan Allah'a (c.c) sığınırım.
Biz, yolcuyuz. Allah'tan geldik, Allah'a gidiyoruz. Bu yolculukta dünya denilen handa bir nefes aldık. O nefesin hesabının sorulacağı ebedi yurda gidiyoruz.
Onun için biz, ne hancıyım, diyenlere bakarız ne de handa köşe tutmaya çalışanlara. Biz yola bakarız.
Çünkü yola çıkıp da varmayan, yoldan çıkıp da varan yoktur.
Nedeni 2013 yılındaki 'artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir, mafya dönemi bitmiştir' sözleri olsa gerek.
Çünkü ülkemizde çete, mafya dönemi bitmedi. Tam aksine her yere yayıldılar. Hem de çok organize ve de arkaları sağlam bir şekilde.
Mafya, yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler.
Organize suç örgütü ise korkutma ve sindirme gücünü elinde bulundurarak, işlemiş olduğu suç faaliyetlerinde tehdit, cebir ve şiddet uygulayabilen, suç işlemeyi süreklilik haline getiren, belirli bir iş bölümü çerçevesinde hiyerarşik yapıya sahip olan suç grupları.
Demek ki tek parti iktidarı, 'mafyayı bitirdik' iddiası kağıt üzerindenmiş! Şahidim ise İçişleri Bakanımız.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya hemen her gün 'suçlulara göz açtırmıyoruz' başlığı ile yerli-yabancı organize suç örgütlerine yani mafyaya yapılan operasyonları, gözaltına alınan ve mahkemelerce tutuklanan onlarca, yüzlerce kişi haberlerini, ele geçirilen materyalleri açıklıyor.
Önceki İçişleri Bakanı S. Soylu'da aynı açıklamaları yapıyor ve aynı notları ekliyordu. İki Bakanın çökerttiklerini iddia ettikleri ve açıkladıkları suç örgütü (mafya) sayısı bin 500'ü geçmiştir herhalde.
Eski Türkiye'de (!) mafya yok, değildi vardı ama bu kadar değildi. Bu kadar hareket ve faaliyet alanına da sahip değildi.
Mafya ne iş yapar?
Başlıklar halinde kabaca hatırlarsak; Uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve ticareti, haraç ve koruma parası, kumar ve bahis çeteleri tehdit, şiddet ve şantaj, cinayet ve suikastlar, kara para aklama, organize dolandırıcılık, gasp ve soygun, yolsuzluk, rüşvet, fuhuş, sigara, altın, telefon, akaryakıt gibi kaçakçılık, para, belge vb. sahtecilik gibi nice suçlar.
Bugün ülkemizin gündeminde bu suçlar ve daha fazlası var ise mafya, çete ülkesi olmuşuz demektir.
Başka? 'Mafyayı bitireceğiz' derken mafyanın büyütülmüş, demektir.
Mafya nasıl elaman bulur?
Bir toplumda dini ve milli değerler bazı kişi ve anlayışların ideolojilerine alet olmuşsa yani insanların manevi kalkanları yırtılmışsa ve…
O toplumda işsizlik, yoksulluk ve de gelir adaletsizliği kronikleşmiş ise özellikle gençler suç örgütlerini, mafyanın kucağına itiliyor demektir.
Bir ülkede ekonomik istikrarsızlık devam ediyor ve iktidarla çözüm yerine suçlu arıyorsa insanlar yasa dışı yollarla geçimlerini sağlamaya arayışına girer. Bu arayış onları da mafyanın kucağına götürür.
Bir toplumda köyden kente göç yani hızlı kentleşme, aile-akraba bağlarının zayıflaması, toplum dayanışmasının yok olması, bireylerin yalnızlaşması yine mafyanın, insan kaynaklarından birisidir.
Mafya nasıl büyür?
Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın olduğu devletlerde bu istikrarsızlığı mafya fırsata çevirir.
Hatta böylesi devletlerde, suç örgütleri devlet içindeki siyasetçi olabilir, bürokrat, emniyet, yargı hülasa devletin her kademesindeki kişi veya yapılarla iş birliği yaparak faaliyetlerini genişletebilir.
Dahası yargı ve devlet kurumlarındaki yolsuzluk, rüşvet, torpil, ihale ve imar rantları mafyanın elinin güçlendirir ve faaliyetlerini sürdürmesini kolaylaştırır ve de bir nevi 'dokunulmaz' zırhına bürünürler.
Diğer taraftan mafyanın da küreselleşmesi, teknolojik gelişmeler ve sınır güvenliğindeki yetersizlikler bir ülkeyi mafyanın merkezi haline getirir.
Yok, yok! Örnek vermeyeceğim. Herkes, kendi örneğini bulsun…
Kim hancı?
Turp, ahtapot, dananın kuyruğu derken AKP ve CHP'nin yeni polemik başlığı 'Han'.
Sayın Erdoğan: 'Biz bu ülkede yolcu değil hancıyız' dedi.
Özgür Beyde, Erdoğan'a: 'Biz yolcu değil hancıyız'ı, bize söylüyorsa... Biz, hanı inşa edenleriz. Yol ve yolculuk meselesinde, yolcu kendine çok önem atfederse bu kibre girer. Yol yolcudan uludur her zaman'.
Valla! Ben, ne hancıyım ne de hanı inşa edenim. Allah'ın mülkünde, 'hancılık' iddiasında bulunmaktan Allah'a (c.c) sığınırım.
Biz, yolcuyuz. Allah'tan geldik, Allah'a gidiyoruz. Bu yolculukta dünya denilen handa bir nefes aldık. O nefesin hesabının sorulacağı ebedi yurda gidiyoruz.
Onun için biz, ne hancıyım, diyenlere bakarız ne de handa köşe tutmaya çalışanlara. Biz yola bakarız.
Çünkü yola çıkıp da varmayan, yoldan çıkıp da varan yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025