Asırlardır bir arada el ele gönül gönüle birlikte nice medeniyetler kuran bir bütünün parçaları gibi olan etnik farklılığı asla sorun etmeden bir arada yaşadığımız Kürt kardeşlerimizle aramıza fitne sokmaya çalışıyorlar.
PKK ve benzeri terör örgütlerinin içerdeki ve dışardaki uzantıları, senaryosunu emperyalistlerin yazdığı ve yönettiği şeytanca planlarını uygulamaya çalışırken bizi birbirimize düşman etmeye çalışmaktadırlar.
İmralı'daki terör örgütünün başı ile yapılan anlaşmalar sıradan anlaşmalar değildir. Savaşla kavgayla bir yere varamayacaklarını, Türk milletiyle ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle baş edemeyeceğini anlayan küresel Türk düşmanları yeni bir oyun peşindedirler.
Terörsüz Türkiye adıyla atılan bu adım asla Türk milletinin hayrına değildir. İç İşleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu döneminde kendi ağzıyla "dağlarda 88 terörist kaldı." Dediği günden bu yana silahlı kuvvetlerinin yaptığı destansı mücadeleyle neredeyse PKK diye bir örgütün kalmadığını kamuoyu gayet yakından biliyor. Ne olduğunu neden böyle bir işe kalkışıldığını kendilerinden başka kimsenin bilmediği bir anda Sayın Bahçeli'nin fitilini ateşlediği yeni bir açılım süreci başladı.
Bu süreç başkalarına benzemiyor. Çünkü terörist başı Öcalan'ı "gelsin mecliste konuşsun örgütü fesh ettiğini ilan etsin." Diyerek kimse meclise çağırma cesareti gösterememişti. Elbette bu süreci Sayın Bahçeli tek başına başlatmadığı belliydi. Çünkü hemen bu açıklamanın arkasından Sayın Cumhurbaşkanı desteklerini açıkladı. Bir anda sanki ağız birliği edilmiş gibi süreci destekleyenler korusu işbaşı yaptı. Hep bir ağızdan bir anda Bahçeli'ye destek açıklamaları başladı.
Süreci yönetmeye çalışan idarecilerimiz de bir yerde insandır. İnsan beşerdir. Şaşabilir. Belki onlar da oyuna gelebilir. Belki onlar da milletimizin başına ilerde gelebilecek tehlikeleri sezemeyebilir. Kimseyi suçlamak diye bir niyetimiz yoktur. Biz endişelerimizi dile getiriyoruz.
Adı barış da olsa bu projenin milletimize bir faydası yoktur. Bu oyunu bozabilecek en güçlü kuvvet Kürt kardeşlerimizin sağduyulu davranması olacaktır. Sözüm ona Kürt kardeşlerimizi savunduğunu iddia eden küresel güç odakları ilerde belki de en büyük zararı Kürt kardeşlerimize vereceklerdir.
Şimdiye kadar Kürt kimliği kimsenin bir göreve gelmesine bir iş yapmasına istediği yerde yaşamasına engel olmadı. Kürt kardeşlerimiz devletin her kademesinde görev aldılar. Sivil oldular asker oldular. Vatan savunmasında birlikte mücadele ettiler. Kurtuluş savaşında omuz omuza savaştı, birlikte şehit ya da gazi oldular. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurtuluşunda ve kuruluşunda birlikte görev aldılar. Etnik farklılıklara bakılmadan bir arada yaşayan bir milletiz. Birliğimizi bozmak isteyen şer güçlere kimse müsaade etmemelidir.
Son söz Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın olsun. "Kürt, Türk bu millet kardeştir ayıranlar kalleştir."
PKK ve benzeri terör örgütlerinin içerdeki ve dışardaki uzantıları, senaryosunu emperyalistlerin yazdığı ve yönettiği şeytanca planlarını uygulamaya çalışırken bizi birbirimize düşman etmeye çalışmaktadırlar.
İmralı'daki terör örgütünün başı ile yapılan anlaşmalar sıradan anlaşmalar değildir. Savaşla kavgayla bir yere varamayacaklarını, Türk milletiyle ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle baş edemeyeceğini anlayan küresel Türk düşmanları yeni bir oyun peşindedirler.
Terörsüz Türkiye adıyla atılan bu adım asla Türk milletinin hayrına değildir. İç İşleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu döneminde kendi ağzıyla "dağlarda 88 terörist kaldı." Dediği günden bu yana silahlı kuvvetlerinin yaptığı destansı mücadeleyle neredeyse PKK diye bir örgütün kalmadığını kamuoyu gayet yakından biliyor. Ne olduğunu neden böyle bir işe kalkışıldığını kendilerinden başka kimsenin bilmediği bir anda Sayın Bahçeli'nin fitilini ateşlediği yeni bir açılım süreci başladı.
Bu süreç başkalarına benzemiyor. Çünkü terörist başı Öcalan'ı "gelsin mecliste konuşsun örgütü fesh ettiğini ilan etsin." Diyerek kimse meclise çağırma cesareti gösterememişti. Elbette bu süreci Sayın Bahçeli tek başına başlatmadığı belliydi. Çünkü hemen bu açıklamanın arkasından Sayın Cumhurbaşkanı desteklerini açıkladı. Bir anda sanki ağız birliği edilmiş gibi süreci destekleyenler korusu işbaşı yaptı. Hep bir ağızdan bir anda Bahçeli'ye destek açıklamaları başladı.
Süreci yönetmeye çalışan idarecilerimiz de bir yerde insandır. İnsan beşerdir. Şaşabilir. Belki onlar da oyuna gelebilir. Belki onlar da milletimizin başına ilerde gelebilecek tehlikeleri sezemeyebilir. Kimseyi suçlamak diye bir niyetimiz yoktur. Biz endişelerimizi dile getiriyoruz.
Adı barış da olsa bu projenin milletimize bir faydası yoktur. Bu oyunu bozabilecek en güçlü kuvvet Kürt kardeşlerimizin sağduyulu davranması olacaktır. Sözüm ona Kürt kardeşlerimizi savunduğunu iddia eden küresel güç odakları ilerde belki de en büyük zararı Kürt kardeşlerimize vereceklerdir.
Şimdiye kadar Kürt kimliği kimsenin bir göreve gelmesine bir iş yapmasına istediği yerde yaşamasına engel olmadı. Kürt kardeşlerimiz devletin her kademesinde görev aldılar. Sivil oldular asker oldular. Vatan savunmasında birlikte mücadele ettiler. Kurtuluş savaşında omuz omuza savaştı, birlikte şehit ya da gazi oldular. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurtuluşunda ve kuruluşunda birlikte görev aldılar. Etnik farklılıklara bakılmadan bir arada yaşayan bir milletiz. Birliğimizi bozmak isteyen şer güçlere kimse müsaade etmemelidir.
Son söz Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın olsun. "Kürt, Türk bu millet kardeştir ayıranlar kalleştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025