Eskilerden kalma bir söz vardır: "Medenî görünmek/olmak için İsveç çeliği değil, tuvalet taşı bile oluruz."
Bu söz evrimleşti, gelişti ve "Batılı olmak için kırmızı halı ne ki, stabilize yolda bile yürürüz" şeklini aldı.
Bu tarihî sözü bilmeyen bazı cahil-cühela, sefil-süfela, çok bilmiş-ukala, başbakanımız efendimizin diğer bazı geri kalmış Afrika ülkelerinin Başbakanları ile aynı muameleye tabi tutulmasını kendi akıllarınca yorumlamaya kalkıştı.
Allah'tan iniş takımlarında arıza çıktı da, kalkışı beceremediler. (saçma bir cümle).
Haberi bir de benden duyun.
Sonra da yatıp uyuyun.
Kısa adı BOP, açılımı ise; Bütün Ortadoğu'yu Parselleme olan projenin ön elemelerinin dinsel ayağı, hatırlarsanız bundan bir ay önce Mardin'de yapıldı.
Gaye, bu projeye karşı çıkmak için dini argüman olarak kullanmak isteyeceklerin gazını almaktı.
Yani, sakın ha, din istismarı yaparak BOP projesine karşı çıkmayın, Bush'a engel olmayın maazallah "kafir olursunuz."
Ya da en iyi ifadeyle "çapulcu." (Hocaefendinin fetvaları)
İkinci, ya da siyasî eleme sınavı Batılı ülkelerin devlet başkanlarının katılımıyla ABD'de yapılıyor.
Bütün batılı devlet başkanları "Dünya protokol ve kobrosol kanununa göre kırmızı halı ve bando ile karşılanır."
Cümle içinde geçen kobrosol, hayvan işkembesi anlamında olup, siz buna kısaca işkembe diyebilirsiniz.
Batlı ülkelere uygulanan bu DPK müstemleke statüsündeki ülkelere uygulanmaz.
Bundan mıdır bilinmez, Irak Devlet Başkanı Kallavi, Afganistan Devlet Başkanı Herzayî (bazıları bunu herzeyi diye okur), Cezayir ve Ürdün Devlet başkanları ile (isimleri her ne ise) bizim Başbakana kırmızı halı ile bando uygulaması yapılmamış.
Hakkında çok şeyler söylenen bu uygulamayı şu şekilde yorumlayan bazı şom ağızlılar da çıktı;
Bunun anlamı, eğer Irak, Afganistan, Ürdün ve Cezayir AB'ye girerse, Türkiye de girer.
Bütün dünyayı hayrete koyup, hayran bırakan, AB uğruna verdiğimiz bunca taviz eğer bir kırmızı halı ve bando ile pantolona verecekse, varsın kalsın bu AB.
Girmeyiz olur biter, kalan kalır giden gider.
Bir başka rivayet ise şöyle;
Her konuda bizi test eden Hıristiyan Avrupalı, bir de bu şekilde test(i) etmek istemiş.
Teşbih olmasın ama; tasavvufta da bu tip imtihan şekillerinin olduğu söylenir.
Mesela bir Yunus "sırf bizim Yunus olabilmek için" dile kolay, bakır kalay, tam kırk yıl şeyhinin kapısına eğrisi büğrüsü olmayan odun taşımış.
Adına menkıbe denen, bu tip yaşanmış ve ders alınacak tarihi olayları televizyonda insanımıza sunduğumuz yıllar Başbakan Büyükşehir Belediye Başkanı idi ve buna şu izahı getirmişti; "Hala peygamber menkıbeleriyle uğraşıyorlar."
Allah'ın takdirine bak ki, aynı imtihanı kendilerine Bush yaptı.
Sırf "bizim Tayyip" olabilmek için.
Kendilerini ABD'ye taşıyan uçak piste iner inmez Bush talimat vermiş; toplayın halıyı, çekin halayı, pardon çekin bandoyu, bakalım ne yapacak Kasımpaşalı bizim dayı?
Olayı farkeden Başbakan şu şiiri okumaya başlar.
(şöhretini şiire borçlu ya!)
Geçtiğim dikenli AB yollarında,
Önüme zift dolu bir asfalt düştü.
Konu hakkında, "mutlaka Beyazsaray'da bu yanlış yüzünden bazı kelleler kopartıldı" yorumu yapan o usta gazeteci kim bilir yağcılık teknikleri konusunda ne kadar kurs görmüştür.
Evet sevgili Kavakyeli izleyenleri bu imtihanı da kazandık.
Bakalım sırada ne var?
Bu söz evrimleşti, gelişti ve "Batılı olmak için kırmızı halı ne ki, stabilize yolda bile yürürüz" şeklini aldı.
Bu tarihî sözü bilmeyen bazı cahil-cühela, sefil-süfela, çok bilmiş-ukala, başbakanımız efendimizin diğer bazı geri kalmış Afrika ülkelerinin Başbakanları ile aynı muameleye tabi tutulmasını kendi akıllarınca yorumlamaya kalkıştı.
Allah'tan iniş takımlarında arıza çıktı da, kalkışı beceremediler. (saçma bir cümle).
Haberi bir de benden duyun.
Sonra da yatıp uyuyun.
Kısa adı BOP, açılımı ise; Bütün Ortadoğu'yu Parselleme olan projenin ön elemelerinin dinsel ayağı, hatırlarsanız bundan bir ay önce Mardin'de yapıldı.
Gaye, bu projeye karşı çıkmak için dini argüman olarak kullanmak isteyeceklerin gazını almaktı.
Yani, sakın ha, din istismarı yaparak BOP projesine karşı çıkmayın, Bush'a engel olmayın maazallah "kafir olursunuz."
Ya da en iyi ifadeyle "çapulcu." (Hocaefendinin fetvaları)
İkinci, ya da siyasî eleme sınavı Batılı ülkelerin devlet başkanlarının katılımıyla ABD'de yapılıyor.
Bütün batılı devlet başkanları "Dünya protokol ve kobrosol kanununa göre kırmızı halı ve bando ile karşılanır."
Cümle içinde geçen kobrosol, hayvan işkembesi anlamında olup, siz buna kısaca işkembe diyebilirsiniz.
Batlı ülkelere uygulanan bu DPK müstemleke statüsündeki ülkelere uygulanmaz.
Bundan mıdır bilinmez, Irak Devlet Başkanı Kallavi, Afganistan Devlet Başkanı Herzayî (bazıları bunu herzeyi diye okur), Cezayir ve Ürdün Devlet başkanları ile (isimleri her ne ise) bizim Başbakana kırmızı halı ile bando uygulaması yapılmamış.
Hakkında çok şeyler söylenen bu uygulamayı şu şekilde yorumlayan bazı şom ağızlılar da çıktı;
Bunun anlamı, eğer Irak, Afganistan, Ürdün ve Cezayir AB'ye girerse, Türkiye de girer.
Bütün dünyayı hayrete koyup, hayran bırakan, AB uğruna verdiğimiz bunca taviz eğer bir kırmızı halı ve bando ile pantolona verecekse, varsın kalsın bu AB.
Girmeyiz olur biter, kalan kalır giden gider.
Bir başka rivayet ise şöyle;
Her konuda bizi test eden Hıristiyan Avrupalı, bir de bu şekilde test(i) etmek istemiş.
Teşbih olmasın ama; tasavvufta da bu tip imtihan şekillerinin olduğu söylenir.
Mesela bir Yunus "sırf bizim Yunus olabilmek için" dile kolay, bakır kalay, tam kırk yıl şeyhinin kapısına eğrisi büğrüsü olmayan odun taşımış.
Adına menkıbe denen, bu tip yaşanmış ve ders alınacak tarihi olayları televizyonda insanımıza sunduğumuz yıllar Başbakan Büyükşehir Belediye Başkanı idi ve buna şu izahı getirmişti; "Hala peygamber menkıbeleriyle uğraşıyorlar."
Allah'ın takdirine bak ki, aynı imtihanı kendilerine Bush yaptı.
Sırf "bizim Tayyip" olabilmek için.
Kendilerini ABD'ye taşıyan uçak piste iner inmez Bush talimat vermiş; toplayın halıyı, çekin halayı, pardon çekin bandoyu, bakalım ne yapacak Kasımpaşalı bizim dayı?
Olayı farkeden Başbakan şu şiiri okumaya başlar.
(şöhretini şiire borçlu ya!)
Geçtiğim dikenli AB yollarında,
Önüme zift dolu bir asfalt düştü.
Konu hakkında, "mutlaka Beyazsaray'da bu yanlış yüzünden bazı kelleler kopartıldı" yorumu yapan o usta gazeteci kim bilir yağcılık teknikleri konusunda ne kadar kurs görmüştür.
Evet sevgili Kavakyeli izleyenleri bu imtihanı da kazandık.
Bakalım sırada ne var?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024