Osmanlı Ordusunu Ortadoğu'da yönetti.
Tobruk'ta zafer kazandı.
Libya'yı İtalyanlardan korudu.
Çanakkale'de 4 alayı birden yöneterek ettiği duaların neticesinde şüphesiz Allah'ın yardımıyla imkansız savaşlar kazandı.
Osmanlı padişahından şeref madalyalarına layık görüldü.
Güneydoğu'yu Ruslar'dan kurtardı.
Diyarbakır, Muş ve Bitlis'i düşmandan korudu.
Filistin'de yetkisi olmadığı halde askerleri Toroslar'a çekip kurtardı.
Yetmedi...
Samsun'a çıktı.
İstiklal mücadelesini başlattı.
Sivas, Amasya ve Erzurum'da kongreler yaptı.
Manda ve himayeci zihniyeti reddederek "ya istiklal ya ölüm" dedi.
İzmir ve Eskişehir'den Yunan'ı kovdu.
Konya'dan İtalyan'ı?
Antep'ten Fransızları def etti, Antep Gazi unvanını alıp Gaziantep oldu.
Ayağında çarığı, sırtında giysisi, yiyecek bir lokma ekmeği dahi olmayan bir avuç inanmış insanla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Çok kısa süre içerisinde ülkeyi kalkındırdı.
Halkı cahillikten, bağnazlıktan ve yobazlıktan kurtardı.
Halkı okuyup anlasın diye kendi cebinden parasını vererek Elmalılı Hamdi Yazır'a Kur'an'ı tefsir ettirdi.
Halkın okuma yazma öğrenmesi için seferberlik ilan etti.
Kadınlara oy kullanma dahil bir çok haklarını geri verdi.
Köy köy gezdi, milletinin dertlerini dinledi.
Askerlere özel ilmihal kitabı bastırdı.
Orduyu her daim Peygamber ocağı olarak gördü.
Fikrî ve kültürel manada yozlaştırılmış devleti, düşmanlarının dahi saygı duyması gereken bir Cumhuriyet haline getirdi.
Bunları yaparken vatanına ihanet etmeyen alimler, hocalar ve milleti onun yanındaydı.
En önemlisi O'na sürekli duan eden, soyu Peygamber Efendimize kadar dayanan mübarek annesi Zübeyde Hanım vardı.
Ana duasının Allah katında geri çevrilmediğini bilirsiniz.
Sonra Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in ekmeğini yediği halde ajanlık yapan şeref yoksunları gelsin O'na ve ailesini ağıza alınmadık iftiralar atsınlar.
Bunun adı hainliktir.
Bu fitnelere inanmanın adı ise aptallıktır, nankörlüktür.
Adını ne koyarsanız koyun.
Ruhları şad olsun.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu olsun!!!
Tobruk'ta zafer kazandı.
Libya'yı İtalyanlardan korudu.
Çanakkale'de 4 alayı birden yöneterek ettiği duaların neticesinde şüphesiz Allah'ın yardımıyla imkansız savaşlar kazandı.
Osmanlı padişahından şeref madalyalarına layık görüldü.
Güneydoğu'yu Ruslar'dan kurtardı.
Diyarbakır, Muş ve Bitlis'i düşmandan korudu.
Filistin'de yetkisi olmadığı halde askerleri Toroslar'a çekip kurtardı.
Yetmedi...
Samsun'a çıktı.
İstiklal mücadelesini başlattı.
Sivas, Amasya ve Erzurum'da kongreler yaptı.
Manda ve himayeci zihniyeti reddederek "ya istiklal ya ölüm" dedi.
İzmir ve Eskişehir'den Yunan'ı kovdu.
Konya'dan İtalyan'ı?
Antep'ten Fransızları def etti, Antep Gazi unvanını alıp Gaziantep oldu.
Ayağında çarığı, sırtında giysisi, yiyecek bir lokma ekmeği dahi olmayan bir avuç inanmış insanla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Çok kısa süre içerisinde ülkeyi kalkındırdı.
Halkı cahillikten, bağnazlıktan ve yobazlıktan kurtardı.
Halkı okuyup anlasın diye kendi cebinden parasını vererek Elmalılı Hamdi Yazır'a Kur'an'ı tefsir ettirdi.
Halkın okuma yazma öğrenmesi için seferberlik ilan etti.
Kadınlara oy kullanma dahil bir çok haklarını geri verdi.
Köy köy gezdi, milletinin dertlerini dinledi.
Askerlere özel ilmihal kitabı bastırdı.
Orduyu her daim Peygamber ocağı olarak gördü.
Fikrî ve kültürel manada yozlaştırılmış devleti, düşmanlarının dahi saygı duyması gereken bir Cumhuriyet haline getirdi.
Bunları yaparken vatanına ihanet etmeyen alimler, hocalar ve milleti onun yanındaydı.
En önemlisi O'na sürekli duan eden, soyu Peygamber Efendimize kadar dayanan mübarek annesi Zübeyde Hanım vardı.
Ana duasının Allah katında geri çevrilmediğini bilirsiniz.
Sonra Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in ekmeğini yediği halde ajanlık yapan şeref yoksunları gelsin O'na ve ailesini ağıza alınmadık iftiralar atsınlar.
Bunun adı hainliktir.
Bu fitnelere inanmanın adı ise aptallıktır, nankörlüktür.
Adını ne koyarsanız koyun.
Ruhları şad olsun.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu olsun!!!
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018