Bir zamanlar kuş cennetiydi!
Antalya Muratpaşa'da çeşitli familyadan yüzlerce kuş türünün barındığı Yamansaz Gölü, kurumaya yüz tuttu. 1’inci derece doğal sit alanı olan gölde su seviyesi her geçen yıl çekiliyor. Son dönemde çıkan yangın, dökülen moloz ve yerleşim yerlerinden dökülen atıklar nedeniyle bölge çöplüğe döndü
25.02.2020 15:30:00





Yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Yamansaz Gölü, kurumaya yüz tuttu. Gölde su seviyesi her geçen yıl çekiliyor. Son dönemde çıkan yangın, dökülen moloz ve yerleşim yerlerinden dökülen atıklar nedeniyle bölge çöplüğe döndü. Yamansaz'ın üstünün olduğu gibi su altının da çöplerde dolu olduğu görüldü
Yamansaz'ın su altı kirliliğini gün yüzüne çıkarmak için dalış gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ve ekibinin kamerasına başta koltuk, pet şişeler, içki kutuları, cam şişe, kova ve çok sayıda çeşitli atık takıldı.21 Ocak tarihinde çıkan yangında ise Yamansaz'da bin 500 dönümlük alan zarar görmüştü.
Yamansazın yanmasının çevre açısından, 'facia' olduğunu söyleyen Gökoğlu, "Çok çeşitli kuşları, sürüngenleri, memelileri barındıran bir yer burası. Sulak alanların değerini şöyle anlatmak lazım; Taşkınları önleme özelliği vardır. Liman birikimi yapar. Suyu arıtır ve biyolojik çeşitlilik olarak etkisi vardır. Antalya'nın etrafında böyle bir alan başka yerde yok. Hemen burnumuzun dibinde bir de Kırkgözler var. Yakında orada da bir felaket yaşarız. Üzücü bir durum" dedi.
Yamansaz korunmalı
Gökoğlu, şöyle devam etti: "Burayı korursunuz. Giren çıkanlar belli olur. Burayı ihlal edenlere, yapılaşmaya izin vermezsiniz. Yasa dışı, aykırı yapılaşma varsa kaldırır, burayı olduğu şekliyle korursunuz. Doğaya fazla dokunmayacaksınız, olduğu gibi kalacak. Doğaya insan müdahale ettiğinde, oradaki bir kanala kepçe vurduğunuz zaman çok çeşitli canlıları yok ediyorsunuz. Elbette bu alanların güzelliğini insanlar görecek ama insanların geçtiği yerler belli noktalar olacak. Oradan geçerken yapması gereken ve yapmaması gerekenler yazacak. Ona göre orayı ziyaret edecek. Baktığınız zaman sahipsiz bir yer. Etrafında yapılaşma var. Tarla kazanmak için çoğu yerler doldurulmuş. Ağır ağır, sindire sindire yutuyoruz. Mesleğiniz alanına giren bu tarz konularda, üzüntüden başka bir şey vermiyor. Bu zamana kadar hangi değerimiz, koruduk? Her tarafı mahvettik ve hala mahvediyoruz. Ben yerel yönetime, 'Vakit geçirilmeden, bir an önce buraya devletin tedbirlerini alarak, uygulamaya geçmek gerekiyor' dedim. Bunun yolu da sınırlarını çizip, şimdiden önlemlerin alınmasıdır." İHA
Yamansaz'ın su altı kirliliğini gün yüzüne çıkarmak için dalış gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ve ekibinin kamerasına başta koltuk, pet şişeler, içki kutuları, cam şişe, kova ve çok sayıda çeşitli atık takıldı.21 Ocak tarihinde çıkan yangında ise Yamansaz'da bin 500 dönümlük alan zarar görmüştü.
Yamansazın yanmasının çevre açısından, 'facia' olduğunu söyleyen Gökoğlu, "Çok çeşitli kuşları, sürüngenleri, memelileri barındıran bir yer burası. Sulak alanların değerini şöyle anlatmak lazım; Taşkınları önleme özelliği vardır. Liman birikimi yapar. Suyu arıtır ve biyolojik çeşitlilik olarak etkisi vardır. Antalya'nın etrafında böyle bir alan başka yerde yok. Hemen burnumuzun dibinde bir de Kırkgözler var. Yakında orada da bir felaket yaşarız. Üzücü bir durum" dedi.
Yamansaz korunmalı
Gökoğlu, şöyle devam etti: "Burayı korursunuz. Giren çıkanlar belli olur. Burayı ihlal edenlere, yapılaşmaya izin vermezsiniz. Yasa dışı, aykırı yapılaşma varsa kaldırır, burayı olduğu şekliyle korursunuz. Doğaya fazla dokunmayacaksınız, olduğu gibi kalacak. Doğaya insan müdahale ettiğinde, oradaki bir kanala kepçe vurduğunuz zaman çok çeşitli canlıları yok ediyorsunuz. Elbette bu alanların güzelliğini insanlar görecek ama insanların geçtiği yerler belli noktalar olacak. Oradan geçerken yapması gereken ve yapmaması gerekenler yazacak. Ona göre orayı ziyaret edecek. Baktığınız zaman sahipsiz bir yer. Etrafında yapılaşma var. Tarla kazanmak için çoğu yerler doldurulmuş. Ağır ağır, sindire sindire yutuyoruz. Mesleğiniz alanına giren bu tarz konularda, üzüntüden başka bir şey vermiyor. Bu zamana kadar hangi değerimiz, koruduk? Her tarafı mahvettik ve hala mahvediyoruz. Ben yerel yönetime, 'Vakit geçirilmeden, bir an önce buraya devletin tedbirlerini alarak, uygulamaya geçmek gerekiyor' dedim. Bunun yolu da sınırlarını çizip, şimdiden önlemlerin alınmasıdır." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.