Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım dualarla anıldı.Mustafa Kemal Atatürk'ün muhterem valideleri Zübeyde Hanım, vefatının 80. yılında törenlerle anıldı. Annesinin ölüm haberini, 1923'te milli egemenlik maksadına yönelik çıktığı ilk büyük yurt gezisinin başlangıcında öğrenen Atatürk, annesinin vefatını bildiren telgrafı aldığında şu tarihî sözleri sarfetmişti: "Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için gerekirse validemin yanına gitmekten asla tereddüt etmeyeceğim.Cenab-ı Hak, millete hayat ve selamet versin".
Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, 80 yıl önce 14 Ocak 1923'te vefat etti. Mustafa Kemal, annesinin vefatını, Kurtuluş Savaşı'nın ardından, 14 Ocak 1923'te Batı Anadolu'yu kapsayacak şekilde çıktığı ilk büyük yurt gezisinin başlangıcında öğrenmişti.
Savaş alanlarındaki zafer, ekonomik zaferle taçlanmalıydı
Mustafa Kemal Paşa, 20 Şubat'a kadar sürecek gezisiyle sıcak cephelerden çıkıldıktan sonra, ordunun ve halkın durumunu görmeyi; savaş alanlarındaki zaferi, ekonomiyle taçlandırmanın yollarını aramayı ve "şimdi ne olacak" diye kafalarda beliren soruları, yanıtlamayı amaçlamıştı.
Mustafa Kemal, bu amaçla çıktığı gezisinin başlangıcında Eskişehir'deyken, Başyaveri Salih Bozok'tan, annesi Zübeyde Hanım'ın İzmir'de vefat ettiğini bildiren bir telgraf aldı. Büyük üzüntü duymasına karşın, programını değiştirmeden, Salih Bozok'a "Verdiğiniz elim haber beni çok müteessir etti. Merhumenin uygun bir şekilde cenaze törenini yaptırınız. Cenab-ı Hak, millete hayat ve selamet versin" diye telgraf çekerek, gezisine devam etti. 27 Ocak 1923 gününün sabahı İzmir'e gelir gelmez, Karşıyaka İstasyonu'nda trenden inerek annesinin mezarını ziyaret etti.
Milli egemenlik uğruna ölmek, namus borcum olsun
Mustafa Kemal, annesinin mezarı başında, özetle şu konuşmayı yaptı:
"Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için gerekirse validemin yanına gitmekten asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun."
Zübeyde Hanım
Zübeyde Hanım, 1857 yılında doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları Langaza'da geçti. Ailesi, soy olarak yıllar önce Anadolu'dan Rumeli'ye geçmiş Yörüklerdendi ve Varyemezoğulları olarak tanınıyordu. Zübeyde Hanım, 14 yaşında iken 1871 yılında Selanik'te Gümrük Muhafaza'da görevli Ali Rıza Efendi ile evlendi. Bu evlilikten Atatürk'ten önce doğan Fatma, Ahmet ve Ömer, çok küçük yaşta hastalık nedeniyle öldüler. Atatürk'ün en küçük kardeşi Naciye de genç kızken ölmüştü. Ali Rıza Bey, 1888 yılında ölünce, çocukları yedi yaşındaki Mustafa, bir yaşındaki Makbule ve 40 günlük Naciye ile yalnız kaldı. Zübeyde Hanım, daha sonra Rapla Çiftliği'nde Subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi'nin yanına yerleşti.
Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923'te vefat etti.
Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, 80 yıl önce 14 Ocak 1923'te vefat etti. Mustafa Kemal, annesinin vefatını, Kurtuluş Savaşı'nın ardından, 14 Ocak 1923'te Batı Anadolu'yu kapsayacak şekilde çıktığı ilk büyük yurt gezisinin başlangıcında öğrenmişti.
Savaş alanlarındaki zafer, ekonomik zaferle taçlanmalıydı
Mustafa Kemal Paşa, 20 Şubat'a kadar sürecek gezisiyle sıcak cephelerden çıkıldıktan sonra, ordunun ve halkın durumunu görmeyi; savaş alanlarındaki zaferi, ekonomiyle taçlandırmanın yollarını aramayı ve "şimdi ne olacak" diye kafalarda beliren soruları, yanıtlamayı amaçlamıştı.
Mustafa Kemal, bu amaçla çıktığı gezisinin başlangıcında Eskişehir'deyken, Başyaveri Salih Bozok'tan, annesi Zübeyde Hanım'ın İzmir'de vefat ettiğini bildiren bir telgraf aldı. Büyük üzüntü duymasına karşın, programını değiştirmeden, Salih Bozok'a "Verdiğiniz elim haber beni çok müteessir etti. Merhumenin uygun bir şekilde cenaze törenini yaptırınız. Cenab-ı Hak, millete hayat ve selamet versin" diye telgraf çekerek, gezisine devam etti. 27 Ocak 1923 gününün sabahı İzmir'e gelir gelmez, Karşıyaka İstasyonu'nda trenden inerek annesinin mezarını ziyaret etti.
Milli egemenlik uğruna ölmek, namus borcum olsun
Mustafa Kemal, annesinin mezarı başında, özetle şu konuşmayı yaptı:
"Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için gerekirse validemin yanına gitmekten asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun."
Zübeyde Hanım
Zübeyde Hanım, 1857 yılında doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları Langaza'da geçti. Ailesi, soy olarak yıllar önce Anadolu'dan Rumeli'ye geçmiş Yörüklerdendi ve Varyemezoğulları olarak tanınıyordu. Zübeyde Hanım, 14 yaşında iken 1871 yılında Selanik'te Gümrük Muhafaza'da görevli Ali Rıza Efendi ile evlendi. Bu evlilikten Atatürk'ten önce doğan Fatma, Ahmet ve Ömer, çok küçük yaşta hastalık nedeniyle öldüler. Atatürk'ün en küçük kardeşi Naciye de genç kızken ölmüştü. Ali Rıza Bey, 1888 yılında ölünce, çocukları yedi yaşındaki Mustafa, bir yaşındaki Makbule ve 40 günlük Naciye ile yalnız kaldı. Zübeyde Hanım, daha sonra Rapla Çiftliği'nde Subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi'nin yanına yerleşti.
Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923'te vefat etti.