Patlak veren İran-İsrail savaşının detaylarını aktarmaya gerek duymuyorum. Zira bu savaşın tüm detay ve yansımalarına anlık olarak vatandaşımız zaten rahatça ulaşabiliyor.
İran'ın vurulmasına çok önceden karar vermiş olan İsrail'in ne yaptığı veya bundan böyle ne yapacağı çok önemli değil, çünkü bunu zaten hepimiz biliyoruz.
Önemli olan ve aynı zamanda bizi yakından ilgilendiren konu şu: İran'da MOSSAD bu kadar kapsamlı bir operasyon yapabilme kabiliyetine sahipse, sizce bunun bir benzerini Türkiye'de yapmayı planlamış olamaz mı?
Dünyanın en iyi istihbarat örgütleri arasında olduğu ileri sürülen İran'ın en üst düzey askeri komuta kademesinin yok edilmesi, sizce sıradan bir iş midir?
Su uyur düşman uyumaz derler ama görüldüğü gibi İran bu konuda mışıl mışıl uyumuş!
Çünkü gelişmiş teknoloji ve insan kaynağına dayalı istihbaratı yok.
Hamasete gerek yok!
Devletler hamasetle, romantizmle idare edilmiyor.
Ne demişti eski İran Cumhurbaşkanı Ahmet Nejat:
"MOSSAD ajanlarının İran'a sızdığını anladığımızda bir istihbarat birimi kurduk ama bu istihbarat biriminin başındaki adam da MOSSAD ajanı çıktı."
Sanırım başka söze ve özete gerek yok!
Mesela Türkiye'de birkaç yıl önce neler yaşanmıştı bir hatırlayalım.
MOSSAD'ın Türkiye'deki hedeflerini özel dedektifler aracılığıyla takip ettiğini belirleyen MİT, yaptığı çalışma kapsamında, İsrail istihbarat servisinin irtibatlı olduğu özel dedektifler aracılığıyla hedeflerine yönelik biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf-video doküman, canlı takip, takip cihazı yerleştirme gibi faaliyetler yürüttüğünü belirlemişti.
Sonra yürütülen soruşturma çerçevesinde 9 şüphelinin edindikleri bilgileri, özel dedektifler aracılığıyla MOSSAD'a sattığı tespit edilmişti.
MİT, Aralık 2022'de MOSSAD'ın özel dedektif ve taktik elemanlarına yönelik operasyon düzenlemiş, yakalanan 68 kişi hakkında işlem yapmıştı.
Bunlar basından takip ettiğiniz bilgiler.
Peki, bizim istihbaratımız MİT acaba ne kadar 'Milli'?
Mesela adına diziler yaptığımız bu önemli teşkilatımız, nasıl oldu da TUSAŞ saldırısını öngöremedi ve önleyemedi?
Bu kadar hayati öneme haiz, böylesine stratejik bir savunma kurumunu MİT neden koruyamadı?
Türk İstihbarat Teşkilatı'mız MİT, bugün ABD ve İsrail ile hangi bilgileri paylaşmaktadır?
MİT'in çok başarılı işler yaptığını ve köklü bir geleneğe sahip olduğunu biliyorum ve bir Türk vatandaşı olarak da elbette ki gurur duyuyorum. Mesele benim ne hissettiğim veya duygularımın ne olduğu meselesi değil. Bugüne kadar İsrail ve özellikle de MOSSAD'la sayısız işbirliği ve bilgi paylaşımlarının olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Kendi çıkarları için, kendi adamlarını bile hiçe sayan bir terör devleti ile Türkiye'nin ve istihbaratımızın bugüne kadar içli dışı olması, doğru bir karar mıydı?
Bugün Savunma Sanayimizin gereği gibi korunduğundan emin miyiz?
Daha önceden uyarı niteliğinde yazmıştım.
Savunma Sanayimizi füze ile vurmaya kalksalar, hangi hava savunma sistemlerimizle bu saldırıyı önleyeceğiz?
Devlet sırrı olan konuların cevabını sormuyorum. Bunun herkesçe bilinmesi lazımdır.
Neden ASELSAN, TUSAŞ, TAİ, ROKETSAN gibi devlet kurumlarına gereği gibi bütçe aktarımları yapılmıyor?
Mesela Savunma Sanayimizde çalışanların MOSSAD ve diğer istihbarat örgütlerine bilgi sızdırmadıklarından ne kadar eminiz?
Göz bebeğimiz MİT'in, MOSSAD veya CIA için çalışan kripto isimlerin olmadığından ne kadar eminiz?
Vardır demiyorum. İlzam ve ithamda bulunmuyorum. İran örneğinin bir benzeri bizde de yaşanmasın diye vatansever bir yazar olarak uyarıda bulunuyorum.
Kişisel görüşümü merak ediyorsanız, içimizde sayısız MOSSAD ve CIA ajanı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda ve büyük oranda, çok sağlam milli unsurların uyku uyumadan hakkıyla görev yaptığını da biliyorum. En sakat yönümüzün ise, siyaset tabakası ve bürokrat kesiminden oluştuğuna inanmaktayım.
Türkiye'nin bekası için asla uyku uyumaması gereken istihbarat teşkilatının, en tepeden en alt kesime kadar yeniden gözden geçirilmesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Türk ordusu ve istihbaratının MİT'e sağlanan imkânlardan yoksun bırakılmasının, asla kabul edilemez olduğunu ve bunun olası bir savaşta çok ağır faturalarının olacağının bilinmesini isterim.
En tepeden en alttakine kadar, tam bağımsız Türkiye için çalışacak insanlar bekleniyor.
Kurucumuz aziz Atatürk'ün aydınlık yolu ve asla vazgeçilemez ilkeleri doğrultusunda yürüyecek, bir siyasi harekete şiddetle ihtiyaç bulunmaktadır.
MİT'te acaba ne kadar Atatürkçü vardır? Bu da son sorum olsun!
İran'ın vurulmasına çok önceden karar vermiş olan İsrail'in ne yaptığı veya bundan böyle ne yapacağı çok önemli değil, çünkü bunu zaten hepimiz biliyoruz.
Önemli olan ve aynı zamanda bizi yakından ilgilendiren konu şu: İran'da MOSSAD bu kadar kapsamlı bir operasyon yapabilme kabiliyetine sahipse, sizce bunun bir benzerini Türkiye'de yapmayı planlamış olamaz mı?
Dünyanın en iyi istihbarat örgütleri arasında olduğu ileri sürülen İran'ın en üst düzey askeri komuta kademesinin yok edilmesi, sizce sıradan bir iş midir?
Su uyur düşman uyumaz derler ama görüldüğü gibi İran bu konuda mışıl mışıl uyumuş!
Çünkü gelişmiş teknoloji ve insan kaynağına dayalı istihbaratı yok.
Hamasete gerek yok!
Devletler hamasetle, romantizmle idare edilmiyor.
Ne demişti eski İran Cumhurbaşkanı Ahmet Nejat:
"MOSSAD ajanlarının İran'a sızdığını anladığımızda bir istihbarat birimi kurduk ama bu istihbarat biriminin başındaki adam da MOSSAD ajanı çıktı."
Sanırım başka söze ve özete gerek yok!
Mesela Türkiye'de birkaç yıl önce neler yaşanmıştı bir hatırlayalım.
MOSSAD'ın Türkiye'deki hedeflerini özel dedektifler aracılığıyla takip ettiğini belirleyen MİT, yaptığı çalışma kapsamında, İsrail istihbarat servisinin irtibatlı olduğu özel dedektifler aracılığıyla hedeflerine yönelik biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf-video doküman, canlı takip, takip cihazı yerleştirme gibi faaliyetler yürüttüğünü belirlemişti.
Sonra yürütülen soruşturma çerçevesinde 9 şüphelinin edindikleri bilgileri, özel dedektifler aracılığıyla MOSSAD'a sattığı tespit edilmişti.
MİT, Aralık 2022'de MOSSAD'ın özel dedektif ve taktik elemanlarına yönelik operasyon düzenlemiş, yakalanan 68 kişi hakkında işlem yapmıştı.
Bunlar basından takip ettiğiniz bilgiler.
Peki, bizim istihbaratımız MİT acaba ne kadar 'Milli'?
Mesela adına diziler yaptığımız bu önemli teşkilatımız, nasıl oldu da TUSAŞ saldırısını öngöremedi ve önleyemedi?
Bu kadar hayati öneme haiz, böylesine stratejik bir savunma kurumunu MİT neden koruyamadı?
Türk İstihbarat Teşkilatı'mız MİT, bugün ABD ve İsrail ile hangi bilgileri paylaşmaktadır?
MİT'in çok başarılı işler yaptığını ve köklü bir geleneğe sahip olduğunu biliyorum ve bir Türk vatandaşı olarak da elbette ki gurur duyuyorum. Mesele benim ne hissettiğim veya duygularımın ne olduğu meselesi değil. Bugüne kadar İsrail ve özellikle de MOSSAD'la sayısız işbirliği ve bilgi paylaşımlarının olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Kendi çıkarları için, kendi adamlarını bile hiçe sayan bir terör devleti ile Türkiye'nin ve istihbaratımızın bugüne kadar içli dışı olması, doğru bir karar mıydı?
Bugün Savunma Sanayimizin gereği gibi korunduğundan emin miyiz?
Daha önceden uyarı niteliğinde yazmıştım.
Savunma Sanayimizi füze ile vurmaya kalksalar, hangi hava savunma sistemlerimizle bu saldırıyı önleyeceğiz?
Devlet sırrı olan konuların cevabını sormuyorum. Bunun herkesçe bilinmesi lazımdır.
Neden ASELSAN, TUSAŞ, TAİ, ROKETSAN gibi devlet kurumlarına gereği gibi bütçe aktarımları yapılmıyor?
Mesela Savunma Sanayimizde çalışanların MOSSAD ve diğer istihbarat örgütlerine bilgi sızdırmadıklarından ne kadar eminiz?
Göz bebeğimiz MİT'in, MOSSAD veya CIA için çalışan kripto isimlerin olmadığından ne kadar eminiz?
Vardır demiyorum. İlzam ve ithamda bulunmuyorum. İran örneğinin bir benzeri bizde de yaşanmasın diye vatansever bir yazar olarak uyarıda bulunuyorum.
Kişisel görüşümü merak ediyorsanız, içimizde sayısız MOSSAD ve CIA ajanı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda ve büyük oranda, çok sağlam milli unsurların uyku uyumadan hakkıyla görev yaptığını da biliyorum. En sakat yönümüzün ise, siyaset tabakası ve bürokrat kesiminden oluştuğuna inanmaktayım.
Türkiye'nin bekası için asla uyku uyumaması gereken istihbarat teşkilatının, en tepeden en alt kesime kadar yeniden gözden geçirilmesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Türk ordusu ve istihbaratının MİT'e sağlanan imkânlardan yoksun bırakılmasının, asla kabul edilemez olduğunu ve bunun olası bir savaşta çok ağır faturalarının olacağının bilinmesini isterim.
En tepeden en alttakine kadar, tam bağımsız Türkiye için çalışacak insanlar bekleniyor.
Kurucumuz aziz Atatürk'ün aydınlık yolu ve asla vazgeçilemez ilkeleri doğrultusunda yürüyecek, bir siyasi harekete şiddetle ihtiyaç bulunmaktadır.
MİT'te acaba ne kadar Atatürkçü vardır? Bu da son sorum olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025
- Adaları veren Lozan değil, Osmanlı’dır! / 28.05.2025
- Türkiye’de etnik yapı yoktur / 27.05.2025