Mübarek Üç ayları idrak ettiğimiz şu günlerde, toplum olarak maddi ve manevi yardımlaşmanın her zamankinden daha fazla yaşanması gerekir.
Toplum içinde yaşayan bireylerin uyum içinde olması ve bütünleşmesi için de bu yardımlaşmalar esastır.
Zira, tek başına yaşayamayacak bir varlık olan insan; aile, akraba, hısım, komşu, meslektaş vs. bakımlardan çevresiyle iç içedir ve karşılıklı vazifeleri ve haklarının olması da tabidir.
Dini bir vecibede olan bu yardımlaşma hususunda Cenab-ı Hak, Asr Süresi'nde, "Birbirlerine karşı hakkı ve sabrı tavsiye edenler" ve Maide Süresi'nde de: "İyilikte de takvada yardımlaşmak hususunda yarışınız" buyurmaktadır.
Emredilen bu yardımlaşmalardan örneğin zekat, farz; kurban, vaciptir. Hayır ve hasenat kabilinden yapılanlar ise ihtiyaridir.
Bugün toplumumuzdaki geçim sıkıntısı herkesçe malumdur. Çöplükten topladıklarını yiyerek yaşamaya uğraşan insanlar, açlıktan ölen vatandaşlar, sokaklarda yaşayan binlerce ferdimiz bu toplumun hakikatleridir.
Etrafımızda böyle durumda insanlar mutlaka vardır. Gerek yiyecek, gerek giyecek yardımı yapmak, onlara yakıt teminine çalışmak, imkanımız varsa iş imkanı sağlamak, mübarek günlerde Allah rızasını kazanmak için büyük vesilelerdir.
Günümüz dünyasında paylaşmanın, karşındakini düşünmenin unutulduğu bir ortamda, böyle yardımlaşmalar; fertleri birbirine kenetler, toplumu birleştirir.
Kısaca, hayatın her sahasında yardımlaşma olur. Zira, fert hiç bir konuda kendi kendine yeterli değildir.
İçinde bulunduğumuz Üç aylardan Şaban-ı Şerif ve yaklaşan Ramazan, Mü'minlerin yardımlaşarak birbirine yaklaşacağı bir fırsat-ı ilahiyedir.
Kendimize, ailemize, çevremize en faydalı olabileceğimiz zamanlardır.
İnancımızı, fikrimizi, düşüncemizi aile fertlerimize, akraba ve hısımlarımıza, öğrencilerimize, işçimize, memurumuza, tavsiye etmenin tam zamanıdır.
Kısaca, Üç aylar pek çok değerini yitiren toplumumuza kaybettiklerini kazandıracak önemli bir dönemeçtir.
Unutmayalım! Maddi ve manevi yardımlaşmanın doyasıya yaşanması gereken bu süreci, Allah rızası için bir vesileye döndürmek elimizdedir.
Toplum içinde yaşayan bireylerin uyum içinde olması ve bütünleşmesi için de bu yardımlaşmalar esastır.
Zira, tek başına yaşayamayacak bir varlık olan insan; aile, akraba, hısım, komşu, meslektaş vs. bakımlardan çevresiyle iç içedir ve karşılıklı vazifeleri ve haklarının olması da tabidir.
Dini bir vecibede olan bu yardımlaşma hususunda Cenab-ı Hak, Asr Süresi'nde, "Birbirlerine karşı hakkı ve sabrı tavsiye edenler" ve Maide Süresi'nde de: "İyilikte de takvada yardımlaşmak hususunda yarışınız" buyurmaktadır.
Emredilen bu yardımlaşmalardan örneğin zekat, farz; kurban, vaciptir. Hayır ve hasenat kabilinden yapılanlar ise ihtiyaridir.
Bugün toplumumuzdaki geçim sıkıntısı herkesçe malumdur. Çöplükten topladıklarını yiyerek yaşamaya uğraşan insanlar, açlıktan ölen vatandaşlar, sokaklarda yaşayan binlerce ferdimiz bu toplumun hakikatleridir.
Etrafımızda böyle durumda insanlar mutlaka vardır. Gerek yiyecek, gerek giyecek yardımı yapmak, onlara yakıt teminine çalışmak, imkanımız varsa iş imkanı sağlamak, mübarek günlerde Allah rızasını kazanmak için büyük vesilelerdir.
Günümüz dünyasında paylaşmanın, karşındakini düşünmenin unutulduğu bir ortamda, böyle yardımlaşmalar; fertleri birbirine kenetler, toplumu birleştirir.
Kısaca, hayatın her sahasında yardımlaşma olur. Zira, fert hiç bir konuda kendi kendine yeterli değildir.
İçinde bulunduğumuz Üç aylardan Şaban-ı Şerif ve yaklaşan Ramazan, Mü'minlerin yardımlaşarak birbirine yaklaşacağı bir fırsat-ı ilahiyedir.
Kendimize, ailemize, çevremize en faydalı olabileceğimiz zamanlardır.
İnancımızı, fikrimizi, düşüncemizi aile fertlerimize, akraba ve hısımlarımıza, öğrencilerimize, işçimize, memurumuza, tavsiye etmenin tam zamanıdır.
Kısaca, Üç aylar pek çok değerini yitiren toplumumuza kaybettiklerini kazandıracak önemli bir dönemeçtir.
Unutmayalım! Maddi ve manevi yardımlaşmanın doyasıya yaşanması gereken bu süreci, Allah rızası için bir vesileye döndürmek elimizdedir.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002