Kalbinizin düşmanları...
23.01.2006 00:00:00
Prof. Dr. Hasan Solak, sigara, alkol, kahve ve aşırı kilonun kalp hastalığını etkileyen en önemli sebepler olduğunu söyledi. Balık eti ise kalp hastalıklarının önüne geçiyor.
Sigara, şişmanlık, fazla kahve içmek, çok alkol almak, hipertansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, oral kontraseptifler, yaş, gut hastalığı, stres, genetik faktörler ve homasisteinin kalp rahatsızlığını etkileyen faktörler olduğunu ifade eden Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Solak, "Hipertansiyon, kan basıncının devamlı olarak yükselmesi ile kendini gösteren kalp damar hastalığıdır. Tedavi edilmediği zaman hastada kalp yetmezliği, koroner kalp hastalığı, göz hastalığı ve beyin kanaması sık olarak görülmektedir. Kilo vermek kan basıncını düşürmekte en etkili yöntemdir. Besin alımındaki azalma sinir sistemi aktivitesinde azalmayı sağlar.
Bunların yanı sıra kahve içmeye de çok dikkat edilmelidir. 250 mg kahve içimi sonrasındaki 15 dakika içinde kan basıncı 5-15 mmHg arasında yükselebilir. Bunun için kalp hastalığı bulunan kişilerin kahve tüketmesini uygun bulmuyorum. Ayrıca alkol de aynı etkiyi göstermektedir. Hipertansiyonlu hastalar alkol alıyorsa, bu tansiyon için büyük risk teşkil etmektedir" dedi.
Balık kalbe iyi geliyorBalık tüketiminin kalp hastalıklarının önüne geçtiğini belirten Prof. Dr.Solak, "Grönland eskimolarında hipertansiyon ve enfarktüsten kaynaklanan ölümlerin az olduğu saptanmıştır. İsveç'te 10 bin 962 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada fazla miktarda balık tüketen kişilerde kalp hastalığı ve hipertansiyonun daha az olduğu belirlenmiştir. Çünkü balıklarda bulunan omega-3 yağ asitlerinin kalp ve damarı koruyucu özelliği bulunmaktadır. Kırmızı et yerine balık daha çok tercih edilmelidir. Sigara kalp hastalıkları için en önemli risk faktörüdür. Sigaranın bırakılmasını takip eden 24 saat içerisinde verilen nefeste bulunan karbonmonoksit miktarı, sigara içmeyen bir kişideki orana yakın bir düzeye iner. Oksijen miktarı artar ve kalp atım sayısı azalmaya başlar. Sigarasız geçen bir seneden sonra kalp hastalığı tehlikesi yarı yarıya azalır. Sigaranın yanı sıra, stres de kalp basıncını ve kalp vuruşunu artırır. Stres aynı zamanda kanda kolesterole dönüşebilen yağ asitlerini de fazlalaştırır. Bunların ardından kalp krizi yaşanabilir" diye konuştu.
Sigara, şişmanlık, fazla kahve içmek, çok alkol almak, hipertansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, oral kontraseptifler, yaş, gut hastalığı, stres, genetik faktörler ve homasisteinin kalp rahatsızlığını etkileyen faktörler olduğunu ifade eden Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Solak, "Hipertansiyon, kan basıncının devamlı olarak yükselmesi ile kendini gösteren kalp damar hastalığıdır. Tedavi edilmediği zaman hastada kalp yetmezliği, koroner kalp hastalığı, göz hastalığı ve beyin kanaması sık olarak görülmektedir. Kilo vermek kan basıncını düşürmekte en etkili yöntemdir. Besin alımındaki azalma sinir sistemi aktivitesinde azalmayı sağlar.
Bunların yanı sıra kahve içmeye de çok dikkat edilmelidir. 250 mg kahve içimi sonrasındaki 15 dakika içinde kan basıncı 5-15 mmHg arasında yükselebilir. Bunun için kalp hastalığı bulunan kişilerin kahve tüketmesini uygun bulmuyorum. Ayrıca alkol de aynı etkiyi göstermektedir. Hipertansiyonlu hastalar alkol alıyorsa, bu tansiyon için büyük risk teşkil etmektedir" dedi.
Balık kalbe iyi geliyorBalık tüketiminin kalp hastalıklarının önüne geçtiğini belirten Prof. Dr.Solak, "Grönland eskimolarında hipertansiyon ve enfarktüsten kaynaklanan ölümlerin az olduğu saptanmıştır. İsveç'te 10 bin 962 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada fazla miktarda balık tüketen kişilerde kalp hastalığı ve hipertansiyonun daha az olduğu belirlenmiştir. Çünkü balıklarda bulunan omega-3 yağ asitlerinin kalp ve damarı koruyucu özelliği bulunmaktadır. Kırmızı et yerine balık daha çok tercih edilmelidir. Sigara kalp hastalıkları için en önemli risk faktörüdür. Sigaranın bırakılmasını takip eden 24 saat içerisinde verilen nefeste bulunan karbonmonoksit miktarı, sigara içmeyen bir kişideki orana yakın bir düzeye iner. Oksijen miktarı artar ve kalp atım sayısı azalmaya başlar. Sigarasız geçen bir seneden sonra kalp hastalığı tehlikesi yarı yarıya azalır. Sigaranın yanı sıra, stres de kalp basıncını ve kalp vuruşunu artırır. Stres aynı zamanda kanda kolesterole dönüşebilen yağ asitlerini de fazlalaştırır. Bunların ardından kalp krizi yaşanabilir" diye konuştu.
