Her yaratığın, kendinden beklenen görev ve sorumlulukları vardır. Yaratılan varlıkların en şereflisi konumunda bulunan ve Allah'ın (c.c.) halifesi olarak görevlendirilen insanoğlunun da şahsından istenilen görev ve sorumlukları vardır. İnsanoğlunun görevleri; Yaratanını bilmek, yaratılma sebebini bilmek, kendini bilmek, dünyada barışı sağlamak; fitne ve fesada, hiçbir kötülüğe sebebiyet vermeyecek davranışlar sergilemek, tayin edilen ömür süresini Rabbi tarafından istenilen çizgide doldurmaktır. Kısaca kulluk olarak nitelenen davranışlar bütünlüğünü yaşamanın adına ibadet de denilmiştir. Yüce Yaradan tarafından, bu konuda yapılan doğru ve yanlışlara mükâfat veya ceza uygun görülmüştür. Böylece dünyanın, ahiret yurdunun tarlası hükmünde olduğu ilahi kaynaklar olan Kuran ve Sünnet çerçevesinde haber verilmiş ve insanların daha disiplinli bir hayat sürmesi istenilmiştir. Hayatı ilahi bir disiplin altında yaşayan insanların oluşturduğu toplumlara; iyilikler güzellikler yansımış, ibadetler sayesinde gönül âlemi zenginleşen insanların oluşturduğu toplumlar, dünyaya huzur ve barış getirmiştir.Görev ve sorumluluklarının dışına çıkan, verilen ilahi emirlerin aksine davranış sergileyen insanlardan ise hem kendisi hem çevresi zarar görmüş, dünyada zulüm, kan ve işkence hüküm sürmüştür. Anlaşılan hakikat şudur ki; dünya hayatının selamet içerisinde sürmesi için insanların ilahi emirlere uyarak hayat sürmesi bir zorunluluktur. Öyleyse ibadetin insanın hayatındaki yeri önemlidir. Hem de olmazsa olmaz şartıdır. Aksi takdirde zararını bütün insanlık birlikte görmektedir. İbadet bir bütündür; ancak kısımları, zamanları, mekânları, şekilleri, yani yapılış şekilleri vardır. İbadet kavramını daha iyi anlatabilmek için İslam'ın beş esası üzerinde durarak detaylandırmaya çalışalım:Şahadet: Allah'ın bir ve var olduğuna, Hz. Muhammed'in onun kulu ve peygamberi olduğuna inanmaktır. Bu işlemin hem dil ile ikrarı, hem de gönülden tasdiki şarttır. Namaz: Günde beş defa, günün belli zamanlarında, belli bir yöne (kıble) yönelerek, belli şekillerde yapılan, kalbi ve bedeni bir ibadettir.Oruç: Ramazan ayında bir aylık bir zaman zarfında imsak ile iftar arasında yemekten içmekten ve cinsi münasebetten uzak durarak yapılan bir ibadettir.Zekât: Belli bir servet sınırına ulaşınca fakirlere servetinin belli bir kısmının yılda bir defa karşılıksız olarak verilmesidir.Hac: Belli bir servet ve sağlık sınırına ulaşan her Müslüman'ın ömründe en az bir defa yapmakla mükellef olduğu; yılın belli bir zamanında, belli bir mekânda, belli bazı şartları yerine getirmekle yerine gelebilen ibadettir. Yukarıda bahsedilen ve diğer ibadetlerin her birinin insanın ruh ve beden sağlığında, gerek fert ve gerek toplum bazında çok önemli faydaları vardır. Bahsedilen her ibadetin yapılmadığı takdirde de gerek insanın ruh ve beden sağlığında, gerekse de toplum yapısında çok ciddi zararları vardır. Bu bilgiler ışığında; hem kendi nefisimizi, hem de toplumu tahlil edince, ibadetin insan hayatındaki yerini daha iyi anlaşmış oluruz. Vesselam?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024