BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 16 yıl önce 1. Körfez Harbi öncesinde, asıl hedefin Türkiye olduğunu belrtmişti. Milliyet'ten Güneri Civaoğlu, dünkü yazısında bu tespitin içini dolduran çok önemli bir bilgi verdi Aradan yıllar geçmesine karşın bir yazım bana sık sık hatırlatılır. Bir Amerikalı albay ve yarbayın, Türkiye'nin güneydoğusu için söylediklerini anlatmıştım.O satırları bir kez daha kısaca yansıtayım...I. Körfez Savaşı'nın başlarıydı. ABD, Suudi Arabistan'daki hava üssünden kaldırdığı uçaklarla ve füzelerle Irak'ı vuruyordu.Önce İsrail'e gitmiştim. Henüz koruyucu kalkan oluşturan patriotlar gelmiş değildi. Saddam'ın füzeleri, Telaviv'e düşerken, ben de Hilton Oteli'ndeydim.İsrail'de bütün erkekler silah altına alındıkları için dünyanın her tarafından gelen Museviler, otel müşterilerine hizmet veriyordu. Faks mesajlarımı getirip götüren 50 yaşlarındaki Musevi, 100 milyon doları aşan bir servete sahip işadamıydı. Garsonlar, asansörcüler, resepsiyon görevlileri, başka ülkelerden yardıma gelmiş profesörler, işadamları, avukatlar, mimarlardı.Kanadalı, Amerikalı, İngiliz, İsveçli Musevilerdi.New York Filarmoni Orkestrası Şefliği öncesinde Telaviv Filarmoni Orkestrası Şefi olan ve bu etiketi hiç bırakmayan Zubin Mehta da oradaydı.Suudi Arabistan'daki ABD'lilerSonra... Suudi Arabistan'a geçtim.AKP'nin ilk hükümetinde dışişleri bakanı olan Yaşar Yakış büyükelçiydi.Nezaket gösterdi. Büyükelçilik rezidansında konuk oldum.ABD'nin Riyad Büyükelçisi'yle konuştu.Söyleşiler yapmam için onun aracılığıyla randevular ayarladı.Bu randevulardan biri de ABD'nin Suudi Arabistan'daki güçlerinin komuta merkezi olarak kullandığı lüks oteldeydi.Beni büyük bir salona aldılar.Duvarda Ortadoğu haritası asılıydı.Ankara'da askeri misyonda görev yapmış olan ve iyi Türkçe konuşan bir albay, harekât hakkında bilgi verdi.Albaya göre, "ABD, yakında hava saldırılarıyla Irak'ta tüm direnişleri kırmış olacaktı. Kara harekâtı başlayacaktı. Saddam yok edilecek, Irak'ta yeni bir yönetim kurulacaktı."Buraya kadar bir şey yok...Asıl hedef TürkiyeAncak... Albay, avucunu haritada Kuzey Irak ve Güneydoğu Anadolu üzerinde gezdirerek şöyle demişti:"ABD, Irak'tan çekilirken, Kuzey Irak'ta ağır silahlar, cephane, füzeler bırakacak.Kürt grupları, bu silahları ele geçirecek. Bölgede bir Kürt devleti kurmak isteyecekler. Türkiye'den de toprak isteyecekler.Vermezseniz savaşacaksınız..."Albaya, "buna nasıl olanak vereceklerini" sormuştum hayretle..."Biz geçiciyiz, çekileceğiz. Bölge sizlerin, problem sizlerin" cevabını vermişti. Sonra... Bir başka salona alındım.Bu kez -sanıyorum- bir yarbay, gene düzgün bir Türkçeyle aynı senaryoyu tekrarladı.ABD Büyükelçisi'nin düzenlediği randevularla bana brifing verdirilen bu iki subay, herhalde rasgele seçilmiş değillerdi. Üstlerinden habersiz konuşamazlardı. Irak'ı havadan çökerttikten sonra, ABD'nin kara harekâtı gerçekleşti. Birkaç gün içinde ABD birlikleri Bağdat'ın kenar mahallelerine dayanmıştı.Irak'ı işgal etmeleri hiç sorun değildi.Ancak... Orada kaldılar.Sonra Kuveyt'e özgürlüğünü geri vererek çekildiler.O albay ve yarbayın öngörüleri havada kaldı. Ama... Aradan bunca yıl geçip II. Körfez Harekâtı sonrası Irak, ABD tarafından işgal edildikten sonra, şimdilerde görüntüler, o albay ve yarbayı doğruluyor.Barzani'nin Güneydoğu oyunuHele Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "PKK, ağır silahlarını, patlayıcıları Kuzey Irak yönetiminden sağlıyor" suçlaması, sanki albay ve yarbayın söylemleriyle örtüşüyor.Çünkü... Kuzey Irak yönetiminin silah kaynağı da Saddam'a karşı ABD'nin kullandığı stoklar..."Türkiye'den toprak istemek" aşamasına henüz varılmadıysa bile Kuzey Irak yönetiminin başındaki Barzani'nin Güneydoğu Anadolu'da giderek etkinliğini artırdığı bir gerçek. Haritada gezinen avuçlarını yalasınlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.