Kısa kültür haberleri

Tarihî çeşmeler kan ağlıyor

Çoğu, ya tahrip edilmiş ya da yol, ev yapımı nedeniyle yok olmuş olan tarihi çeşmelerimiz yaşatılmaya çalışılıyor. Bazıları, kent imar planında yapılan değişiklikler nedeniyle gözden uzak yerlerde kalmış, bazıları da özelliklerini kaybetmiş olan tarihi çeşmeler için Kayseri'de bir dizi önlemler alınması düşünülüyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ) Genel Müdürlüğü'nün, kentteki tarihi çeşmelerden 10'unu restore ettireceği belirtildi.

Tarihi eserlere sahip çıkmak bir kültür hizmetidir

KASKİ Genel Müdürü Hidayet Atasoy, Büyükşehir Belediyesi'nin daha önce her yıl kentteki tarihi eserlerden birisini restore ettirme kararı aldığını, bu karara belediyenin bir kuruluşu olan KASKİ'nin de destek verdiğini belirtti. Kayseri'nin çeşitli mahallelerinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiş 48 tarihi çeşme bulunduğuna işaret eden Atasoy, bu çeşmelerin birçoğunun bakımsızlıktan tahrip olduğunu ve bazılarının da zamanla yerlerinin değiştirildiğini kaydetti. Tarihi çeşmelere sahip çıkmak ve bir kültür hizmeti vermek için çeşmelerin restore edilmesini kararlaştırdıklarını bildiren Atasoy, şunları söyledi: "Kayseri'de şu an Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiş 48 tarihi çeşme bulunuyor. Eskiden mahalle sakinleri su ihtiyaçlarını bu tarihi çeşmelerden karşılarlardı. Ancak zamanla bu çeşmelere su verilmemiş ve ilgilenilmemiş. Bunların birçoğu insanların tahrip etmeleri, yol, ev yapımı nedeniyle yok olmuşlar. Bazı çeşmelerin yerleri değiştirilmiş, bazıları da kent imar planında yapılan değişiklikler nedeniyle gözden uzak yerlerde kalmış, bazıları da özelliklerini kaybetmiş."

Tarihi çeşmeler yaşatılacak

Tarihi çeşmelerin kullanılır hale getirildiği zaman yaşatılabileceğini vurgulayan Atasoy, Kayseri'deki bazı tarihi çeşmeleri yaşatabilmek ve gelecek kuşaklara bırakabilmek için bu çeşmelerin röleve projelerinden yararlanarak aslına uygun şekilde restore ettireceklerini kaydetti. KASKİ olarak her yıl 5 tarihi çeşmeyi restore ettirmeyi kararlaştırdıklarını, ancak daha sonra bu sayıyı artırdıklarını belirten Atasoy, "Biz bu çeşmeleri bu yıl restore ettirecektik. Ancak, proje ve restorasyonda kullanılacak bazı malzemelerde bürokratik sorunlar çıktı. Bu nedenle restorasyonu bu yıl gerçekleştiremedik. Şimdi tüm sorunlar giderildi ve restorasyon çalışmalarına 2003 yılında başlayacağız" dedi. Atasoy, restorasyonla birlikte çevre düzenlemesi de yapacaklarını ve bazı çeşmelere su vereceklerini bildirdi.

Osmanlı tulumbacıları sahnede

İstanbul'a bir dönem damgasını vuran yangınlar ve tulumbacıların oynadıkları roller sahneye taşındı. Başkent seyircisiyle 12 Kasım'da buluşacak olan Antalya Devlet Tiyatrosu'nun oyununda ayrıca yaşanan büyük yangınlar sonucu Türkiye'ye ilk sigortacılığın nasıl girdiği de konu ediliyor. Ayşenil Şamlıoğlu, oyunda İstanbul'a bir dönem damgasını vuran yangınlarla aslında "Memalik-i Osmanlı'daki yangının" anlatıldığını ifade etti. Şamlıoğlu, oyunda o dönemde çıkan yangınları binbir güçlük ve gayretle söndürmeye çalışan tulumbacıların da birbirleriyle olan kıyasıya yarışları konu edildiğini söyledi. Şamlıoğlu, o dönemi anlatan eserin her ne kadar güldürü öğeleri taşıyan bir müzikal de olsa o günden bugüne nelerin değiştiğini, nelerin değişmediğini bütün açıklığıyla ortaya koyduğunu söyledi. Şamlıoğlu, "Bizler de bu ülkeyi dev bir tulumbacı takımından devraldık. Her türlü yangından korumak bizim görevimiz" diye konuştu. Oyunda Osmanlı Devleti'ne ilk sigortacılığın nasıl girdiğinin de anlatıldığını belirten Şamlıoğlu, bazı kişilerin sigortacılıktan nasıl vurgun yaptıklarının da gözler önüne serildiğini kaydetti. Oyunlarında farklı bir makyaj tekniği kullanan Şamlıoğlu, oyuncularını karakterlere ve oyuncuların yüzünün anatomik yapısına göre tasarladığı makyajla seyirci karşısına çıkarıyor. Oyun, Başkentli sanatseverlerin karşısına ilk kez 12 Kasım'da Şinasi Sahnesi'nde çıkacak.