Hiç dikkatinizi çekti mi! nerede bir olay varsa Sinan Engin orada bitiyor. Açıklamaları ise hep aynı tarzda: "Gerginliği önlemeye çalıştım. Bizim futbolcumuz sakinleşti, ama rakip oyuncu tüm uyarılarıma rağmen hakaret etmeye devam etti. Bizim futbolcu da dayanamadı vurdu" veya "Orada taraftarımıza saldırmışlar. Bizimkiler yapmayın diye ikaz etmiş. Saldırı devam edince mecburen karşılık vermişler" gibi...
İşte 1-1'lik Gençlerbirliği maçı sonrası da Engin'in söyledikleri: "Gençlerbirliği'nden bazı futbolcular bizim soyunma odasının önünden geçerken bağırıp, çeşitli hareketler yapmışlar. Benim önümde de sataşmalar oldu. 'Çocuklar yapmayın' dedim devam ettiler. Daha sonra soyunma odalarına giderek, yöneticilerini futbolcularının dikkatlerini çekmeleri yönünde uyardım"
Sinan Engin bu; bu kadarla yetinir mi! Maçın hakemi Mustafa Çulcu'yu da bazı konularda tüm iyi niyetiyle (!) uyarma görevini de üstlenmiş. Gençlerbirliği soyunma odasından çıkan Engin bu kez hakem odasında Mustafa Çulcu'nun dikkatini çekiyor: "Hocam sizinle uzun zamandır galip gelemedik. Sergen'e gösterdiğiniz kart gereksizdi"
Menejer Engin'in sürekli hedef gösteren bu tür açıklamaları taraftarı kışkırtıyor, bir sonraki maça biliyor. Engin'in Gençlerbirliği maçı sonrasındaki agresif davranışları ekranlara yansıdı. Puan kaybını ve rakibin haklı sevincini hazmedemediğini gördük. Haklı olsa dahi uzlaştırıcı olması gereken Sinan Engin, soyunma odası önünde kırmızı siyahlı futbolcuların üzerine yürüyor, küfürler savuruyor, ortamı iyice geriyordu.
Diyeceğim o ki; bu iş Sinan Engin meselesi falan değil. Son olay sadece bir örnek. Tüm idareciler aynı hataları yapıyor. Lafa gelince 'fair-play' diyorlar, 'taraftarı eğitmemiz lazım' diyorlar, 'tribün anarşisini hep birlikte önleyelim' diyorlar ama, çok önemli bir şeyi unutuyorlar.
Beyler..! bu işler lafla değil icraatla olur. Sen taraftarına 'bak beni tahrik ediyor ama, ben sağduyulu davranıyorum" mesajını verebiliyor musun? İşte yöneticilik bu, taşın altına elini koymak budur. Duygularına hakim olup örnek olacaksın ki; Dünya Kupası'nda hayranlıkla izleyip, öve öve bitiremediğin, 'keşke bizim taraftarımız da böyle olsa' dediğin Güney Koreliler gibi futbol seyircisi bulacaksın karşında.
İşte 1-1'lik Gençlerbirliği maçı sonrası da Engin'in söyledikleri: "Gençlerbirliği'nden bazı futbolcular bizim soyunma odasının önünden geçerken bağırıp, çeşitli hareketler yapmışlar. Benim önümde de sataşmalar oldu. 'Çocuklar yapmayın' dedim devam ettiler. Daha sonra soyunma odalarına giderek, yöneticilerini futbolcularının dikkatlerini çekmeleri yönünde uyardım"
Sinan Engin bu; bu kadarla yetinir mi! Maçın hakemi Mustafa Çulcu'yu da bazı konularda tüm iyi niyetiyle (!) uyarma görevini de üstlenmiş. Gençlerbirliği soyunma odasından çıkan Engin bu kez hakem odasında Mustafa Çulcu'nun dikkatini çekiyor: "Hocam sizinle uzun zamandır galip gelemedik. Sergen'e gösterdiğiniz kart gereksizdi"
Menejer Engin'in sürekli hedef gösteren bu tür açıklamaları taraftarı kışkırtıyor, bir sonraki maça biliyor. Engin'in Gençlerbirliği maçı sonrasındaki agresif davranışları ekranlara yansıdı. Puan kaybını ve rakibin haklı sevincini hazmedemediğini gördük. Haklı olsa dahi uzlaştırıcı olması gereken Sinan Engin, soyunma odası önünde kırmızı siyahlı futbolcuların üzerine yürüyor, küfürler savuruyor, ortamı iyice geriyordu.
Diyeceğim o ki; bu iş Sinan Engin meselesi falan değil. Son olay sadece bir örnek. Tüm idareciler aynı hataları yapıyor. Lafa gelince 'fair-play' diyorlar, 'taraftarı eğitmemiz lazım' diyorlar, 'tribün anarşisini hep birlikte önleyelim' diyorlar ama, çok önemli bir şeyi unutuyorlar.
Beyler..! bu işler lafla değil icraatla olur. Sen taraftarına 'bak beni tahrik ediyor ama, ben sağduyulu davranıyorum" mesajını verebiliyor musun? İşte yöneticilik bu, taşın altına elini koymak budur. Duygularına hakim olup örnek olacaksın ki; Dünya Kupası'nda hayranlıkla izleyip, öve öve bitiremediğin, 'keşke bizim taraftarımız da böyle olsa' dediğin Güney Koreliler gibi futbol seyircisi bulacaksın karşında.
Yenal Arman / diğer yazıları
- Ulusoy'u es geçmek! / 27.03.2007
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005
- Tek kelimeyle 'harikasınız' / 25.03.2007
- Al birini vur ötekine !.. / 02.05.2006
- Terim futboldan anlamıyor! / 20.11.2005
- Terim futboldan anlamıyor! / 19.11.2005
- Sahayı dar etmeliyiz / 16.11.2005
- Görünen köy kılavuz istemez / 04.08.2005
- Yedek kulübesinde çürümek isteyen milli bir kaleci !.. / 18.07.2005
- Derin Futbol! / 05.07.2005
- Galatasaray'dan neden kaçıyorlar! / 04.07.2005