AKP hükümetinin İstanbul’daki Çakma Davos toplantılarını gözlemliyorum.
Türk milletinin düştüğü ahvale gerçekten acıyorum.
Ekonomide çakma ve taklid ürünlerin imalatında Çinliler nam salmışlardı… Fakat Çinliler, politika alanında çakma ve taklid üretim gerçekleştirmede AKP hükümetinin eline su dökemez.
Davos İstanbul, “çakma”da böyle bir üretim.
At nalının açtığı çukurdaki suda, deryada kulaç atar gibi politik kulaç atabilmek ancak bizim sayılı siyasilerimizin mahareti!
Son zamanlarda İstanbul’u, “temsili canlandırma” yani “panoramik müze” alanı yapmışlar… Sanal ortamlar olşturulmuş!
“Panorama 1453” alanına girdiğiniz zaman surlardan gelen savaş naraları, at kişnemeleri, top-gülle sesleri filan; kendinizi bir an İstanbul’un fetih günlerinde sanıyorsunuz.
Eli kaşık tutamayan çocukların, deniz kenarlarında kumdan kuleler, saraylar yapması gibi…
AKP hükümetinin Çakma Davos’u da öyle İstanbul’da!
Kaçkar, Erciyes, Toros veya Uudağ’ın zirvelerinden biraz “kar” temin etmeleri lazımdı; Çakma Davos çok sırıtıyor İstanbul’da.
Lakin kimilerinin narsizmini tatmin ediyor.
Birilerinin komplekslerine, ego-santrik duygularına cevap veriyor.
O kadar…
Çakma Davos’tan bir şey bekleyenin aklından şüphe ederim!
İsviçreli işletmeci Klaus M. Schwab’ın 1971 mahsulü Dünya Ekonomik Forumu, yıllardan beri İsviçre’nin Davos’unda toplanıp duruyor da ne oldu?
Liberal-kapitalizm batmaktan mı kurtuluyor?
Avrupa Birliği ekonomileri dağılmaktan mı kurtarıyor?
Amerika ekonomisi yere çakılmaktan mı korunabiliyor?
Yunanistan’ı, İspanya’yı, İtalya’yı ve hatta Amerika’yı ayakta tutabiliyor mu, batmaktan koruyabildi mi İsviçre’nin Davos’u?!
Sömürü, açlık ve yoksulluk belasıyla cebelleşen milyarlarca insandan kaç tanesi Davos reçetesiyle kurtulabildi ki…
AKP’nin Çakma Davos’undan bir şey çıksın!
Dünyanın ekonomik çöküşü adına kim ne biliyor, ne görüyor ki, Çakma Davos’tan bir şey beklensin!
Körler-sağırlar birbirini ağırlar!
Yüzde 3’lük zammın reva görüldüğü kamu çalışanına “yüzde 1” daha ekleme ihtimali karşısında, Yunanistan gibi oluruz, İspanya gibi batarız diye feryat eden R. T. Erdoğan ve AKP ekonomi yönetiminin, Çakma Davos’u Suriye ve İran’a karşı savaş platformuna çevireceğini görmek kehanet değil… Çünkü ekonomide Erdoğan ve AKP’nin değil sadece, IMF şeflerinin, liberal-kapitalis ekonomistlerin, kısaca dünyanın söyleyecek sözleri yok, sunacak reçeteleri yok!
Batanlara ve batacaklara liberal-kapitalist ağıt yakmaktan öteye gidecek akılları yok!
Dünya bu çaresiz vaziyette iken; Türkiye’de, seçim sath-ı mailinde modelinden aşırma yaptıkları ve burunlarının dibinde bulunan “dünya çapında bir ekonomi adamı”nı göremeyenlerin ise nasibi yok!
Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’nin çeşitli esasları ve projeleri, aynen Avrupa ve Amerika gibi batmaya yüz tutmuş 110’u aşkın devlet tarafından uygulamaya konarak kurtulmuşlar, ekonomileri canlanmış, şahlanmıştır. Rusya ekonomisin on yıl önceki hali ile bugünkü dünyaya kafa tutan şahlanmış halini mukayese edebilenler, Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’ni idrak etmede -nasipleri varsa- zorlanmazlar. Rusya yönetimi, Ekim ayında Rusya parlamentosunda modelin detay ve diğer uygulamalarını kendisinden öğrenmek üzere Prof. Dr. Baş’ı Rusya’ya çağırdı.
İşçisi-memuru, köylüsü-çiftçisi, emeklisi-dar gelirlisiyle topyekun Türk milletini açlığa ve dağılmaya mahkum eden bizim siyasetçiler ise, adeta gözleri bağlanmış, gönülleri mühürlenmişçesine ya Haçlı’nın kapısında pinekliyorlar, ya IMF’nin faizli borçlarına talim ediyorlar, yahut Haçlı’nın Davos’unun çakmalarından medet umuyorlar.
Sivil-asker, amir-memur topyekun Türk milleti, Prof. Dr. Baş ve Milli Ekonomi Modeli gerçeğini görmediği müddetçe, ya Haçlı’nın kapısında zillet içinde can çekişecek yahut Çakma Davoslarda okunan mavallarla açlık ve yoksulluk içinde batmaya devam edecektir.
Türk milletinin düştüğü ahvale gerçekten acıyorum.
Ekonomide çakma ve taklid ürünlerin imalatında Çinliler nam salmışlardı… Fakat Çinliler, politika alanında çakma ve taklid üretim gerçekleştirmede AKP hükümetinin eline su dökemez.
Davos İstanbul, “çakma”da böyle bir üretim.
At nalının açtığı çukurdaki suda, deryada kulaç atar gibi politik kulaç atabilmek ancak bizim sayılı siyasilerimizin mahareti!
Son zamanlarda İstanbul’u, “temsili canlandırma” yani “panoramik müze” alanı yapmışlar… Sanal ortamlar olşturulmuş!
“Panorama 1453” alanına girdiğiniz zaman surlardan gelen savaş naraları, at kişnemeleri, top-gülle sesleri filan; kendinizi bir an İstanbul’un fetih günlerinde sanıyorsunuz.
Eli kaşık tutamayan çocukların, deniz kenarlarında kumdan kuleler, saraylar yapması gibi…
AKP hükümetinin Çakma Davos’u da öyle İstanbul’da!
Kaçkar, Erciyes, Toros veya Uudağ’ın zirvelerinden biraz “kar” temin etmeleri lazımdı; Çakma Davos çok sırıtıyor İstanbul’da.
Lakin kimilerinin narsizmini tatmin ediyor.
Birilerinin komplekslerine, ego-santrik duygularına cevap veriyor.
O kadar…
Çakma Davos’tan bir şey bekleyenin aklından şüphe ederim!
İsviçreli işletmeci Klaus M. Schwab’ın 1971 mahsulü Dünya Ekonomik Forumu, yıllardan beri İsviçre’nin Davos’unda toplanıp duruyor da ne oldu?
Liberal-kapitalizm batmaktan mı kurtuluyor?
Avrupa Birliği ekonomileri dağılmaktan mı kurtarıyor?
Amerika ekonomisi yere çakılmaktan mı korunabiliyor?
Yunanistan’ı, İspanya’yı, İtalya’yı ve hatta Amerika’yı ayakta tutabiliyor mu, batmaktan koruyabildi mi İsviçre’nin Davos’u?!
Sömürü, açlık ve yoksulluk belasıyla cebelleşen milyarlarca insandan kaç tanesi Davos reçetesiyle kurtulabildi ki…
AKP’nin Çakma Davos’undan bir şey çıksın!
Dünyanın ekonomik çöküşü adına kim ne biliyor, ne görüyor ki, Çakma Davos’tan bir şey beklensin!
Körler-sağırlar birbirini ağırlar!
Yüzde 3’lük zammın reva görüldüğü kamu çalışanına “yüzde 1” daha ekleme ihtimali karşısında, Yunanistan gibi oluruz, İspanya gibi batarız diye feryat eden R. T. Erdoğan ve AKP ekonomi yönetiminin, Çakma Davos’u Suriye ve İran’a karşı savaş platformuna çevireceğini görmek kehanet değil… Çünkü ekonomide Erdoğan ve AKP’nin değil sadece, IMF şeflerinin, liberal-kapitalis ekonomistlerin, kısaca dünyanın söyleyecek sözleri yok, sunacak reçeteleri yok!
Batanlara ve batacaklara liberal-kapitalist ağıt yakmaktan öteye gidecek akılları yok!
Dünya bu çaresiz vaziyette iken; Türkiye’de, seçim sath-ı mailinde modelinden aşırma yaptıkları ve burunlarının dibinde bulunan “dünya çapında bir ekonomi adamı”nı göremeyenlerin ise nasibi yok!
Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modeli’nin çeşitli esasları ve projeleri, aynen Avrupa ve Amerika gibi batmaya yüz tutmuş 110’u aşkın devlet tarafından uygulamaya konarak kurtulmuşlar, ekonomileri canlanmış, şahlanmıştır. Rusya ekonomisin on yıl önceki hali ile bugünkü dünyaya kafa tutan şahlanmış halini mukayese edebilenler, Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’ni idrak etmede -nasipleri varsa- zorlanmazlar. Rusya yönetimi, Ekim ayında Rusya parlamentosunda modelin detay ve diğer uygulamalarını kendisinden öğrenmek üzere Prof. Dr. Baş’ı Rusya’ya çağırdı.
İşçisi-memuru, köylüsü-çiftçisi, emeklisi-dar gelirlisiyle topyekun Türk milletini açlığa ve dağılmaya mahkum eden bizim siyasetçiler ise, adeta gözleri bağlanmış, gönülleri mühürlenmişçesine ya Haçlı’nın kapısında pinekliyorlar, ya IMF’nin faizli borçlarına talim ediyorlar, yahut Haçlı’nın Davos’unun çakmalarından medet umuyorlar.
Sivil-asker, amir-memur topyekun Türk milleti, Prof. Dr. Baş ve Milli Ekonomi Modeli gerçeğini görmediği müddetçe, ya Haçlı’nın kapısında zillet içinde can çekişecek yahut Çakma Davoslarda okunan mavallarla açlık ve yoksulluk içinde batmaya devam edecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019