Cumhuriyet'in ilk kadın jeoloğu deprem araştırmalarıyla çığır açtı!
Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nde devam ettiğine yönelik tespiti ve 1952 yılında "Türkiye'nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu"nun hazırlanmasındaki katkısıyla bu alanda bilim dünyasına ışık tuttu.
29.10.2023 18:50:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın jeoloğu ve deprem uzmanı Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nde devam ettiğine yönelik tespiti ve 1952 yılında "Türkiye'nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu"nun hazırlanmasındaki katkısıyla bu alanda bilim dünyasına ışık tuttu.
İstanbul'da 1914'te dünyaya gelen ve Erenköy Kız Lisesini bitiren Erdem, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla yurt dışına öğrenim için gönderilerek 1932'den itibaren Fransa Bordeaux Üniversitesinde doğa bilimleri alanında 5 yıl eğitim aldıktan sonra 1937'de İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsünde asistan olarak akademik kariyerine başladı.
Enstitüde yabancı akademisyenlerin kitaplarını Türkçeye çeviren ve tercümanlık yapan Erdem, 1939'da yaşanan Erzincan Depremi'nden sonra depremlerle ilgili çalışmalarına başlayarak ertesi yıl makale yayımladı. Erdem, 1942'de önemli bir çalışma yaparak Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın İzmit'e kadar geldiğini, Marmara Denizi'nde devam ettiğini belirledi.
27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi öncesinde milletvekilliği de yapan Erdem, İstanbul'da 30 Eylül 2006'da 92 yaşında vefat etti. Erdem'in cenazesi, eşinin memleketi Bilecik'teki şehir mezarlığına defnedildi.
İstanbul'da 1914'te dünyaya gelen ve Erenköy Kız Lisesini bitiren Erdem, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla yurt dışına öğrenim için gönderilerek 1932'den itibaren Fransa Bordeaux Üniversitesinde doğa bilimleri alanında 5 yıl eğitim aldıktan sonra 1937'de İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsünde asistan olarak akademik kariyerine başladı.
Enstitüde yabancı akademisyenlerin kitaplarını Türkçeye çeviren ve tercümanlık yapan Erdem, 1939'da yaşanan Erzincan Depremi'nden sonra depremlerle ilgili çalışmalarına başlayarak ertesi yıl makale yayımladı. Erdem, 1942'de önemli bir çalışma yaparak Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın İzmit'e kadar geldiğini, Marmara Denizi'nde devam ettiğini belirledi.
27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi öncesinde milletvekilliği de yapan Erdem, İstanbul'da 30 Eylül 2006'da 92 yaşında vefat etti. Erdem'in cenazesi, eşinin memleketi Bilecik'teki şehir mezarlığına defnedildi.
"Amerikan Senatosu'nda 'dünyanın tek kadın deprem uzmanı' olarak takdim edildi"
Nuriye Pınar Erdem hakkında araştırmalar yapan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selma Göktürk Çetinkaya, AA muhabirine, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Sen jeolog olacaksın." dediği kızın Nuriye Pınar Erdem olduğunun kayıtlarda yer aldığını söyledi.
Erdem'in, 1943'te Adapazarı-Hendek Depremi'yle ilgili bilimsel çalışmalarının yanı sıra İstanbul ve İzmit depremleri listesini hazırladığını belirten Çetinkaya, şöyle devam etti:
"Depremlerin hava olayları, su kaynakları, kırık bölgelerle ilişkisine dikkati çektiği makaleler de kaleme alan Erdem, 1945'te doçent unvanını almış. 1949 Karaburun Depremi'yle alakalı çalışmalarda da bulunmuş ve 1951'de Avrupa Sismoloji Komisyonu Üyeliğine getirilmiş. 1952'de Ervin Lahn ile 'Türkiye'nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu'nu hazırlamış. 1950'li yıllardaki Kurşunlu, Yenice-Gönen ve Eskişehir depremlerine yönelik bilimsel çalışmaları bulunan Erdem, üyesi olduğu Türkiye Jeologlar Kurumuna 1956'da başkan olmuş ve bu görevi iki dönem üst üste devam ettirmiş. Aynı sene içinde dünyada ilk defa düzenlenen Dünya Deprem Mühendisleri Konferansı'nda Türkiye'yi temsil eden Erdem, ABD Dışişleri Bakanlığının davetiyle Amerikan Senatosu'nda bir konuşma gerçekleştirmiş ve burada 'dünyanın tek kadın deprem uzmanı' olarak takdim edilmiş. Bu süreçte Columbia Üniversitesinde de çalışmalar yapan Erdem, 1967'de İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümüne profesör doktor olarak görevlendirilmiştir. Aynı yıl Türkiye'de ilk kez düzenlenen deprem paneline katılmış ve 1973'te NATO'nun düzenlediği İzmir'deki toplantıya ve Zürih'te gerçekleşen toplantıya katılarak konuşmalar yapmıştır."
Erdem'in, 1943'te Adapazarı-Hendek Depremi'yle ilgili bilimsel çalışmalarının yanı sıra İstanbul ve İzmit depremleri listesini hazırladığını belirten Çetinkaya, şöyle devam etti:
"Depremlerin hava olayları, su kaynakları, kırık bölgelerle ilişkisine dikkati çektiği makaleler de kaleme alan Erdem, 1945'te doçent unvanını almış. 1949 Karaburun Depremi'yle alakalı çalışmalarda da bulunmuş ve 1951'de Avrupa Sismoloji Komisyonu Üyeliğine getirilmiş. 1952'de Ervin Lahn ile 'Türkiye'nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu'nu hazırlamış. 1950'li yıllardaki Kurşunlu, Yenice-Gönen ve Eskişehir depremlerine yönelik bilimsel çalışmaları bulunan Erdem, üyesi olduğu Türkiye Jeologlar Kurumuna 1956'da başkan olmuş ve bu görevi iki dönem üst üste devam ettirmiş. Aynı sene içinde dünyada ilk defa düzenlenen Dünya Deprem Mühendisleri Konferansı'nda Türkiye'yi temsil eden Erdem, ABD Dışişleri Bakanlığının davetiyle Amerikan Senatosu'nda bir konuşma gerçekleştirmiş ve burada 'dünyanın tek kadın deprem uzmanı' olarak takdim edilmiş. Bu süreçte Columbia Üniversitesinde de çalışmalar yapan Erdem, 1967'de İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümüne profesör doktor olarak görevlendirilmiştir. Aynı yıl Türkiye'de ilk kez düzenlenen deprem paneline katılmış ve 1973'te NATO'nun düzenlediği İzmir'deki toplantıya ve Zürih'te gerçekleşen toplantıya katılarak konuşmalar yapmıştır."
Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın da hocası
Doç. Dr. Çetinkaya, Erdem'in 1976'da kaleme aldığı "Mühendislik Jeolojisi" adlı kitabından halen istifade edildiğini dile getirdi.
Merhum Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın da hocası olan Erdem'in 1953 Yenice-Gönen Depremi'yle ilgili Çanakkale'de araştırma yaparken Başbakan Adnan Menderes'le tanıştığını ve onun teklifi üzerine 1954 ve 1957 genel seçimlerinde Demokrat Partiden İzmir milletvekili seçildiğini, 27 Mayıs 1960'da Yassıada'ya gönderilen milletvekilleri arasında yer aldığını anlattı.
Çetinkaya, Dünya Parlamentolar Birliği Türk Grubu Genel Sekreterliği görevini de yürüten Erdem'in deprem, çevre ve kadınlarla ilgili pek çok dernekte aktif üye olduğunu bildirdi.
Erdem'in, 1982'de Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı iken emekliye ayrıldığını belirten Çetinkaya, 2006'da hayatını kaybettiğini, 1977-1980 yıllarında Cumhuriyet Senatosunun Bilecik'ten ilk ve son senatörü olan eşi Mehmet Erdem'in isteği doğrultusunda cenazesinin Bilecik'e defnedildiğini belirtti.
Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem'in yaşamının, Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün örneklerinden olduğunu vurgulayan Çetinkaya, "Yurt dışına gönderilirken kendisine deprem mühendisi olacağını söyleyen Atatürk'ün sadece Erdem'e değil, dönemin pek çok gencine verdiği bu destek ve inanış, Cumhuriyet'in bugün geldiği noktada oldukça önem taşımaktadır." dedi.
AHMET ŞİMŞEK
Merhum Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın da hocası olan Erdem'in 1953 Yenice-Gönen Depremi'yle ilgili Çanakkale'de araştırma yaparken Başbakan Adnan Menderes'le tanıştığını ve onun teklifi üzerine 1954 ve 1957 genel seçimlerinde Demokrat Partiden İzmir milletvekili seçildiğini, 27 Mayıs 1960'da Yassıada'ya gönderilen milletvekilleri arasında yer aldığını anlattı.
Çetinkaya, Dünya Parlamentolar Birliği Türk Grubu Genel Sekreterliği görevini de yürüten Erdem'in deprem, çevre ve kadınlarla ilgili pek çok dernekte aktif üye olduğunu bildirdi.
Erdem'in, 1982'de Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı iken emekliye ayrıldığını belirten Çetinkaya, 2006'da hayatını kaybettiğini, 1977-1980 yıllarında Cumhuriyet Senatosunun Bilecik'ten ilk ve son senatörü olan eşi Mehmet Erdem'in isteği doğrultusunda cenazesinin Bilecik'e defnedildiğini belirtti.
Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem'in yaşamının, Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün örneklerinden olduğunu vurgulayan Çetinkaya, "Yurt dışına gönderilirken kendisine deprem mühendisi olacağını söyleyen Atatürk'ün sadece Erdem'e değil, dönemin pek çok gencine verdiği bu destek ve inanış, Cumhuriyet'in bugün geldiği noktada oldukça önem taşımaktadır." dedi.
AHMET ŞİMŞEK