(İ. Hakkı Mumcuoğlu'ndan)
Kibrit çöpleri insanların yaşantılarına benzer. Kibrit kutusu da insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma. Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar, kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiçbir işe yaramadan. Kimi ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar kül eder, kendisiyle birlikte.
Kibrit kutusunu açıp baktığınızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır. Bazıları yanamayacak kadar incedir.
Yakarken kırılır zannedersiniz ama bilir misiniz en iyi onlar yanar. Bazıları da epeyce kalın. Zannedersiniz ki yanınca yeri göğü yakacak, ama yakınca bir bakarsınız foss diye bir ses çıkarır, kendisini bile yakamaz, sadece ucundaki kimyasal madde alev bile almadan kararır. Kimileri eğri büğrüdür ama yine de bir kibrit çöpünden beklenen fonksiyonları eksiksiz yerine getirirler.
Her zaman en üstteki kibrit çöpleri ilk önce yanar. Bir büyüğün çok güzel bir lafı vardır. "Bir ağaçtan binlerce kibrit çöpü çıkar, bir kibrit çöpü bir ormanı yakar."
Yanıp bitme hayatın bitmesi gibidir, ucundan başlar yavaş yavaş, dibine doğru sonunda kapkara bir şey kalır.
İste insan yaşamı da bu kibrit çöplerine benzer. Kimi insanlar vardır kötü işler yaparlar, orman yakma misali. Kimi insanlar vardır kendinden beklenileni asla yerine getiremezler, kalın kibrit çöpü gibi kendi kendilerini yok eder giderler. Kimi insanlar vardır bir lambanın fitilini yakarlar kendileri yok olup gitse de ışığı kalır. Eğri ve kırık kibrit çöpleri gibi sakat insanlar vardır aramızda yaşayan, onları şekilleriyle değil işlevleriyle değerlendirmeliyiz, neyi yaktığına bakmalıyız.
Kibrit kutuları içinde yaşanılan topluma benzer; ıslak bir kutudaki kibriti istediğin kadar uğraş yakamazsın, demek ki içinde yaşanılan toplum insanı istemese de çok etkiler. Bazı kibrit çöpleri de aykırı insanları ifade eder, tüm kibrit çöpleri aynı yöne bakarken onlar tam tersine bakar kutuda.
Kutu açıldığında ilk önce onlar göze çarpar ve herkesten önce yanarlar.
Aykırılık başa beladır. Bazı kibrit çöpleri birbirine yapışmıştır, dikkat ederseniz onlar da kafadar insanlar gibidirler, biri yanınca diğeri de yanar. Ama en tehlikelisi kendiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu çökertirler. Bazı kibrit çöplerinin ucunda kimyasal maddesi yoktur, ne yaparsa yapsınlar yanamazlar.
Toplumun içerisinde ot gibi yaşar giderler. Toplum nereye onlar oraya.
Acaba siz hangi tür kibrit çöpüsünüz, hiç merak ettiniz mi ?
(Kaynak ve yazar bilinmiyor)
Kibrit çöpleri insanların yaşantılarına benzer. Kibrit kutusu da insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma. Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar, kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiçbir işe yaramadan. Kimi ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar kül eder, kendisiyle birlikte.
Kibrit kutusunu açıp baktığınızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır. Bazıları yanamayacak kadar incedir.
Yakarken kırılır zannedersiniz ama bilir misiniz en iyi onlar yanar. Bazıları da epeyce kalın. Zannedersiniz ki yanınca yeri göğü yakacak, ama yakınca bir bakarsınız foss diye bir ses çıkarır, kendisini bile yakamaz, sadece ucundaki kimyasal madde alev bile almadan kararır. Kimileri eğri büğrüdür ama yine de bir kibrit çöpünden beklenen fonksiyonları eksiksiz yerine getirirler.
Her zaman en üstteki kibrit çöpleri ilk önce yanar. Bir büyüğün çok güzel bir lafı vardır. "Bir ağaçtan binlerce kibrit çöpü çıkar, bir kibrit çöpü bir ormanı yakar."
Yanıp bitme hayatın bitmesi gibidir, ucundan başlar yavaş yavaş, dibine doğru sonunda kapkara bir şey kalır.
İste insan yaşamı da bu kibrit çöplerine benzer. Kimi insanlar vardır kötü işler yaparlar, orman yakma misali. Kimi insanlar vardır kendinden beklenileni asla yerine getiremezler, kalın kibrit çöpü gibi kendi kendilerini yok eder giderler. Kimi insanlar vardır bir lambanın fitilini yakarlar kendileri yok olup gitse de ışığı kalır. Eğri ve kırık kibrit çöpleri gibi sakat insanlar vardır aramızda yaşayan, onları şekilleriyle değil işlevleriyle değerlendirmeliyiz, neyi yaktığına bakmalıyız.
Kibrit kutuları içinde yaşanılan topluma benzer; ıslak bir kutudaki kibriti istediğin kadar uğraş yakamazsın, demek ki içinde yaşanılan toplum insanı istemese de çok etkiler. Bazı kibrit çöpleri de aykırı insanları ifade eder, tüm kibrit çöpleri aynı yöne bakarken onlar tam tersine bakar kutuda.
Kutu açıldığında ilk önce onlar göze çarpar ve herkesten önce yanarlar.
Aykırılık başa beladır. Bazı kibrit çöpleri birbirine yapışmıştır, dikkat ederseniz onlar da kafadar insanlar gibidirler, biri yanınca diğeri de yanar. Ama en tehlikelisi kendiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu çökertirler. Bazı kibrit çöplerinin ucunda kimyasal maddesi yoktur, ne yaparsa yapsınlar yanamazlar.
Toplumun içerisinde ot gibi yaşar giderler. Toplum nereye onlar oraya.
Acaba siz hangi tür kibrit çöpüsünüz, hiç merak ettiniz mi ?
(Kaynak ve yazar bilinmiyor)
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024