ABD'nin PKK ile ilgili olarak Türkiye'ye sağladığı söylenen anlık istihbarattan dolayı birçok gazetecinin köşelerinde "çuval geride kaldı" şeklinde cümleler kurmaya başlamaları dikkatlerden kaçmıyor.Bildiğiniz gibi ABD askerleri, 2003 yılında Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerini başlarına çuval geçirerek tutuklamıştı. Türk milletine çuval hadisesinin geride kaldığını söyleyen bu gazeteciler, bu hadisenin geride bırakılabilmesi için ABD'nin ne yaptığını düşünüyorlar acaba?ABD'nin Türkiye'ye PKK'yla ilgili olarak verdiği söylenen harekete geçilebilir istihbaratın çuvalı unutturacağını düşünüyorlarsa büyük bir yanılgı içerisindeler. Çünkü PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul eden ABD, BOP'ta Başbakan düzeyinde eşbaşkan olarak görevli olan Türkiye'ye bu istihbaratı zaten vermek zorundaydı. Daha önce neden vermediği ise ayrı bir tartışılması gereken konudur. Kaldı ki, ABD The Economist'tin de iddia ettiği gibi Türkiye'den bir ya da birkaç önemli taviz almadan bu istihbaratı Türkiye'ye sağlamamıştır. Yani ABD'nin Türkiye'ye sağladığı istihbarat geç kalmış olan ve zaten sağlanması gereken bir şeydi ve ABD karşılıksız bir şey yapmamıştır. Dolayısıyla çuval hadisesi unutulmamıştır ve geride kalmamıştır. Gazeteciler, siyasiler ve diğer yetkililer unutsa ve unutturmaya çalışsalar dahi Türk milleti, hem çuvalı hem de onu unutturmaya çalışanları asla unutmayacaktır ve unutmamalıdır. Çünkü hafızanızdan sildiğiniz şeylerin daha beterini yaşatıyorlar Türkiye'ye ve Türk milletine? Bir başka konu da yeni gibi ortaya atılan şu "birleşik kaplar" formülü.PKK'yla mücadele kapsamında hükümetin ortaya koyduğu anlayışa, "bileşik kaplar" formülü diye süslü bir isim bulunmuş. Bu formül hükümet tarafından ABD'nin, Barzani'nin ve İsrail'in görüşlerine göre şekillendirilmiş olduğundan şimdiden terörü bitirmek yerine, sınırımızın dışında Kuzey Irak dağlarında mücadele ettiğimiz teröristleri, Türkiye'ye ve özellikle de İstanbul gibi büyük şehirlerimize transfer edeceğini söyleyebiliriz.Şu gerçeği de belirtmek gerekiyor ki, ne kadar şatafatlı isimler koyulursa koyulsun, hükümetin ortaya koyduğu bütün yeni gibi görünen formüllerin ana teması kapsamlı bir genel af çıkarmaktır. 221. maddeyi esneterek sağlanacak olan bu kapsamlı af, suç işlemiş olsa dahi teröristlerin toplumun arasına salıverilmesini sağlayacak. Bu güne kadar çıkarılan kısmi ya da genel aflar terörü azdırmaktan başka bir etki yapmamışlarıdır. Hükümetin 221. maddeyi alabildiğince esneterek çıkaracağı yeni af, hem terörün azmasına hem de siyasallaşmasına uygun ortam ve zemin hazırlayacaktır.Sonra da bugün olduğu gibi İstanbul sokaklarını alev alev yakan "neronlar" kim? diye sorup sorup duracağız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024