Hükümet Müslümanın derisine yapıştı

ÖSS'de katsayı eşitsizliği, Kuran Kursu yönetmeliğinden çark derken kurban derileri de şaibeli THK'ya gidiyor. Hükümetin AB'ye uyum için çıkardığı "demokratikleşme" yasaları her nedense misyonerlerin işini kolaylaştırırken, Müslümanların derisini bile kurtaramıyor!İçişleri Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı, üst üste yayınladıkları genelgelerle bu yıl da kurban derilerinin toplanmasında tek yetkili kurumun Türk Hava Kurumu olduğunu ilan ettiler. Yüzde 95 oranında hükümetin icraatlarını öven Vakit gazetesi, bu duruma isyan ediyor. Bir çok uzmanı konuşturmuş dünkü manşet haberinde...Anormal bir durum Mesela, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Salih Tuğ, genelgelerin devletin dine müdahalesi olarak değerlendiriyor. Prof. Dr. Hayreddin Karaman ise, "kurban derisinin zorla alınması anormaldir" diyor... Vakit, AKP meydana çıkalı beri epey ihmal ettiği SP'yi de bu vesile ile hatırlamış. SP'li Anayasa Hukuku Profesörü Mustafa Kamalak'ın "Genelge, insan haklarına aykırı bir nitelik taşıyor. Bir vatandaş, sahip olduğu bir malı istediği gibi kullanır. İstediği gibi saklar, muhafaza eder ve istediği yere bağışlayabilir" şeklindeki görüşlerini aktarmış... Diyanet-Sen (Sendika) Genel Başkanı Ahmet Yıldız da, yayınlanan genelgeyi 'ibadet hürriyetine müdahale' olarak nitelendirirken, "Bu genelgelere ne zaman son verileceğini merak ediyoruz" diyor.

Devlet destekli gasp

Bütün bu görüşlere katılıyorum. Katılmamak mümkün değil. Vatandaşın kurban derilerini THK'nın toplaması için genelge yayınlamak, "gasp'tan başka bir şey değildir. Bu laikliğe de aykırıdır. THK'nın ne yaptığı da önemli? THK kamuoyunda zengin çocukları için bir takım 'havasal eğlenceler" düzenleyen bir kurum olarak biliniyor. Öte yandan sicili de bozuk... THK ile ilgili pek çok yolsuzluk iddiası periyodik olarak gündeme geliyor.

Ecevit dönemi politikaları sürüyor

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun böyle bir genelge yayınlamaları benim için şaşırtıcı olmadı. Hükümet ekonomide de Kemal Derviş'in programını uygulamıyor mu? Bu hükümet, bir çok yönü itibariyle Ecevit başbakanlığındaki 57. Hükümet'in devamı gibi değil mi? Dolayısıyla, ÖSS'de meslek lisesi mezunlarına yapılan adaletsizliği gideremeyen, Kuran kursları ile ilgili sıradan bir genelgeyi çıkaramayan bir hükümetten kurban derileri konusunda "kamu vicdanına" uygun bir yaklaşımı nasıl bekleyebilirsiniz? Bu biraz safdillik olmaz mı? Üstelik de Başbakan'ın Genelkurmay'da aldığı 4.5 saatlik bir brifingten sonra...