logo
25 AĞUSTOS 2025

Mağaradakiler -1-

08.06.2023 00:00:00

İnsanlık tarihine baktığımızda insanların yaratılışları gereği Allah'ın ikramı olan o mükemmel özlerini, fıtratlarını, güzelliklerini, vicdanlarını koruyamadıklarında nasıl bir canavara dönüştüklerini görüyoruz. 

Bu özünü, cevherini kirleten insanoğlu bu sefer haktan gelen gücünü, vicdanını kaybediyor. Böylece bâtılın oyuncağı oluyor.

Bâtılın oyuncağı olan insanoğlu bu sefer diğer insanlar başta olmak üzere insanlığın, dünyanın başına bela oluyor.

Çoğu zaman iktidarlarını hukuksuz bir şekilde kanunla, kaba güçle elinde tutmak isteyen bu bâtılın kontrolündeki Ebu Cehil vasıflı insanlar güçlerini kaybetmemek için her türlü hileli oyunu oynadıklarını, zorbalığı yaptıklarını görüyoruz.

Bunu MÖ'ki dönemlere kadar götürmek mümkün. 

Firavunun Hz. Musa'ya yaptıkları, Nemrudun Hz. İbrahim'e yaptıkları, Resulullah'a Mekkeli müşriklerin yaptıklarını hep okuyoruz. Bâtıla batmış insanları kurtarmak isteyen bu mübarek, temiz seçilmiş vicdanların uzattıkları mübarek ellerin cahiller tarafından tutulmadığı gibi çeşitli eziyetlere de maruz kaldıklarını görüyoruz.

Peygamberlerin de çoğu zaman anlaşılamadığını, hakkın ve hakikatin farkına varmış olan düşünür ve filozofların da aynı kaderi yaşadığını söyleyebiliriz. 

Anlatmaya çalıştıklarımıza Sokrates'in yaşadıkları iyi bir örnektir. 

Sokrates'in hikâyesi şöyle: Sokrates kendi çağının kara vicdanlılarına diyor ki; Atina'nın yönetiminin, seçme ve seçilme hakkının sadece Atina kökenli olanların uhdesinde olması haksızlıktır. Atası, dedesi Atinalı olmayan ama Atina'ya bir şekilde gelmiş tüccarın, çiftçinin, köylünün, kölenin de yönetime katılması gerektiğini çünkü bu insanların bu şehirde yaşadıklarını, bu şehrin gelişimine, yaşamına katkı sağladıklarını, vergi verdiklerini, emek harcadıklarını savunuyor. 

Atinalı aristokratlar, parlamentodaki üstünlükleri, toplum nezdindeki itibarları gölgeleneceği korkusundan Sokrates'in bu fikirlerini önce görmezden gelip gülüp geçmişler. Ama sonra da Sokrates'in fikirleri özellikle gençler arasında, toplum nezdinde genel bir kabul görmesi üzerine bu sefer Sokrates'e çeşitli vaatler sunarak fikirlerinden vaz geçirmeye çalışmışlardır. Ancak Sokrates Atinalı aristokratların bütün tekliflerini reddedince kaçınılmaz son, uyduruk bir yargılanmaya karşı Sokrates'in muhteşem savunmasına rağmen, Sokrates'e baldıran zehri içirilerek idam etmişlerdir. 

Sokrates'in bu savunması günümüzde piyasada kitap olarak satılıyor, özellikle hukuk okumak isteyenlerin başlangıç kitabı olabilir.

Yaşadıkları toplumları aydınlatmak için mücadele eden, işkence gören, zulme uğrayanların listesini uzatmak mümkün. Peygamber Efendimiz başta olmak üzere ne kadar enbiya, evliya, âlim, düşünür, lider varsa bu kaderi üç aşağı, beş yukarı yaşamıştır. Anlaşılamamanın bedelini de çok ağır ödemişlerdir.

İnsanları karanlıktan kurtarmak için toplumların önüne düşenlerin çektikleri çileleri, anlaşılamamalarını bize bir güzel örnekle anlatan, aynı zamanda Sokrates'in de iyi bir öğrencisi olan Platon'un 'mağara' örneğine de bir bakalım. 

Mağara örneğinin özeti şöyle: Platon'un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon'un mağara alegorisinde bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağara girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yani gerçeklik, onlar için yalnızca gölgeler ve yankı sesleridir.

Derken bu insanlardan biri zincirini çözer ve kendini mağaranın dışına atar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışarak aslında gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibaret olduğunu anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasını sağlar.

Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu anlattığı zaman ise arkadaşları tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğinde zincirli iki insan onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş iki insan bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürmeye devam ederler.

Platon'un mağara alegorisindeki benzetmeler ne anlama geliyor?

* Mağara: Toplum

* Mağarada zincirlenmiş insanlar: Toplumun parçası olan bireyler

* Zincir: Toplum içinde yaşayan insanları sınırlayan kurallar, doymak bilmeyen nefisleri, arzuları, heva ve hevesleri

* Geçici körlük: Yolunu kaybetme, şaşkınlık hissi

* Mağara duvarına yansıyan gölgeler: Toplum tarafından gerçek kabul edilenler

* Zinciri kıran insan: Nebi, aydın, âlim, veli, filozof ya da sorgulayan insan…

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ergül Güner / diğer yazıları
Arama çalışmaları devam ediyor
Rus yüzücü İstanbul Boğazı'nda kayboldu
Gazze'de son 24 saatte 11 insan daha açlıktan öldü
Şara: ‘İsrail ile güvenlik anlaşması konusunda görüşülüyor’
Bakan'ın şovu sosyal medyaya takıldı
Bakan Uraloğlu'na radar cezası
Serbest piyasada döviz fiyatları
TL 15 yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 2628 değer kaybetti
Sınırlarımız yol geçen hanı... Vahim tabloyu Bakanlık açıkladı
7 ayda 41,7 milyar liralık kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi
Trabzon-Cidde uçağı acil iniş yaptı
Nedeni motor arızası
Marmara Adası'nda arazi yangını
Rüzgarın etkisiyle büyüdü
İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan Netanyahu'ya çağrı
'Ateşkes anlaşması hemen kabul edilmeli'
Galatasaray içerde dışarda kazanmaya devam ediyor
Kayserispor 0-4 Galatasaray
Balıkesir sallanmaya devam ediyor
Sındırgı'da 4.8 büyüklüğünde deprem
Trabzonspor sahasında Antalyaspor'u mağlup etti
3 haftada 3 gol 9 puan
İsrail Yemen'e saldırdı
Başkent Sana hedef alındı
Norveç'ten Ukrayna'ya destek
695 milyon dolarlık silah verilecek
Lavrov'dan Batılılara suçlama
'Müzakereleri engellemeye çalışıyorlar'
Kilis'te 2 yaşındaki kız çocuğu kayboldu
Küçük Arıc Aljaroukh'a nerede?
Arama çalışmaları devam ediyor
Rus yüzücü İstanbul Boğazı'nda kayboldu
Gazze'de son 24 saatte 11 insan daha açlıktan öldü
Şara: ‘İsrail ile güvenlik anlaşması konusunda görüşülüyor’
Bakan'ın şovu sosyal medyaya takıldı
Bakan Uraloğlu'na radar cezası
Serbest piyasada döviz fiyatları
TL 15 yılda dolar karşısında yaklaşık yüzde 2628 değer kaybetti
Sınırlarımız yol geçen hanı... Vahim tabloyu Bakanlık açıkladı
7 ayda 41,7 milyar liralık kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi
Trabzon-Cidde uçağı acil iniş yaptı
Nedeni motor arızası
Marmara Adası'nda arazi yangını
Rüzgarın etkisiyle büyüdü
İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan Netanyahu'ya çağrı
'Ateşkes anlaşması hemen kabul edilmeli'
Galatasaray içerde dışarda kazanmaya devam ediyor
Kayserispor 0-4 Galatasaray
Balıkesir sallanmaya devam ediyor
Sındırgı'da 4.8 büyüklüğünde deprem
Trabzonspor sahasında Antalyaspor'u mağlup etti
3 haftada 3 gol 9 puan
İsrail Yemen'e saldırdı
Başkent Sana hedef alındı
Norveç'ten Ukrayna'ya destek
695 milyon dolarlık silah verilecek
Lavrov'dan Batılılara suçlama
'Müzakereleri engellemeye çalışıyorlar'
Kilis'te 2 yaşındaki kız çocuğu kayboldu
Küçük Arıc Aljaroukh'a nerede?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.