24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla eğitim ve öğretmenler hakkında bazı tespitler yapmıştık. Eğitim hakkındaki problemlerin çözümünde mutlaka milli politikalara olan ihtiyaçtan söz etmiştik.Eğitim meselesi; eğiteniyle, eğitileniyle bir bütündür. Buradaki ilişki; toprak, tohum ilişkisi gibidir. Bereketli bir verim elde etmek için nasıl ki sağlam bir tohuma ihtiyaç varsa; o tohum için elverişli bir toprağa ihtiyaç varsa; bunları ekecek, işleyecek, meyvesini toplayacak bahçıvana da ihtiyaç vardır. Bunlar bereketli sonuçlar elde etmek için birbirinden ayrılmaz parçalardır. Sağlam bir tohumdan verim elde etmek için ekilecek uygun bir toprak ve ekim için uygun zaman seçilir. Tohumun toprakta kalma zamanında en uygun zirai mücadele yapılır. Işık, ısı gibi ortamlar sağlanır. Usta bir bahçıvan tarafından sulama, çapalama, ilaçlama, gübreleme gibi işlemler zamanında ve usulünce yapılır. Zamanı gelince de en uygun toplama, paketleme ve taşımayla mahsul tüketiciye ulaştırılır. Bu aşamaların herhangi bir safhasında meydana gelebilecek aksaklıklar istenilen sonuca ulaşılmasına engel teşkil eder.Yaratılmışlar içinde en fazla bakıma ve eğitime muhtaç olan insandır. Doğumundan ölümüne, her aşamasında birileri tarafından bakılmaya, eğitilmeye, yönlendirilmeye muhtaçtır. O halde insan eğitimi en zor iştir. Peki, bu kadar uzun ve zor uğraşlarla belli bir noktaya gelebilen insan eğitimi ihmal edilebilir mi? İnsanlık tarihi ile başlayan insan eğitimi asla ihmale gelmez. İnsanlığın atası İlk insan Hz. Âdem daha dünyaya gönderilmeden, bizatihi yüce Rabbimiz (c.c.) tarafından ilimle donatılmış, terbiye edilmiştir. Ümmetini terbiye edecek olan ilk öğretmen Hz. Âdem, Allah (c.c.) tarafından eğitilmiştir. Öyleyse eğitimin ilk ve en önemli aşaması öğretmenlerin yetiştirilmesidir. Belli bir plan, proje ve hedef çerçevesinde eğiticilerin eğitilmesi de devletlerin en önemli hedefleri arasında yer almalıdır. Türkiye'de eğitim başlı başına bir sorundur. Çünkü devletimizin eğitim hedef ve projeleri çok sık değişiklik arz etmektedir. Ben 53 yaşındayım. Çocukluğumdan bu yana ilkokul, ortaokul ve lise eğitimine bir göz attığımız zaman; babamın eğitildiği sistem ile benim; benim eğitildiğim sistem ile çocuklarımın; hatta 3 çocuğumun her birinin eğitildiği sistem arasında bile farklılıklar vardır. Devlet hala gelecek nesilleri nasıl eğiteceğine karar vermiş değil. Neredeyse her sene yazboz tahtasına dönen bu eğitim sistemine bırakın eğitilecek çocuklarımızın, onları eğitecek öğretmenlerin dahi ayak uydurması zordur. İşin başında tohumu ekecek, işleyecek bahçıvan hükmünde olan öğretmenler, yapılan bu değişikliklere ayak uydurmakta zorlanınca, eğitim işi baştan kaybedilmiş duruma düşmektedir.Yarın kaldığımız yerden devam edelim.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024